CHP Söke ilçe başkanı Ali Kemal Özcan'ın yapmış olduğu yazılı basın açıklaması şöyle:
Her ne kadar zincir marketlerde tek domatesin etiketlenerek satışa konulduğu bir ekonominin içine girsekte, AKP’nin artık ülkemizi ne kadar karanlık dehlizlere soktuğu konusuna bugün girmeyeceğim.
Bunun yerine daha evvel de hakkından açıklama yaptığım bir başka konuda, yeterince anlaşılmamış olduğunu gördüğüm hususlar olması nedeniyle, yeniden açıklık getirmiş olacağım.
İlçemizde, organize sanayi bölgesi hudutları içinde gerçekleşmekte olan kâğıt fabrikası yatırımının günde 40-50 bin ton su tüketeceğini, bu suyun yeraltı suyunu çekmek suretiyle elde edileceğini ifade etmiştim.
Bakın ilçemiz; tarımsal üretimle, sanayinin en iyi dengelendiği merkezlerden bir tanesi. Her iki sektörde karşılıklı olarak, birbirlerinin varlığına ihtiyaç duymaktalar ve memleketimizin refahı içi durmaksızın üretmekteler.
Ancak prosesinin neredeyse her aşamasında su tüketen hem de 40-50 bin ton, hem de günde, hem de 150 bin kişinin günlük su tüketimine eşit bir oranda, bir o kadar da atığın çıkacağını düşünürseniz, siz bu dengeyi bozmuş olursunuz. “yeraltı suları sonsuzdur” gibi bir ifadeyi ise ancak dil sürçmesi olarak nitelendirebilirim.
Yeraltı suları kesinlikle sonsuz olmadığı gibi, havzalarda bileşik kaplar mantığıyla, tüm su rezervini etkiler.
Yani değerli dostlar, her yatırım kıymetlidir, ancak doğru yer seçimi yapılmışsa.
Siz yüzyılların Söke Ovası’nın suyunu çekecekseniz, bacasından çıkacak zehirliyi mahsulün üstüne indireceksiniz, birkaç yüz kişiye iş vermek ümidiyle orta vadede hem tarımda, hem de tarıma dayalı sanayiden ekmek yiyen on binlerce insanımızı işsizlikle, aşsızlıkla burun buruna getireceksiniz, o yatırıma Söke’de de, Norveç’te de, İtalya’da da karşı çıkılır.
Yani sevgili hemşehrilerim,
Biz Sökeliler, Söke’ye yapılacak bir nükleer tesise karşı çıkacağımız gibi, Söke’de tarımı bitirecek, suyu tüketecek, çocuklarımıza zarar verecek bir yatırıma da karşıyız. Bilmem anlatabildim mi?