Yok efendim doğru haberin adresiymiş, yok efendim haber kutsal, yorum hürdür şiariyle yayın hayatını sürdürüyormuş, okurlarını hiç aldatmamış, sütunlarını hiç kirletmemişmiş miş miş de miş…
Ufak at ki; civcivler de yesin!
Seni tanımasak, yazdıklarına inanacağız…
Hakkında 100'ün üzerinde şikayet olduğunu ve bu nedenle de soruşturma geçirdiğini belirtmiş.
Hepsi de organize şikayetlermiş!
Neymişsin de haberimiz yokmuş!
Kendini ballandıra ballandıra öyle bir anlatıyor ki; sanırsınız Türkiye'nin en ünlü gazetecisi…
Bırak kendi kendini övmeyi, yüceltmeyi de gerçeklere gel.
Aydın BŞB'de işe girmesine aracılık ettiğin bir kişiden para istediğin yönünde suçlamayla karşı karşıya kalan sen değil miydin?
Zaman zaman TÖZütüyorsun ve Aydın BŞB'ye karşı dikleniyorsun ama bu yüz kızartıcı ithamla ilgili hiç bir zaman efelendiğini görmedim.
Başkan Çerçioğlu'na yönelik kininin ve diklenmelerinin sebebi de bu yüz kızartıcı olay sonrasında kapının önüne konulmandır.
Bu suçlamayla ilgili olarak neden kendini savunamadın?
Bir tek satır yazı neden yazmadın?
Başkan Çerçioğlu'nun gözünden düşmekten çok korkuyordun ama yine de nedense kendini savunmadın!
Aydın'da bir kahvehanede buluşmuştuk ve bana dert yanmıştın.
Başkan Çerçioğlu tarafından çok büyük değer gördüğünü, adam yerine konulduğunu, güvenildiğini söylemiştin.
Bu söylediklerin çok doğruydu.
İnsan olarak değer veriliyor, adam yerine konuluyor, gazeteci olarak güveniliyordun.
Hem de ne değer görme, ne adam yerine konulma, ne güvenme…
Bir sözünle eşin ve iki kızın Aydın BŞB'de işe yerleştirilmişti.
Eşin ve kızların sayesinde evine binlerce TL. maaş giriyordu.
Sonra bu avanta mevzuu patlak verdi ve sen de patladın gittin.
Güven ortamını zedeledin ve Başkan Çerçioğlu'nun nazarında itibarın yerle bir oldu.
Kendin ettin, kendin buldun…
Sonrasında da yeni bir limana demir atmak zorunda kaldın ve Efeler Belediyesi'ne yamandın.
Önceki dönem Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan'ı yumuşak karnından yakaladın.
İşadamı Mustafa Ancın'ın imar sorunu meselesinin detaylarını öğrendin ve kendince doğru zamanda devreye girdin.
O hamlenle Mesut Özakcan'ın gözdesi olmayı başardın.
2016 yılında yayın yoluyla sormuştum ve cevap vermemiştin.
Yıl 2020 oldu ve aradan geçen 4 yıl sonra yine sormak istiyorum.
Yine cevap veremeyeceğini bile bile soracağım ki; en azından kamuoyu neyin ne olduğunu bilsin.
Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan’a giden sen değil miydin?
Özakcan'a, “Abi, Çerçioğlu ile aranızdaki sorun nedir” demedin mi?
Her şeyin, iş adamı Mustafa Ancın’ın imarından sonra başladığını öğrendikten sonra nasıl bir yol izledin?
Başkan Özakcan sana, “Biz Mustafa ile bir yol kat etik ama Büyükşehir red etti. Çok büyük sıkıntıdayım!” dedikten sonra plânını devreye sokmadın mı?
Dürüstlük taslamayı bırak!
Haydi cevap ver!
Eşin ve kızlarının Aydın BŞB'sinden Efeler Belediyesi’ne geçiş sürecini anlatsana!
Bu süreç tamalanınca Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Özlem Çerçioğlu’na yönelik düşmanca yazılarının sebebini anlatsana!
Eşinin ve kızlarının Efeler Belediyesi'ne transferinin, Başkan Çerçioğlu'na muhalefet yapmak karşılığında olmadığını kimseye inandıramazsın.
Bir de utanmadan ve de sıkılmadan "Aydın Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirketten karı-koca maaş alan, bindiği kayığın sahibinin küreğini çekenlerden biri, beni kendisiyle karıştırmış…" ifadesi kullanmışsın.
Sırtını önce Aydın BŞB'sine sonra da Efeler Belediyesi'ne dayayan kalemşörün gerçek yüzü bu!
Ettiği laflara, sarfettiği büyük sözlere bakmayın.
Sütten çıkmış ak kaşık sanmayın.
Görev süresi bitene kadar önceki dönem Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakca'a akıl vermiş olmanı herkes anlayabiliyor.
Son yazında diline doladığın Fatih Atay ile de Mesut Özakcan ile kurduğun türde bağlantın seni bağlar.
Fatih Atay'a hatta Efeler Belediyesi'ne de akıl veriyor olabilirsin ve bunu da herkes anlayışla karşılayabilir ama iki şey kabul edilemez!
Birincisi Aydın BŞB'sini dizayn etmeye çalışman, ikincisi de akıl vermeye çalışma hadsizliğin.
Çünkü henüz daha Başkan Çerçioğlu'nun gözünden düşmene sebep olan yüz kızartıcı ithamın hesabını veremedin.
Bu ithamdan dolayı kendini aklayamamış ve ismini temizleyememişken ahkam kesmeyi bırak...
Aile bireylerini belediyeler de işe yerleştirme üstadı, git şimdi nereye yamanırsan yaman...