Gerçek Gazetesi
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, kendi yazdığı ödüllü oyun olan 'Yargıtatör'ü, sahnelendiği Nazilli Belediye Tiyatro Salonu'nda vatandaşlarla birlikte ilk kez izledi.
Balbay, 5 yıl kaldığı cezaevinin kendisini yazar yaptığını ifade ederek, "Parmaklıklar arasına gazeteci olarak girdim ama oyun yazarı olarak çıktım. Cezaevi benden bir şey alamadı ama ben cezaevinden çok şey aldım. Bundan sonra her yıl bir oyun yazacağım. Çünkü bundan sonra sanatın gücünü kullanarak mücadelemizi güçlendireceğim" dedi.
"İLK BALKON
KONUŞMAMI
NAZİLLİ'DE YAPTIM"
Cezaevinden çıktıktan sonra ilk balkon konuşmasını Nazilli'de yaptığını vurgulayan Mustafa Balbay, "Nazilli'nin benim siyasi yaşamımda çok önemli bir yeri var çünkü ilk konuşmamı burada CHP ilçe binası balkonunda gerçekleştirdim. Belki yıllar sonra bunu güzel bir anı olarak paylaşabiliriz. Alanlarda, dışarılarda belki konuşmuş olabilirim ama ben siyasette ilk balkon konuşmamı Nazilli'de yapmış oldum. İstasyon Meydanı'nda bulunan parti binamızın balkonundan Nazillililere seslendim. Onlarla düşüncelerimi paylaştım ama bugün daha çok sanatı konuşalım. Sanat ne kadar güçlenirse toplumsal yaşam ve Türkiye'nin geleceğine yönelik umutlar o kadar daha çok güçlenir diye düşünüyorum" dedi.
"GÖRDÜKLERİMİ
KAĞIDA DÖKTÜM"
Kızı Yağmur'un ilk olarak kendisinden önce Kayseri'de oyunu izlediğini ve çok beğendiğini söylediğini belirten Balbay, "Ne tesadüftür ki, Anayasa Mahkemesi'nin kararı görüştüğü gün öğleden sonra eşim ve kızım açık görüşe ziyarete gelmişti. Yağmur, oyunu beğendiğini bana ilk kez orada söyledi. Benim bu oyunda büyük bir maharetim yok. Ben sadece olanı yazdım. Daha doğrusu gördüklerimi kağıda geçirdim. Bu oyunu yazarken de halkın çoğunluğuna kendimizi anlatabileceğimizi düşündüm. Tabii o zamanlar bu Gezi Parkı olayları gündemde değildi" diye konuştu.
"SANAT HER ŞEYİ
YENECEK"
Oyunun ardından sahneye çıkan Balbay, sanatçıları öperek kutladı. Atatürkçü Düşünce Derneği Nazilli Şube Başkanı Kamil Aktamur'un çiçek verdiği Balbay, seyircilere hitaben yaptığı konuşmada, "Buna inanın ki sanat her şeyi yenecek. Sanatla her şey daha güzel olacak. Zaten bu yüzden sanattan bu kadar korkuyorlar. Ben de o Silivri'de o kapalı kapılar ardında kendi kendime, 'Balbay sen üret. Bir gün kazanan aydınlık olacak' dedim. Yine gerçekten bu inançtayım. Ben Sincan Cezaevi'nden çıkarken, bir sporcu gibi kendimi bir başlama vuruşu yapmış olarak hissettim. Ben bu duygularla koşacağım. Bu duygularla sizlerle birlikte olacağım ve kazanan biz olacağız arkadaşlar. Bu duygularla yola çıktım. Ben bu oyunu yazarken şöyle hayal etmiştim, 'Büyük kentlerde belki oynayanlar olabilir' demiştim. Asıl içimden, 'Yürekli bir tiyatro grubu çıksa ve Anadolu'yu karış karış dolaşsa' demiştim' ve inanın ki arkadaşlar her şeye rağmen bu oyunu sergileyen yürekli arkadaşlar olarak kendilerini kutluyorum. Anadolu'da sanatın ışığını yaydılar" dedi. (iha)