Günlerce şikâyet ettik
Soğuk dedik, kar dedik, hep birlikte titredik/donduk ülke boyu ölçeklerde
İşte nihayet geldi sıcağın teri, stresi ve bereketi.
Ama şimdilerde şikâyet farklı: Sıcak!.. Çok sıcak.
Sapı kanlı,
demiri kör
bir bıçaktı sıcak
Böyle anlatıyor sıcağı Nazım Baba.
Ama Suriyenin bağımsızlığı bu kavurucu sıcakların içinde çok daha sıcak. Çok daha yakıcı
Orta-Doğu her geçen gün biraz daha ısınıyor.
Ülke ekonomisi kocaman bir tencerenin içinde her gün ibraz daha kaynıyor.
Bütçenin dibi tutmuş, cari açık tırmanmış tırmanacağı kadar.
Çare: Reklam.
Hukuk: Mafiş!..
Ekonomi: Dibe vurmuş.
Gündem: Yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı seçimi
İşte böyle bir ülkenin Haziran sıcağında çer/çöp işlerden yakınmanın sırası değil.
Öte yanda ülke bölünmenin kıyısına yanaşmış; kanlı mı olacak, kansız mı?nın seçeneklerini tartıyor.
Ülkenin ana muhalefet partisinin lideri bölünme anayasasında uzlaşma seçenekleri üretmekle meşgul. Bir önceki ana muhalefet lideri Türkçe Olimpiyatları[!]nın kenarına tutunmuş, Atlantik ötesine temennalar iletiyor, teşekkürler arz ediyor
Zor zanaat yaşamak bu ahvalin düz duvarında
Zor zanaat yüreğini, karaciğerini, sinir sistemini hançerlemeden yaşamak
Yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden,
teper ha babam teper
paralanmaz,
teper taşlı yolları diyor Nazım Babamız
Diyor, tamam İyi de:
- Biz ne diyoruz?..
Mesele bu noktada devinip duruyor, tepinip duruyor günümüzün gündemi içinde