Medyada, oldum olası haberciler ile köşe yazarları, nedense bir türlü geçinemezler. Dün olduğu gibi bugün de aynı gizli çekişmeler devam ediyor. Söke medyasında da bu böyledir. Bir köşe yazarı olarak, nadiren davet alırım. Aldığım son davet de, bunlardan birisiydi. 12 Şubat 2011 Cuma günü saat dokuzda, AKP eski Söke İlçe Başkanı sn, Tanju Karaçancının milletvekili aday adaylığını açıklayacağını öğrendim. Beni hayli heyecanlandırdı. Kendi kendime niçin olmasın dedim. Kahvaltı bittikten sonra, konuşma başladı.
Karaçancı, konuşmasına başlarken, ilçe başkanlığı sırasında oldukça tecrübe edindiğini belirti. Bu sözlerinin arasında sevenlerini kast ederek, Söke halkından ve siyasi çevrelerden olumlu talep aldığını belirtti. Karaçancıya, sıralamada kaçıncı olduğunu sordum. Cevabı: henüz erken ama, ne var ki il ve Ankara merkezin, benim adaylığıma sıcak baktıklarını biliyorum oldu.
Öte yandan, Sökenin il olması gündeme geldi. Karaçancı: Eğer milletvekili seçilirsem, Sökenin il olmasını tekrar gündeme getireceğim dedi. Gerçeği, bu filmi doksan beş yıllarında seyretmiştik. Yeniden gündeme getirilmesinin, buz üzerinde yazı yazmaya benzeyeceğini düşündüm. Çünkü il olma trenini, yıllar önce kaçırdık. Bugünkü il adayları zaten beli ve gündemdedir.
Birinci sırada Nazilli. İkinci sırada Didim. Üçüncü sırada ise Kuşadası vardır. Sökenin ismi bile geçmiyor. Eğer Söke il olmuş olsaydı, bu seçimde üç milletvekili meclise gönderecektik. Ama olmadı. Oysa merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Prof. İnönü söz verdikleri halde nedense bazı kirli eller Sökenin il olmasını engellediler.
Karaçanı, eğer sıralamada ikinci olursa milletvekilliği garantidir. Çünkü partili seçmen haricinde, tarafsız seçmenlerin görüşü, blok halinde Sökeli adaya oy vereceklerini söylüyorlar. Tabi ki bu tarafsız seçmenlerin görüşüdür. Diğer partilerde de seçmen sözü geçerlidir. Sökeli aday adayları, mutlak ikinci veya hut üçüncü sırada olmalıdırlar. Söke için hayırlı olsun.