Aydında ilginç bir siyasi yapılanma var. Araştırınca gerçeği gördüm. Yapılması Türkiye genelinde de benzer bir yapılanma var.
İl genelinde yaptığım araştırmada, eski merkez sağ partilerin yani ANAP ve DYPnin AK Partinin çatısını oluşturduğunu gördüm.
Teşkilat yöneticileriyle yaptığım söyleşide onlara çeşitli sorular yönelttim. Özellikle ilçe başkanına...
-Politikaya ne zaman başladınız? dediğimde,
- Siyasete DYP saflarında başladım. 2007de AK Parti saflarına geçtim. İlçe Yönetim Kurulu üyelerinin kimisi ANAPlı, kimisi eski DYPli, hatta yönetimde bir de eski MHPli arkadaşımız var dedi.
Neden Ak Partiye geçtiniz? diye sorduğumda,
-ANAP ile Demokrat Parti gücünü yitirince, onların bu haliyle iktidara gelemeyeceğimizi anladık. Bu nedenle, düşüncemize en yakın AK Partide politika yapmaya karar verdik.
Çok ilginç değil mi?
İnsanlar politikayı bazı nimetlerden yararlanmak için yapıyor.
Yani iktidar partisinde politika yaparsa onun gücünden yararlanmak için yapıyor.
Buharkentten Sökeye uzanan çizgide AK Partinin teşkilatlanma biçimi birbirinin aynı. Teşkilat yöneticileri eski DYP, ANAP ve kısmen de MHPlilerden oluşuyor.
Sadece Karacasu İlçe Teşkilatında bir milli görüşçü var.
Mesela Aydında da durum aynı. Söke eski AK Parti Yönetimi de eski ANAP ve eski DYPlilerden oluşuyor.
Türkiye genelinde AK Parti oylarının neden yüzde elliye ulaştığını anladınız değil mi? Eski merkez sağ, AK Partide bir araya gelmiş. Partisi başarısız bile olsa onu koruyup kollarlar.
Bu yorumu yapınca ortaya şu sonuç çıkıyor;
O zaman partilerini bırakıp, neden AK Partiye katıldılar?
Buna mecburdular. Çünkü DYP ve ANAPın misyonunu tamamladığına ve yeni kurulan AK Partiyi merkez sağ olduğuna inandılar.
Yani onlar için yeni AK Parti Refah Partisinin değil, eski merkez sağdaki ANAP ve DYPnin devamıdır.
Ancak zirvedeki yönetim için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Çatıda milli görüşçüler duruma hakim. Herşey Başbakanın iki dudağının arasında.
Bu AK Partinin yumuşak karnı!
AK Partinin kaderi eski merkez sağda görünüyor. Ama yönetim gücü tepe yönetiminde.
Kuyucak AK Parti Teşkilatında bir siyasiye, Tansu Çiller DYPnin başına gelirse, onunla politika yapar mısınız? dediğimde,
Derhal Çillerin safına geçeriz dediler.
Demek ki, Tansu Çiller, 10 yıldır politika yapmamasına rağmen, ülkenin kaderi onun elindeymiş.
Sayın Tansu Çiller neden politikadan uzak durdu? Son birkaç yıldır Tansu Hanımın yeniden politikaya döneceği haberi gazetelerde yayınlanmaya başladı. Ancak haberler hep asılsız çıktı. Önceki gün bir gazetede Tansu Hanımla ilgili şöyle bir haber yayınlandı;
Tansu Çillere yakın isimlerden Hasan Ekincinin iddiası siyaset kulislerini hareketlendirdi. Ekinci: Biz Sayın Çiller ile uzun süre birlikte çalıştık. Birçok ülke sorununu birlikte çözdük. Ben vefalı bir insanım. Bu yüzden dönersem tabi ki Tansu Çiller ve ekibi ile çalışırım. Halkın talebinden dolayı Tansu Çiller ile birlikte yeniden ülke hizmetinde olmayı düşünüyoruz
Tansu Çillerin eski Bakanlarından Bülent Yücel ise Dönebilirler. Saygı ile karşılarım. Ancak benim o ekiple birlikte siyaset yapma gibi bir düşüncem yok dedi.
Tansu Çillerin eski müsteşarı Söke Mehmet Koyuncudan önemli bilgiler aldım. Sayın Koyuncu da Hasan Ekinciyi teyit edercesine, Tansu Çillerin politikaya döneceğini, hatta bunu telefonuna gelen bir mesajla anladığını belirtti.
Sayın Tansu Çillerin politikaya katılma girişimi, dilerim ki, 2007 yılında ANAP ile DYP bütünleşmesi girişimine benzemesin. Ağar ile Mumcu bir gecede ülkenin geleceğini değiştirdiler.
Güç kimde ise Sultan o! Bakalım Tansu Çiller Dpnin dönemine geçebilecek mi?