BİR DÖNEMİN SONU

DURMUŞ TUNA

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için "iki dosya var" deniliyor.

Biri yolsuzluk dosyası!

Dosyada üç gizli tanık varmış.

Tanıklarından birinin 55 adet, birinin 14 adet, diğerinin de çok sayıda sabıkası olduğu ifşa oldu.

Her türlü suçu işlemişler.

İtibar edilmemesi gereken tipler ancak AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan muteber görüyor.

Gizli tanıklar ifadelerinde, "şu ihaleye fesat karıştırıldığını düşünmekteyim, bu kişinin de falanca kişiden para aldığını duydum, çantayla gördüm, çantanın içinde para olabilir" şeklinde söylemleri olduğu görüldü.

Dosyayı inceleyen hukukçuların açıklamaları böyle.

Bu şekilde suçlamalarla tutuklamalar yapılmış.

Daha önce FETÖ taktiklerini gördük.

Gizli tanıklarla canlar yandı.

Ordumuz gizli tanıklarla itibarsızlaştırıldı.

Komutanlarımız cezaevinde yaşamını yitirdi.

Genel Kurmay eski Başkanı İlker Başbuğ terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlandı.

26 ay tutuklu kaldı.

İddianamesini FETÖ'cülerin hazırladığı 28 Şubat davasında ceza verilen Em. Hava Korgeneral Vural Avar'a çok büyük eziyet edildi.

Alzaymır hastasıydı ve düşüp kaburgasını kırdığı halde tahliye edilmemişti.

16 ay esir tutuldu ve 85 yaşındaydı.

Yarbay Ali Tatar, Amirallere suikast soruşturması kapsamında tutuklandı ve serbest bırakıldı.

Hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılması üzerine intihar etti.

Tatar'ın tutuklanmasını talep eden savcı ve tutuklama talebini kabule eden hâkim, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ üyesi olmak suçundan hapis cezasına çarptırıldılar.

Kuddusi Okkır, Ergenekon soruşturma kapsamında tutukluyken kansere yakalanan ve hayatını kaybeden iş insanı.

13 ay hapis yattı ve tahliyesinden 5 gün sonra 60 yaşında vefat etti.

FETÖ soruşturması kapsamında kırmızı bültenle aranan, firari eski savcı Zekeriya Öz’ün talimatıyla Ergenekon kumpası kapsamında gözaltına alındı.

FETÖ'cü savcıların hazırladığı iddianame sonucu, FETÖ'cü hakimlerin yaptığı yargılamayla cezaevine konulan yaşları 74 ile 90 arasında değişen 13 komutan, cezaevinde hastalıklarla boğuştular.

İftiralar nedeniyle intihar edenler oldu.

Dava dosyasına eklenen delillerin FETÖ’nün diğer kumpas davalarından olan Karargah Evlerine ait olduğu görüldü.

28 Şubat davasındaki delillerin sahte olduğu, bizzat mahkemenin bilirkişisi tarafından ispatlandı.

Sözde deliller vardı.

FETÖ kumpaslarını unutmadık.

Bugün de, toplamda 80 suç kaydı olan gizli tanıkların iftiralarıyla CHP'li belediye başkanlarına, bürokratlara ve belediye çalışanlarına eziyet ediliyor olması tepki çekiyor.

Ekrem İmamoğlu da, kendisine yöneltilen suçlamaları "tam bir pusu ve kumpas düzeni" olarak nitelendirdi.

"Bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini, meslek namuslarını kaybetmiş kişilerdir," dedi.

Çok önemli bir detaya da dikkat çekti.

Mahkeme anında eline geçen sevk yazısında, kendisinden ifade alan savcının isminin olmadığını, farklı iki savcının isminin olduğunu söyledi.

Bir de terör dosyası var!

Dosyayı inceleyen hukukçuların söylemiyle tam bir rezalet.

"CHP, DEM Parti ile seçim ittifakı yapmış" deniliyor.

Suçlama bu şekilde!

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İttifak Ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından terör örgütünün muhatap alındığı, terörist başının barış elçisi gösterildiği süreçten geçiyoruz.

AKP Hükümeti olarak DEM Parti ile resmi süreç yürütüyorlar ancak CHP Şişli'de DEM Parti ile ittifak yaptığı iddiasıyla belediye başkanını tutukluyorlar.

DEM Parti yasal bir parti değilse seçimlere katılmasını yasaklayın!

Resul Emrah Şahan DEM Parti ile ittifak yaptığı iddiasıyla tutuklu.

Yerel seçimlerde herkes ittifak yapıyor.

Oylarını arttırmak isteyen Partiler; laz, çerkez, kürt, roman, yörük ayrımı yapmadan her kesimden oy katkısı yapacak isimlere yöneliyor.

Aday listelerinde DEM Partili isimlere yer verilmesi terör suçuysa, bütün belediye başlanlarını tutuklayın ve belediyelere kayyım atayın.

AKP milletvekillerinin geçmişine bakın!

DEM Partide siyaset yapmış yüzlerce isim var.

Aynı şekilde, DEM Partide siyaset yapan eski AKP'li yüzlerce isim var.

Kamuoyunun ortak görüşü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine ciddi rakip gördüğü Ekrem İmamoğlu'na operasyon yaptırdığı şeklinde.

Önce diplomasının geçersiz olduğu gündeme taşındı, diploma iptal edildi, gözaltı kararı verildi, tutuklandı.

Geleceğin Cumhurbaşkanı olduğunu gördükleri için, bilindik taktikleri devreye soktular.

Gözaltılar, yargılamalar, tutuklamalar, cezaevinde eziyetler bilindik.

Çok sayıda hastalığı bulunan ve tahliye edilmesi için çağrılar yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, hastanedeki tedavi sürecinin ardından yeniden cezaevine gönderildi.

Polat, İBB'ye yönelik 'kent uzlaşısı' soruşturmasında 23 Mart'ta tutuklanmıştı.

"Kent Uzlaşısı" iddiasıyla Polat'ı cezaevinde ölüme terk eden zihniyet, terör örgütüyle uzlaşı peşinde.

Bebek katili terörist başı ile uzlaşı arayışındalar.

50 bin vatandaşımızın ölümünden sorumlu terörist başını ve örgütünü muhatap alıp; "DEM Parti ile yerel seçimlerde ittifak yaptınız, bu terör suçudur" diyemezsiniz.

Belediye başkanını "kent uzlaşısı" gerekçesiyle ve terörle ilişkilendirip; tutuklamak, belediyeye kayyım atamak korkunun sonucudur.

Seçimle kazanamadığını gasp etmektir.

Halk iradesini tanımamaktır.

Seçim yarışından kaçmaktır.

Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizliktir.

2019 mahalli seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçim sonucunu hazmedemediler ve tekrarlattılar.

Yıl 2025 ve CHP'ye kayyım atamak istediler.

CHP olağanüstü kurultay kararı aldı.

Her iki seçim sonucu da ders niteliğinde ancak anlamak istemiyorlar.

İstanbul tekrar seçimi ve CHP olağanüstü kongresi mesajdır.

İstanbul tekrar seçiminde halk Erdoğan'a tepki gösterdi.

13 bin 729 olan oy farkı 806 bin oldu.

CHP olağanüstü kurultayında da benzer tepki gösterildi.

CHP delegeleri 1171 geçerli oyun tamamını Özgür Özel için kullandı.

Türkiye iyiye gitmiyor

AKP Hükümetinin politikaları her alanda iflas etti.

Ekonomiyi düzelmiyorlar.

Adaletsizlik en büyük sorun.

Erdoğan Hükümetinin halkta karşılığı kalmadı.

Vatandaşlar isyanda.

Ekrem İmamoğlu ile arkadaşlarının tutuklanmasıyla başlayan yürüyüşler ve mitinglere katılımlar, AKP Hükümetinin 23 yıllık iktidarkığının son dönemi olduğunun göstergesidir.

Erdoğan seçimden kaçıyor.

İmamoğlu karşısında kaybedeceğini görüyor çünkü hiç kazanamadı.

2024 mahalli seçim sonuçları da, bir dönemin sonu olduğunun göstergesidir.

İmamoğlu cezevinden yaptığı açıklamasında; "Korkunun ecele faydası yok! Öyle de yenileceksin! Böyle de yenileceksin. Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza, güler yüzümüze yenileceksin!" demişti.

Dilerim ki; halk iradesine saygısızlık yapmaya son verirler ve seçimle geldikleri gibi, sorunsuz giderler.