BAŞBAKANIN İTİRAFI...

FARUK HAKSAL

Başbakan sonunda baklayı ağzından çıkardı… Ve ağzından çıkarttığı baklayı seçim meydanındaki kürsüden CHP lideri Kılıçdaroğlu’na doğru fırlattı…

Kılıçdaroğlu üzerine atılan baklayı yakaladı, evirdi çevirdi ve bir güzel pişirdi…

Bize de bu noktada söz konusu bakla konusunda bir soru sorma hakkı tanındı:

- Bakla, Başbakan’ın dudakları arasında niçin gözüktü?..

Bizce telaştan, gerginlikten ve geleceğin kendisine getireceklerini şimdiden görmesinden…

Hazret, geçtiğimiz gün miting meydanına kurulmuş olan kürsüden haykırıyordu:

- Bay Kemal Hakkâri’de PKK’lılara konuştu. Resimlerle bir bir tespit ettik!..

Kılıçdaroğlu’nun Güneydoğu’da sürdürdüğü politika doğru mudur?.. Yanlış mıdır?..

Şimdilik bir kalem geçiyoruz bu konuyu sorgulamayı… Ve sözü Başbakan’ın ağzından çıkan baklaya getiriyoruz.

Başbakan’ı bu kadar öfkelendiren olay nedir?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Güneydoğu’da izlediği siyasetin çizgisi!..

Bu çizginin esasına bir itirazı var mıdır Başbakan’ın?

Hayır yoktur.

Kılıçdaroğlu’nun Hakkâri’de halkın karşısına Kürt makyajlı giysisi ile çıkmasına bir itirazı var mıdır?

Hayır yoktur.

Türkiye’nin yerel yönetimlerin özerkliğine koymuş bulunduğu “çekincelerin” kaldırılması hamlesine bir diyeceği var mıdır?

Hayır yoktur.

Tayip beyin esas itirazı, Güneydoğu’da yürütmeye çalıştığı politikanın ayaklarının altından çekilip, kendisinin ve partisinin boşlukta kalması olgusunadır…

Kandil – İmralı – Hükümet üçgeninde sürdürülen “açılım” politikalarının sandıkta karaya oturması ihtimalinedir…

Ve işte bütün bu olgu ve ihtimaller Sayın Başbakan’ın sinir tellerini zıngırdatmakta ve ağzından böylece bazı “bakla”lar sıyrılıp, ortalığa dökülmektedir.

Sözünü ettiğimiz bakla Başbakan’ın yukarıdaki söyleminin içinde [tabiri caiz ise] sırıtmaktadır…

Kılıçdaroğlu’nun kentlerini ziyaretinde Hakkâri esnafı kepenk kapatmamakta, halk meydanları doldurup taşırmakta ve Tayip beyin zıngırdayan sinir telleri, işte tam da bu noktada S.O.S vermektedir.

Ve Sayın Başbakan’ın ağzından şu sözcükler televizyon ekranından tüm ülkeye yayılmaktadır:

- Bay Kemal Hakkâri’de PKK’lılara konuştu. Resimlerle bir bir tespit ettik!..

Başbakan, Kılıçtaroğlu’nun Hakkâri mitingine katılan PKK militanlarının fotoğraflarını çektiklerini söylemektedir.

Siz yere saçılan baklanın büyüklüğüne bakınız…

Demek ki, bu militanların kimler olduklarını bilmektedirler!..

O kalabalığın içinde teker teker fotoğraflarını çekecek kadar tanıyorlar PKK militanlarını…

Tayip beyin kendi ifadesi ile, “bir bir” tanıyorlar bu kişileri.

Ve ne bu miting öncesinde ve ne de miting sonrasında bu kişileri toplayıp, adalete teslim etmiyorlar…

Ama aynı tarihlerde İstanbul’da, “üniversite harçlarının kaldırılmasını talep eden” öğrenciler hakkında [savcı beraat istediği halde] mahkeme 6 yıl hapis kararı verebiliyor…

Polis, tüm meydanları biber gazı ile doldurabiliyor…

Evet… Bu bir gerçek:  Bu ülkenin doğusunda ve batısında başka hukuklar uygulanıyor…

Doğunun polisi başka, batının polisi başkadır…

Hükümet batıda büyük adliye sarayları yapmakla övünmekte, doğuda ise, sınır kapılarında seyyar satır mahkemeleri oluşturabilmektedir…

Doğuda Hükümet’in bir bir bildiği teröristler ellerini kollarını sallayarak sokaklarda volta atarken, batıda PKK’ya karşı yıllarca savaş vermiş subaylar Silivri hapishanesinde çile doldurmaktadırlar…

Bu bir bakladır Sayın Başbakan…

Ve bakla ağızdan çıkmıştır bir kere…

Bu bir itiraftır.

Önemli, büyük ve açık bir itiraf