Onu bir an olsun unutmadığını söyleyen 6 torun sahibi Sultan Yıldırım, “Herkes bana, ‘O kadar çocuğun, torunun var. Artık o kızını arama’ diyor. Ben bir anayım, içimdeki bu hasret çok derin. Ben onu kimselere vermedim. Onu bizden çaldılar” diyerek gözyaşı döktü.
Edinilen bilgiye göre, 27 yıl önce Diyarbakır’da yaşayan 50 yaşındaki Sultan ve Ali Yıldırım çifti dünyaya gelecek 3. çocukları için hastaneye gitti. Hemen Diyarbakır Doğumevi’nde doğuma alınan anne Yıldırım’ın nur topu gibi bir kızı oldu. Yavrusunu sadece o an gören anne, uyandığında hemen bebeğini istedi. 2 saat sonra yavrusuna kavuşacağı söylenen Sultan Yıldırım, bebeğinin kendisine getirilmemesi üzerine kuşkulandı. Kalkıp bebeğini aramaya çıkan kadın, hemşirelerin, ‘Sen yeni doğum yaptın, dinlenmelisin’ ikazları üzerine tekrar yatağına götürüldü. Yavrusunun hasretiyle yanan Yıldırım’ın bir süre sonra yanına gelen hemşireler, bebeğinin öldüğünü söyleyerek başsağlığı diledi.
“ÇOCUĞUMUN KAÇIRILIP SATILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
O günden bu zamana geçen 27 yıla rağmen yavrusunu bir an olsun unutmadığını söyleyen 6 torun sahibi Sultan Yıldırım, başından geçenleri anlattı. Bebeğinin sağlıklı bir şekilde dünyaya geldiğine dair o zamanın poliklinik, doğum kayıt ve hastane protokol defteri kayıt örneklerini gösteren Yıldırım, doğum yaptığında 23 yaşında olduğunu, korkudan ve çekingenlikten kimseye bir şey soramadıklarını, sorsalar da kimsenin herhangi bir açıklama yapmadığını gözyaşlarıyla anlattı.
İsmini bile koyamadıkları kızının sabaha karşı dünyaya geldiğini ifade eden anne Yıldırım, “Çocuğum dünyaya geldiğinde hemşireler hemen onu ellerine aldılar. Ben yavrumun sadece sırtını gördüm. Hemşire, çocuğumun kız olduğunu söyledi. Hemen bana iğne yapıldı. İğnenin etkisiyle uyudum. 2 saat sonra hemşireler beni uyandırdı. Hemen çocuğumu sordum. Dinlenmem gerektiğini, bebeğimi bana getireceklerini söylediler. Ancak kimse çocuğumu getirmedi. Yataktan kalkarak koridora çıktım, hasta bakıcı yatmam gerektiğini söyledi, bebeğimi sorduğumda, ‘Senin çocuğun öldü, yakınları da ölüsünü götürdü’ dedi. Ardından odaya doktor geldi, bebeği görmek istedi, ancak hemşire bebeğin öldüğünü söyledi. Ben çocuğumun kaçırıldığını, satıldığını düşünüyorum” diyerek gözyaşı döktü.
“RÜYALARIMDA YAVRUMU GÖRÜYORUM”
Yavrusunun hasretiyle 27 yıldır rahat uyuyamadığını anlatan Sultan Yıldırım, “Rüyalarımda yavrumu görüyorum. Ben bir anayım, içimdeki bu hasretin dinmesini istiyorum. 5 çocuğum olduğu için herkes kayıp kızımı artık aramamam gerektiğini söylüyor. Ama bu çok farklı bir acı. Kızımın yaşlarında birini görsem, ‘Kızım benim’ diye sarılıp seviyorum. Kızımı ben vermedim. Benim tek isteğim kızıma ulaşmak; hayatta olduğumuzu bilmesini istiyorum. Ben onu yanıma almak, şimdi ki ailesinden ayırmak istemiyorum. Sadece bu hasretin bitmesini istiyorum. Yetkililerden kızımın nerede olduğunu bulmalarını istiyorum, kızım bizim hayatta olduğumuzu bilsin yeter” diye konuştu.
“BİZ KIZIMIN SADECE GERÇEKLERİ BİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Eşinin doğum yaptığı hastanedeki o günü anlatan Ali Yıldırım (57) ise şunları söyledi:
“Eşim içeride doğum yaparken ben hastanenin kapısında bekliyordum, ardından eşimi almak için odaya gittim. Eşim bana ilk sorduğu şey bebeğimiz oldu. Ben de bana hiç verilmediğini söyledim. Hemşireler bana bebeğin öldüğünü, ölüsünün de sahibine verildiğini söyledi, ancak bebeğin sahibi bendim. Fakat bana verilmedi. Diyarbakır’daki doğum evinde çalışan bir yakınımız yıllar sonra kızımın yaşadığını ve mutlu bir hayatı olduğunu söyledi. Biz de böyle olmasını istiyoruz, kızımın sadece bizim hayatta olduğumuzu bilmesi yeterli. Benim kızım sahipsiz değildir, arkasında bir ailesi var, gelmek isterse ona kapımız her zaman açık. İstemezse de mutlu olsun. Sadece bizim yaşadığımızı ve onu çok özlediğimizi bilsin yeterli”.
OSMAN AKIN - BERKTUĞ ÖNCÜ
BURSA