Cumhuriyet Halk Partisi Kuşadası İlçe Örgütü bayramlaşma programında bir araya geldi. Partilileri ile buluşan Başkan Ömer Günel, önemli açıklamalarda bulundu. Gündemle ilgili çarpıcı açıklamalar yapan Başkan Ömer Günel’in konuşması sık sık partililerin alkışlarıyla kesildi.
‘Canımızı dişimize taktık’
Pandemi, doğal afetler ve ekonomik krizin olduğu bir dönemde göreve geldiklerini söyleyen Başkan Ömer Günel, “3 yıldır olağanüstü zamanlar yaşıyoruz. Gözümüzü Elazığ depremiyle açtık ardından merkezi Kuşadası olan deprem, su baskını, ardından pandemi, ekonomik kriz derken 3 yıldır etrafımızı bugüne kadar hiç sarmadığı kadar bir krizin ortasında açtık gözümüzü” dedi.
Başkan Ömer Günel, “Bu krize rağmen sanki Kuşadası Belediyesi’ne hiç kriz uğramamış, Kuşadası Belediyesi’nde her şey normal, hatta biraz da refah içindeymiş gibi 3 yıldır hizmet üretiyoruz. Canımızı dişimize taktık, hiçbir şart bizi olumsuz etkilemeyecek dedik ve hizmet üretiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Kakafoni orkestrası oluşturdular’
Gazeteci Ergün Poyraz’ın darp edilmesi olayıyla ilgili konuşan Başkan Ömer Günel, “Geçmiş olsun dileklerimizi hemen paylaştık tabi arkasından ne geleceğini bilmiyorduk. Adam hastaneden çıkar çıkmaz ‘Beni bu dövdürttü dedi, belediyede yolsuzluk var’ dedi. Kuşadası’nda buna benzer işi gücü şantaj ve iftira olan diğer adamlar hep beraber bir kakafoni orkestrası oluşturdular ve el birliği ile bize saldırdılar” dedi.
Başkan Günel, “Sonra anladığımız bir şey oldu; bu kakafoni orkestrasını bekleyenler varmış. Hem içimizden hem dışardan. Burada 3 yıllık mucizevi bir başarıyı gölgelemeyi beceremediği için bundan medet uman içerde ve dışardaki maalesef bu kentin düşmanları diyorum bakın çünkü bu düşmanlık bize değil, kente bu düşmanlık. Bu kentin düşmanları aldı bunu kendilerince dillendirmeye devam etti. Biz iftira ve şantajdan oluşan bir kumpas çetesinin ortasına düşmüşüz. Ben size şunu söylemek istiyorum; Benim hesap borcum önce Allah’a, sonra sizlere sokaktaki insanlara, sonra da yargıya. Benim şantajcıya, iftiracıya verecek hiçbir hesabım yok” şeklinde konuştu.
‘1 milyon metrekare yol yaptık’
İftira ve şantajla uğraşanlara tavsiyelerde bulunan Başkan Ömer Günel, “Kuşadası Belediyesi’nde yolsuzluk mu var, o mu var, şu mu var diye kafa yoracaklarına, iftirayla, şantajla uğraşacaklarına asıl kafa yorulması gereken şey, 200 bin lira kasasında para, 320 milyon borçla devraldığım Kuşadası Belediyesi’nde 3 yılda nasıl oldu da bütçeyi 100 milyon artırdık, nasıl oldu da 1 milyon metrekare yol yaptık, nasıl oldu da 500 bin metrekare yeşil alan yaptık, nasıl oldu da Karayolları’na ait alanları bile biz yaptık, nasıl oldu da kardeşim ARYA’nın bütün tesisleri değişti, nasıl oldu da 30 yıldır Kuşadası’nda yapılmayan 3 yılda yapıldıyı merak etmeleri gerekirken, bunları hafızları alamadığı için, bizi hizmet yolculuğunda, er meydanında yenemeyeceklerini anladıkları için bu kakafoninin birer üyesi oldular” dedi.
Başkan Ömer Günel açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
Mızraklar çuvala girmez. Gerçek er ya da geç ortaya çıkacaktır. Ve çıkıyor. Ben bu örgütün en dibinden geldim. En dibinden bu görevi hedefleyerek Kuşadası’na hizmet için geldim. Nasıl mücadele verdiğimi en iyi sizler bilirsiniz. Bu yolculukta yalnızca partilime, sokaktaki vatandaşa vefa borcum var.
Benim kimseye eyvallahım olmadı. Hiçbir para babasına, hiçbir şantajcıya benim eyvallahım olmadı. O yüzden mutsuzlar, o yüzden bizi istemiyorlar. Muslukları kesildiği için bizi istemiyorlar. Ama bu kenti bugüne kadar olduğu gibi yönetebileceklerini sananlar avuçlarını yalayacaklar. Ben bu kentteki her insanın her kuruşuna geldiğim günden beri sahip çıkıyorum.
Dükkan ihaleleri yapılamazdı, yaptık. Birilerinin muslukları kesildi. Bu kadar iş nasıl yapılabilir, belediyede para mı var dendi, yaptık. Birilerinin umutları tükendi. Bu kadar iş, bu kadar ilişki nasıl uyumlu götürülebilir kardeşim, hani 2.ayda Büyükşehir ile kavga edecekti, 3.ayda Kaymakam ile birbirine girecekti diyenler beklediklerini alamayınca hayal kırıklığı yaşadılar.
Birileri bekliyor ki bir yerde sıkıntı olur mu diye. Ama bakıyorlar olmuyor. Olmadığı için bir senaryo yazmaları gerekiyordu, onlara bir senarist lazımdı o senaristi de buldular. Senarist de hakkını teslim etmek lazım, bunu iyi yaptı. Gerçekler, doğrular er geç ortaya çıkar ve çıkacaktır. Benim Allah’tan başka hesap veremeyeceğim kimse yok.