Gerçek Gazetesi
CHP Aydın Milletvekili Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar, AKP Aydın Milletvekili Mehmmet Erdem'in iddialarına cevap verdi.
AKP’li Mehmet Erdem'in yapmış olduğu basın açıklamasında, ‘Aydın incirinin kanserojen etkilerinin ifade edilmesi’ni, CHP’nin incire ve incir üreticisine vermiş olduğu bir zarar olarak değerlendirdiğini belirten Baydar, "Sayın Erdem’in basına yansıyan bu beyanlarını hayretle izledik" dedi.
İncire ve incir üreticisine zarar veren şey; onu zehirli gaza, toprağa ve suya mahkûm eden enerji üretimi olduğunu söyleyen Baydar, "Bu üretim uygun koşullarda yapılmadığı müddetçe tarım arazilerine zarar verecektir. Aydın’da da bir takım enerji üretim tesislerinin çevreye saçtığı zehirler, tarımsal üretimi tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Sayın Erdem bu gerçeği görmeden incir üreticisinin yanında yer alamaz." dedi.
Baydar açıklamasında, "Açıktır ki incire en büyük zarar, incirin kalitesini düşüren ve onun kanserojen etki yaratır bir hale gelmesine neden olan bu enerji tesisleridir. Bu kanserojen etki, bilimsel incelemelerle açık bir şekilde ortaya konmuştur. Aydın Tabip Odası’nın yayınlamış olduğu raporlar çok açık şekilde ortadadır. Yine İzmir Ticaret Borsası’nın yayınlamış olduğu raporlar, incirde görülen kalite düşüklüğüne işaret etmektedir. Bu konuda lafı dolandırmanın hiçbir anlamı yoktur. Tüm bilimsel veriler ortadadır. Buna rağmen, hiçbir bilimsel araştırma yapmadan, ‘incirin kesinlikle kanserojen etkiler barındırmadığını’ ileri sürmek; vatandaşın sağlığıyla oynamak demektir. Aydın’da incire en büyük zararı veren kişiler; “enerji lobisinin” yanında yer alanlardır. “Jeotermal avukatlığı” yaparak, incir üreticisinin yanında yer almak mümkün değildir. Hamaset yaparak halkın yanında yer alınmaz. Bal demekle ağız tatlanmadığı gibi, “incir üreticisinin yanındayım” demekle de üreticinin yanında yer alınmaz." dedi.
Aydın’da tarıma açık araziler içerisinden %10’u tarım yapılamaz hale geldiğini söyleyen Baydar, "2013 TÜİK raporlarına göre toplam incir ağacı sayısı içerisinde en fazla meyve vermeyen incir ağacı oranının Germencik olması da, buradaki jeotermal tesis yoğunluğuyla alakalıdır. Sayın Erdem, başta AB ülkeleri olmak üzere alıcı ülkelerden geri gönderilen incirlere ne diyor peki? Avrupa Birliği otoriteleri tarafından Türkiye kaynaklı kuru incir partilerinde kontrol sıklığının yüzde 20’den yüzde 30’a yükseltilmesi tartışmalarından habersiz mi yoksa? Enerji üretimi olmasın demiyoruz, elbette enerji üretimi yapılmalıdır. Ancak bu üretim, tarımın yok edilmesi ve insan sağlığının tehlikeye atılması pahasına yapılamaz. Gelişmiş tüm toplumlarda olduğu gibi, bu tür üretimler sağlık açısından uygun koşullarda yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki çevreye saçılan zehirli atıklardan arıtılmış bir enerji üretimi mümkündür. Ancak; radon, hidrojen ve sülfür gibi zehirli gazların tarım arazilerine salınması ile kaliteli bir incir üretimi asla mümkün değildir. Sayın Erdem’in de adeta Aydın incirinin kökünü kazımaya yeminli bu “enerji lobisinin” yanında yer almak yerine, incir üreticisinin yanında yer almasını beklerdim. Sayın Erdem Aydın halkının, çiftçinin, köylünün yanında olmalıdır. Enerji lobisinin avukatlığını bırakmalıdır. Bir Aydın milletvekili olarak, kendisinin bulunması gereken yer burasıdır." dedi.