Biraz da gülelim

 

Her gün  ağır memleket meselelerinden gına geldik.

İstiyoruz diyenlerle, istemiyoruz diyenlerin atışmaları bıktırdı bizleri.

Bir takım yavan konuların peşinden giderek gündemi değiştirmek pek maharet istemiyor artık.

Kimin umurunda, borsanın iki günde %10’lara varan değerini kaybetmesi.

Kimin umurunda, pazarda domatesin kilosunun 1.50 YTL çıkması.

Kimin umurunda, orta direğin kayboluşu.

Kimin umurunda, semt pazarlarının neden akşamları  bayram yerinden daha kalabalık oluşunun sebepleri.

Ve.. kimin umurunda haftalık gazetelerin üvey evlat muamelesi gördüğü ülkede, haftada bir gün okunamaması.

Öyleyse bizim de umurumuzda değil. Biz yazalım da, sizler okumazsanız okumayın.

Bu günde biraz gülelim.

Bu gün iki delinin fıkrasını aktaracağım.

Bakalım kıssadan hisse kapanlar olacak mı? 

 

DELİ MEKTUBU 

Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim,bir delinin  yere oturmuş kağıda bir şeyler yazdığın görmüş. Yaklaşıp sormuş;

-Kolay gelsin ne yazıyorsun?

-Mektup yazıyorum efendim.

-Yaaa.. Kime yazıyorsun?

-Kendime.

-Peki ne yazılı mektupta?

-İlahi doktor bey, deli misiniz siz? Mektubu daha açmadım ki,içinde ne olduğunu bileyim. 

 

SAPANCI 

 

Adamın biri aklını sapanla bozmuş. Nerede bir karış lastik görse eline alır,sapan yapıp evlerin camlarına atarmış.

Gel zaman, git zaman adam iyice azıtınca  akrabaları onu bir  akıl hastanesine  yatırmışlar.

Aradan üç beş yıl geçmiş.Adam Bir gün baş hekime çıkarak;

-Ben artık iyileştim, akıllandım.Beni artık çıkarın demiş.

Başhekim;

-Peki seni çıkarırsak,çıktığında ne yapacaksın?

-Evleneceğim.

-Evlenince ne yapacaksın?

-Gelini alıp gerdek odasına kucağımda getireceğim.

- Sonra?

-Önce duvağını,sonrada gelinliğini çıkaracağım.

Başhekim heyecanlanmış;

-Sonra?

-Sonra sutyenini çıkaracağım. 

 -E… sonra?

Sonra külotunu çıkaracağım.

Başhekim iyice heyecanlı;

-Sonra , sonra ? Hadi anlat…

-Külotun lastiğini çıkarıp sapan yapacağım. 

 

Siz hiç atın ölümünün arpadan, yiğidin ölümünün de arpa suyundan olduğunu duydunuz mu?

 

ATA SÖZÜ:

 

Pencereden bakan dışarısını görür.

Pencereye bakan ise camın kirini.

 

DUYDUNUZ MU?

Söke Kuşadası çıkışındaki Ağaçlı kavşağının güzelliğine dayanamayan Turistler, arabalarını durdurup burada hatıra fotoğrafı çektirdiklerini.

 

Seyda Fırat İlköğretim Okulunun sevilen öğretmeni Mehmet Cebesoy’un oğlu Ali Fuat’ın, Güllübahçeli İbrahim Albayrak’ın kızı Canan’la evlendiğini ve Mehmet Hocanın kayınbaba olduğunu,

 

Gazeteci köşe yazarı  Turgut Türkoğlu’nun  belediye başkanlığına aday olduğunu…

 

                                       Kalın sağlıcakla.