Gerçek Gazetesi
Kurak geçen 2006-2007 sezonunun büyük oranda sulamaların yapılmadığı Aydın, Denizli ve Muğla illerinde, ekim ve kasım aylarında beklenen yağışların uzun yıllar ortalamasının üzerinde gerçekleşmesi herkesi sevindirdi. Son iki ayda metrekareye düşen yağış miktarının 200 kilograma yaklaşınca, bölgedeki tarımsal faaliyetlerin can damarı olan Büyük Menderes Nehri'nde su seviyesi altı metreye ulaştı. Yaşanan kuraklık nedeniyle Mayıs ayında kuruyan nehir, başta pamuk üreticileri olmak üzere üreticilerin büyük çoğunluğunun verim kaybı yaşamasına neden olmuştu. Son yağan yağışların ardından üreticiler tarlalarındaki sonbahar ekimi çalışmalarına başlarken, halen barajlardaki su seviyesinin çok düşük olması bölge çiftçisini endişelendiriyor.
Aydın, Denizli ve Muğla'daki barajların toplam su depolama kapasitesinin 2 milyar metreküp civarında olduğuna dikkat çeken yetkililer, bu kapasitenin 1 milyar 200 milyon-1 milyar 300 milyon civarında olması halinde 2008 yaz sezonunda sulamanın sorunsuz bir şekilde atlatabileceğini belirtiyor.
Bölgedeki önemli sulama suyu kaynaklarından olan Topçam Barajı'ndaki doluluk seviyesinin yüzde 15'ler civarında olduğuna dikkat çeken Çine ilçesine bağlı Cumalı köyünde çiftçilik yapan Beytullah Ağır, bu durumdan tedirgin olduklarını söyledi. Daha önceki yıllarda olta ile balık avladıkları bölümlerin şimdi açıkta kaldığına işaret eden Ağır, Biz buradan olta atıp balık yakalıyorduk. Ama şuan su buradan en az 30-40 metre aşağıda. O seviyeye gelmesi için daha çok yağması lazım. Baraj daha önceleri hiç böyle görmemiştik. İlk defe bu kadar çok boşalıyor. İlk kez barajın zeminini gördük dedi.
Geçen yıl kuraklıktan dolayı sezon sonunda mahsullerini bir iki su eksik suladıklarını ifade eden Ağır, Elektrik olan bölgeler suladı ama sulama bölümünde olan veya suyunu barajdan alan bölgeler sulanamadı. Daha çok yağmur yağması lazım ki baraj eski seviyesine gelsin. Allah'tan rahmet bekliyoruz dedi.
2007 yılında Türkiye'de kuraklıktan en fazla zarar gören ve mağdur olan illerin başında Aydın'ın geldiğine değinen Tarım İl Müdürü Sadettin Öztürk de, bunun nedeninin tarımsal faaliyetlerin büyük bir kısmının sulu tarıma dayalı olması olarak gösterdi. 1Ağustos tarihi itibariyle barajlardaki suyun bitmesi edeniyle arazilere sulama suyu verilemediğine dikkat çeken Öztürk, Sular bittiği için 1 Ağustostan sonraki ürünlerde sulama eksikliği görüldü. İkinci ürün olarak buğday sonrası ekilen mısırların ekimi çok az oldu ve ekilenler sulanamadı. Pamuklarda da sulama sıkıntısı oldu. Dolayısıyla Aydın tarımı olarak 2007 yılında en fazla zarar gören mağdur olan il durumundayız. Ancak çok şükür geçen bir aylık süre içersinde sonbahar yağışları çok güzel yağış oldu. Yağışlar ay ortalamasının çok üzenindeydi. Şuan toprak tamamıyla suya doğmuş durumda, hele bu yağışlar meyve ağaçlarına, zeytinlere ilaç gibi geldi. Meteorolojiden aldığımız bilgilere göre bir hafta 10 gün havanın güneşli geçeceği haberi geldi. Bu da bizim sonbahar güz ekilişleri için buğday ekilişleri, yem bitkileri ekilişleri için fırsat olacak. İnşallah bu yağışlar böyle gittiği sürece 2008 yılında çok ciddi bir kuraklık ve susuzlukla karşılaşmayız diye düşünüyorum dedi.
Üreticilere; yağışları devam etmesi ve suyun çok olması halinde bile mutlaka bilinçli sulamaya geçilmesini tavsiye eden Öztürk, konuşmasında Damlama sulamaya geçilmesi, salma sulama dediğimiz vahşi sulamanın mutlaka bırakılması gerekmektedir. Bakanlığımız ve hükümetimizin damlama sulama konusunda çok ciddi teşvikleri var. Sıfır faizli kredileri var. Üreticilerimizin bu imkânlardan faydalanması üreticilerimiziz gelecekteki susuzluğa karşı çaresini ve çözümünü şimdiden bulması gerekmektedir ifadelerine yer verdi.
(iha)