Aydınlı Tabipler 2013 yılı sağlık sektörünü değerlendirdi

Gerçek Gazetesi
Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Eralp Atay ve Yönetim Kurulu Üyeleri, 2013 yılında Aydın ve Türkiye genelinde sağlık alanında yaşananlar üzerine değerlendirme toplantısı düzenledi.
Türkiye"de sağlık alanında dönen paranın 68-70 milyar dolar arasında değiştiğini ve bunun önüne geçmenin tek yönü sağlıktaki kamu ihalelerini şeffaf yapmak olduğunu işaret eden Atay, “Devlet bütçesinin büyük miktarda zarara uğratılmasına sebep olan “sosyal güvenlik ve sağlık alanındaki yolsuzluk suçlarının, önceki dönemde olduğu gibi 2011 yılı içerisindeki operasyonlarda da önemli bir yere sahip olduğu görülmüştür. Bu alanda yapılan operasyon sayıları 2010 yılına göre yüzde 12,8 artmıştır. Kamu hastane birlikleri birinci yılında sınıfta kalmıştır. İntihar çalışmaları grubumuzla ilgili olarak intihar raporunda 2011 yılında Aydın üçüncü sıradaydı, 2012 yılında ise Aydın Türkiye 4"üncüsü oldu. İntiharlar konusunda gözlemlediğimiz iki kritik nokta var. Yaşlı intihar ve kırsal intiharların Türkiye ortalamasına göre çok fazla olduğunu gördük. Yapılması gerekenleri raporlar halinde Valilerimize sunduk. 2013"te şiddet devam ediyor. Dr. Ersin Arslan"ın davası henüz sonuçlanmadı ve devam ediyor. Bununla ilgili olarak mücadeleye devam edeceğiz. Aciller artık içler acısı durumda. Kamu hastane birliklerinde kimin nerde çalıştığı belli değil. Birçok geçici görevlendirmeler var” diye konuştu.
Sağlık alanında önceki yıllara göre taşeronlaşmanın kat be kat arttığını öne süren Atay, “Öğretim üyeleri, asistan hekimler, aile hekimleri, kurum hekimleri, TSM hekimleri, özel sektörde çalışan hekimler, muayenesi olan hekimler, iş yeri hekimleri zor bir 2013 yılı geçirdiler. 2013 dediğimizde sağlık alanında akıllarda kalan ve damgasını vuran olaylar arasında bulunamayan ilaçlar ve sahte kanser ilaçları oldu. Sağlık harcamaları geçen yıla göre yine artış gösterdi. Taşeronlaşma hat safhada devam ediyor. Bu hükümet göreve başladığında 11 bin taşeron firma vardı ve şu an 126 bin taşeron bulunmaktadır. Sağlık bakanlığı resmen taşeronlaşmıştır. Şehir hastaneleri ve serbest sağlık bölgeleri başladı ve bu konuyla ilgili olarak bir gündem oluşuyor ve temelleri atılmaya başladı. 2013 sağlık ortamında yaptığımız gözlemler ve çalışmalar sonucunda hekimlerimiz mutsuz, umutsuz ve gelecek kaygısı yaşamaktadırlar. Hekimlerimiz emeklerinin karşılığını maddi ve manevi olarak alamadıklarını düşünmektedirler. Hekimler olarak bu sistemin böyle gitmeyeceği kanaatindeyiz. 2013 yılına sağlık alanında damgasını vuran başka bir olay ise savaşlarda bile müdahale edilmeyen sağlıkçılar gezi olaylarında özveri ile çalışan hekimlere ve revirlere saldırı oldu” dedi.
Hekimler olarak gelecek yıllardaki isteklerinden de bahseden Atay, “Taleplerimiz iş güvencesi, gelecek güvencesi, can güvencesi, mesleki bağımsızlık, emeklilikte insanca yaşayacak ücret, mesleki etik değerleri hiçbir zaman yitirmeden iyi hekimlik yapmak ve nitelikli sağlık hizmeti sunmaktır” diye konuştu.
2014 yılı sağlık alanı için öngörülerde bulunan Atay, “Sağlıkta şiddetin devam edeceğine inanıyoruz. Umarız hiç olmaz ama sağlık alanında uygulanan politikalar şiddeti körüklüyor. Kişi başı sağlık harcamaları artacak, vatandaşlarımız ceplerinden daha fazla para ödeyecek. Artık SGK sağlık hizmeti için temel teminat paketi çerçevesinde sağlık hizmeti sunacak. Bu paket dışında kalan ve sağlık hizmeti almak isteyenler tamamlayıcı sigorta yaptırmak zorunda kalacaklar. Tamamlayıcı sigorta 2014 yılı içerisinde hayata geçecek. 2014"te gündeme gelecek diğer bir konular arasında tam gün uygulaması da yer alıyor. 26 ilde bulunan şehir hastaneleri ve İzmir ile Bodrum"da kurulacak olan sağlık serbest bölgeleri de 2014"ün konularından biri olacak” şeklinde konuştu.
Aydın sağlığı ile ilgili olarak siyasilere çağrıda bulunan Atay, sözlerini şöyle tamamladı: “Aydın"da acilen sağlık yatırımları yapılması gerekiyor. Aydın sağlık alanında istismar edilmiştir. Bu konunun en kısa sürede giderilmesi gerekiyor. Seçilecek olan belediye başkan adaylarına başarılar diliyorum ve Aydın için daha sağlıklı ve yaşanabilir bir il sunacaklarını umuyoruz. Siyasilerin sağlıkla ilgili soracakları ve danışacakları bir konu olduğunda hiçbir parti ayrımı gözetmeksizin fikir alışverişinde kapımız her zaman açık”(iha)