BİZİM HAŞMET...

DURMUŞ TUNA

"Yüce Rabbim, Neylerse güzel eyler" diye boşuna söylememişler... 

Neden böyle yazdığımı birazdan anlayacaksınız!

Aydın BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu düşmanlığıyla bilinen (nedeni malum sebepten) Haşmet Aysan'ın gafları bitmek, tükenmek bilmiyor. Bu gaflara her gün bir yenisi ekleniyor. 

Tabii ki, bu gaflar Başkan Çerçioğlu cephesinden bakınca olumlu karşılanıyor. 

Bir de karşı yani şer cephesi var tabii ki…

Haşmet Aysan'dan medet uman(!), Başkan Çerçioğlu muhalifi siyasi  grupların bir araya geldiği cephe gaflara bir akıl ve de sır erdiremiyorlar. Peş, peşe gelen gaflar şer cephesini salak etmiş durumda. Dumura uğradılar ve salla başı al maaşı durumundalar. Dizginleri başkalarının elinde olan bu bordroluları da ipleri çekilecek korkusu sarmış durumda. Siyasi erkin soluğunu enselerinde hissediyorlar. Aydın BŞB'yi yıpratma operasyonunun kilit adamının hatalarının hesabı soruluyor.

"Bu Haşmet ne yapıyor?" diyorlar…

Hakikatten, Haşmet sen ne yapıyorsun?

Senin tabirinle; biz miyiz besleme, yalaka, tetikçi basın yoksa sen misin?

Başkan Çerçioğlu'nun davulunu boynuna astın, tokmağı da eline aldın, icraatlarını ve projelerini Aydın halkına ünler oldun.

Bu günkü yazında Başkan Çerçioğlunu yere, göğe sığdıramamışsın.

Eleştirir görünüp, allamış ve de bir güzel pullamış vitrin yapmışsın Halkçı Başkan Çerçioğlu'nun icraatlarını, projelerini…

Kıskandım doğrusu!

Ben bile bu kadar güzel dile getirmedim bu projeleri ve de icraatları...

Gerçekten de kıskandım!

Allah'tan kaş yapayım derken göz çıkarmış bizim Haşmet. Geçenlerde de benzer hataya imza attı ve Başkan Çerçioğlu'nun evinin ruhsatlı olduğunu yazıverdi.

"SAF HAŞMET'İİTİRAFNAMESİbaşlığıyla duyurmuştum o gafı...

Günlerce, "Çerçioğlu'nun evi ruhsatsız, izinsiz, kaçak!" diye ortalığı birbirine kattı sonra da kalkıp, ruhsatın 2013 yılında verildiğini itiraf etti. 

Gerçekten eskiden olduğu gibi, Başkan Çerçioğlu sempatizanı ve yanlısı olsa yandı gülüm keten helva. Marmara çırası gibi yanacağız alimallah… 

Pabucumuz dama atılacak bismillah…

Bakın neler yazmış Haşmet'lim!

AYBA'nın işleyişini eleştirmek ve yanlış bir uygulama olduğunu belirtmek isterken faydalarını bir, bir sıralamış. Halka nasıl hizmet götürüldüğünü anlata, anlata bitirememiş.

Demiş ki, AYBA'nın 2014 yılında yapılan harcama tutarı 8 milyon 784 bin 949 TL’dir. (Eski parayla 8 trilyon 784 milyar 949 milyon lira.) 

Başkan Çerçioğlu'nun Aydın halkı için yaşama geçirdiği proje ciddi bir harcama yapmış. AYBA, Başkan Çerçioğlu'nun deyimiyle sosyal belediyeciliğin akitfleştirilmiş halidir. Haşmet Aysan'ın belirttiğine göre de 2014 yılını bayağı aktif kapatmışlar. Başkan Çerçioğlu AYBA için, "Sözde değil, icraatte sosyal anlayışın anlamlı olduğunu düşünüyor ve akıllı, adil ve sürekli hizmetlerle vatandaşımızın yaşam koşullarını düzeltmeyi hedefliyoruz." demişti. 

Başkan Çerçioğlu'nun bu sözünü tuttuğunu yine bizim Haşmet'in yazdığı yazıda görebiliyoruz!

Diyor ki, Haşmetvahap!

Çünkü, Ö. Çerçioğlu bütün seçim politikalarını “vatandaşa yani seçmene

dokunmak” üzerine kurdu...

"Vatandaş demek seçmen demek, seçmen demek vatandaş demektir" diyor bizim Haşmet.

"Yok birbirinden farkı" diyor.

Bundan güzel özetlenemezdi zaten...

Bunu biz yazınca besleme suçlamasında bulunan Haşmet'e bakın siz!

Diyor ki, Haşmetvahap!

AYBA adı altında Sosyal Yardım Hizmet politikalarını uygulamak için yaklaşık 280-300 civarında taşeron işçi alımı yaptı ve bu işçi alımlarını da ilçe, belde ve mahalle ölçeğinde siyasi referanslarla  gerçekleştirdi…

Başkan çerçioğlu'nun iş ve aş imkanı sunduğunu biz yazsak satılmış kalem oluruz Haşmet'in gözünde! Ama bizim Haşmet sıkılmadan yazabiliyor bunu!

Diyor ki, Haşmetvahap!

AYBA çalışanları ne yapar?

3-5 kişilik mobil ekipler halinde Aydın’ın ilçeleri ve mahallelerinde kapı kapı gezerler.

Çat kapı da ilk söylenen söz..

“Biz Aydın Büyükşehir Belediyesinden geliyoruz.. Özlem Çerçioğlu Başkanımız işlerinin yoğunluğu dolayısıyla gelemedi, size selamları var!”

Hemen hane halkı ile ilgili bir form doldurulur, adres ve telefon numaraları kayıtlanır…

Arkasından istenilen bir şey var mı diye sorulur..

İhtiyaç sahibinin talebi veya elde dağıtılacak ne varsa en kısa zamanda teslim edilir.

Bu kayıtlar hemen bilgi işlemde arşivlenir.

Arkasından Ö. Çerçioğlu adıyla yardım gidenlerin telefonlarına mesaj gönderilir.

Tabiî ki bayramlar, etkinlikler ve doğum günlerinde mesaj atmak unutulmaz...

Bence bu Haşmet'in canı dayak istiyor…

Arkadaşlar; gelin bu akşam Haşmet'i karanlıkta kıstırıp, bir güzel dövelim!

Bu adamın bizim yerimizde gözü var anlaşılan.

Ufak, ufak limana yanaşıyor mu ne!

Ağzını, burnunu kanatalım lan bunun...

Adam; Halkçı Başkan Çerçioğlu'nun halkı için kurduğu AYBA'sını öyle bir anlatmış ki, bu kadar olur…

Muhalifliğini de geçtim, böyle bir yazı düşman bir kalemden çıkınca bir başka önem taşıyor.

Diyor ki, Haşmetvahap!

Bu işler için AVEA’dan tam 12 milyon adet mesaj alım ihalesi yapılmıştır.

Aydın ilinin nüfusu 1 milyon 42 bin olduğuna göre gerisini siz düşünün… 

Kişi başına 12 mesaj…

Bu sitem sürekli tekrarlanır, kişi mesajla baskı altında tutulur…

Öyle ki, anneler gününde babalara, babalar gününde annelere kutlama mesajı gönderilir.

İyi günde de, kötü günde de halkını arayan ve halini, hatırını soran bir Başkan Çerçioğlu profili çizmiz bizim Haşmet…

Bir de Başkan Çerçioğlu'nun dürüstlüğünden dem vurmuş. Satır arasında, "Bu işler için mesaj alım ihalesi yapılmıştır." diyor.

Yani; al gülüm, ver gülüm olmamış alışveriş. Hak eden almış ihaleyi...

Bizim Haşmet diyorum, çünkü bu kadar yağ, bal yazıdan sonra o da bizden biri artık!

"Yüce Rabbim, Neylerse güzel eyler" diye boşuna söylememişler... 

40 yıllık Başkan Çerçioğlu düşmanı Haşmet bile, eleştireyim derken; yüceltmiş te yüceltmiş Başkan Çerçioğlu'nu. 

"Neticede insan oğlu beşer, kuldur şaşar…" diye yazmıştım daha önceki yazımda bizim Haşmet için. Dediğim gibi de oldu ve Allah'ın beşer kulu Haşmet beni yanıltmadı ve yine şaştı.

Başkan Çerçioğlu AYBA ile ilgili bir açıklamasında, "Her hayal ilk adımla başlar. Biz AYBA ile bu adımı attık, zamanla bu yolda ilerleyecek ve Aydın’ımızı ve halkını daha güzel günlere taşıyacağız." demişti.

Evet, sayın Çerçioğlu görünen o ki, bu hedefinize ulaşmışsınız, hem de çok kısa bir sürede.

Bu projenin güzelliklerini daha önce yazdım ve besleme basına çıktı adım. Şimdi bana bu yakıştırmayı yapanlar, sizi eleştirmek isterken itiraf ediyorlarlar bu projenin işleyişindeki güzellikleri. Türkiye'ye model olan bu projenin Aydın halkına olumlu yansımalarını saymakla bitiremeyiz. Haşmet Aysan'ın yıpratmak için cımbızladığı ve yazısında kullandığı işleyişi bile ne demek istediğimi anlatıyor.

Haşmet Aysan'ın bu itirafname gibi güzel ifadelerini, YARDIM BİZİM GÖREVİMİZ diyen Çerçioğlu'nun güzel sözleriyle bitirmek istiyorum:

"İnsanımıza mümkün olabilen her konuda yardımcı olmayı görev kabul etmemiz belediyecilik çalışmalarının normal bir parçasıdır. Ancak yardım türü ve sunuluş biçiminin de çok önemli olduğunu kabul ediyoruz. Demokratik toplumun ihtiyacı olan kişi ve gruplara yardımcı olması sadece görev değil, aynı zamanda bir vatandaşlık hakkıdır. İnsanlık onurunu incitmeden, yardıma ihtiyacı olanı sürekli şekilde bağımlı kılmadan, daha ziyade yardıma duyduğu ihtiyacı karşılamakla kalmayıp onu kendi ayakları üzerinde durabilen birey haline getirmek, bizim yardım anlayışımızın en önemli özelliğidir. Toplumsal kalkınmaya da kakı sağlayan, bilinçli girişimlere dayanan yardımlarımızdan herkesin maddi ve manevi kazançlar elde etmesini hedefliyoruz. Bunlardan bazen biri, bazen diğeri, bazen de ikisi birden sizlerin yaşamına kalite, huzur ve vicdan rahatlığı getirecektir."