Dünyada 50 yaşında emeklilik olan başka bir ülke bulunmadığını söyleyen Bakan Çelik, “Bizim de petrolümüz, doğalgazımız olsa biz de işçimize iki maaş verirdik” dedi.
"AKLISELİM KİMSE ERKEN EMEKLİLİĞİ İSTEMEZ"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, BESOB Başkanı Arif Tak ve oda başkanlarıyla birlikte Kapalı Çarşı’daki esnafı gezdi. ‘Hayırlı işler’ dilediği esnafla sohbet eden Bakan Çelik, önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Çelik, “Ben Türkiye’de yaşanan bütün bu sosyal güvenlikteki olaylardan sonra, aklıselim kimsenin erken emeklilik isteyeceği kanaatinde değilim. Ülkede, ‘Kendimi, ülkemi, çocuğumu, torunumu seviyorum’ diyen kim varsa bunlar erken emekliliği istemez. Çünkü bunun acısını yaşadık. Halen de telafi edemiyoruz. Sosyal güvenlik reformunu yaptıktan sonra gitgide şartlarımız iyileşmeye başladı. SSK hem zarar ediyordu, hem de sağlık hizmeti veremiyordu. Şimdi herkese sağlık hizmeti veriyoruz, herkese ilaç veriyoruz. Sonuna kadar kapıları açtık ama diğer taraftan da emeklilik yaşı 50” dedi.
Dünyada 50 yaşında emeklilik olan başka bir ülke bulunmadığını söyleyen Bakan Çelik, “Onun için Türkiye’ye haksızlık etmeyelim. Türkiye’nin geleceğine taş koyan popülizm olmaz. Ben bunu meclis kürsüsünde de söylüyorum. Bu siyaset yapılmayacak bir iştir. 1991 yılında bununla ilgili siyaset yapıldı. Benim babam da şapkayı tavana atmıştır büyük bir ihtimal. Benim baban şu an 97 yaşında. ‘Erken emekli olurum’ diye senin baban da şapkayı tavana atmıştır, ‘Helal olsun ya, 38 yaşında emekli oluyoruz’ diye. Sonra ne oluyor? Sonra bedelini çocuklar, torunlar ödüyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. En genç emeklilik şu an Türkiye’de. Dünyada nereye giderseniz gidin 60-62 yaşından aşağı emeklilik yok. Ama Türkiye’de 50 yaşında emeklilik var. Onun için daha da erken emekli olalım demek olmaz. Petrolümüz yok, doğalgazımız yok. İnşallah petrol ve doğalgazımız olur. Geçen gün bir devlet kralı tüm çalışanlarına birer maaş verdi. Yani biz de isteriz ki iki maaş verelim. Bunu istemez miyiz? Ama bunun için petrolümüz, doğalgazımız olacak. Böyle zahmetsiz bir yerden gelirin olacak. Siz vergi veriyorsunuz. Biz sizin verginizi en güzel şekilde kullanarak yol, köprüler yapıyoruz ve hizmet veriyoruz. Sağlıkta 60 katrilyon lira harcıyoruz. Nereye bakarsanız bakın bunlar sizin verdiğiniz vergilerle oluyor. Bunları doğru kullanırsanız vergileri vatandaşa hizmet olarak dönüyor. Doğru kullanmazsanız da ülkeyi iflasa götürürsünüz. Onun için yapılan hizmetleri hepiniz görüyorsunuz” diye konuştu.
"TAŞERONLA İLGİLİ SIKINTILARI BİTİRMİŞ OLACAĞIZ"
Taşeron işçilerle ilgili de konuşan Bakan Faruk Çelik, buna alt işveren işçisi demenin daha doğru olacağını söyledi. Bu konuyla ile ilgili çok önemli düzenlemenin meclisten geçtiğini hatırlatan Bakan Çelik, alt işveren işçilerinin diğer işçiler gibi iş güvenliği, yıllık izin, kıdem tazminatı ve örgütlenme gibi asıl işçilerin elde ettiği bütün haklara sahip olduklarını ifade etti. Şu anda hangi işlerin asıl, hangi işlerin alt işler olduğunu belirlemek için bakanlar kurulu kararının gerektiğini ifade eden Çelik, “Bu karar çıktıktan sonra hangi işlerin yardımcı, hangi işlerin asıl iş olduğu netlik kazanacak. Onun çıkışı ile ilgili şu an sosyal taraflarla, sendikalarla çalışmalarımız sürüyor. Böylece geleceğe yönelik taşeronla ilgili sıkıntıların tamamını bitirmiş olacağız. Bu kargaşa bakanlar kurulu kararıyla kökten bitecektir. Şu an bakanlar kurulu kararı meclistedir. Bu hafta sendikalarımızdan görüş almamız gerekiyor. Hangi işlerin yardımcı işler, hangilerinin asıl işler olduğunu belirleyeceğiz. Bundan sonra bakanlar kurulu bir karar verecek ve bu mesele çözüme kavuşmuş olacak” dedi.
BAĞ-KUR PRİM BORCU YAPILANDIRMASI
Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakanlar kurulunda uzunca tartıştık. Esnaflıktan ayrılmış ama 2-3 yıllık Bağ-Kur prim borcu var. Bu esnafın sağlıktan yararlanma imkanı yok. Çünkü 60 gün prim ödemediği zaman sağlıktan yararlanma imkanı olmuyor. Bir yılı aşkın prim ödeyememiş, esnaflığı bırakmış veya devam ediyor, ama prim ödeyemiyor. Ya da bir başka ifadeyle 10 yıllık prim borcu var. Dolayısıyla sağlıktan yararlanamıyor. Primleri ödeme şansı yok. Biz genel sağlık sigortasını bütün vatandaşlarımız için çıkardık. Esnaflarımız için de geçerli olan bir şey ama esnaf yararlanamıyordu. Pirim borcu olanın hem borcunu, hem de emekliliğini dondurduk. ‘Kardeşim git, gelir testine gir, sağlıktan yararlanmaya devam et’ dedik. Ne zaman imkanın olursa eski prim borcunu öde. Borçlarını ödediğinde de tekrar emekli olabilirsin. Bu madde şu anda meclis komisyonlarından geçti, önümüzdeki hafta genel kuruldan geçecek. Böylelikle 1 milyon 300 bin prim borcu olan esnafımızın sağlıktan yararlanamama gibi bir sıkıntısını ortadan kalkacak. Primlerin yapılandırılmasını gerçekleştirdik. Halen tam netice alınmamasına rağmen 2 milyon 200 bin kardeşimiz ve firmamız yapılanmaya girdi. 4.5 milyar lira peşin olarak ödeme yapıldı. 36 katrilyon liralık da yapılanma gerçekleştirildi. Bunların içinde bir milyon Bağ-Kur’lu kardeşimiz de var. Ben hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu yapılandırmayla ciddi bir rahatlık getirilmiş oldu."