Aydın Tabip Odası olarak gelen şikayetler üzerine bölgede incelemeler yaptıklarını ve bölgedeki maden ocaklarından kaynaklanan sorunun ciddi boyutlara ulaştığını belirten Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Metin Aydın, “Beşparmak Dağları (Latmos) Türkiye’nin batı kıyılarının doğal güzellikleri açısından en etkileyici ve arkeolojik bulgular açısından en zengin yerlerinden biri olup,500 milyon yıllık jeomorfolojik yapısıyla dünya mirası ve açık hava müzesi şeklindedir. Bu dağlar ayrıca zengin Akdeniz bitki örtüsüne sahiptir. Latmos’ta ki buluntulardan en önemlisi M.Ö 6 bin yıllarına tarihlenen kaya resimleridir.
Burada yaşayan halkın temel geçim kaynağı çam fıstığı, zeytin, arıcılık ve hayvancılıktır. Son yıllarda bölgede cam, seramik, kaynak elektrodları ve boya sanayinde kullanılan hammaddenin çıkarıldığı onlarca "feldspat ocağı" açıldı. Bafa gölü doğu ve kuzeydoğusunda 8700 hektar alanın daha maden ocaklarına açılması planlanıyor.
Madencilik faaliyetleri nedeniyle bu bölgenin coğrafi güzelliği ve tarihsel anıtları, doğal bitki örtüsü, nadir endemik bitkiler, yaban hayatı gün geçtikçe zarar görüyor. Bugün itibari ile Latmos’ta ki 8 bin yıllık resimler taş ocaklarına mıcır olma tehlikesi ile karşı karşıya. Bu maden ocakları açılma, işletme sırasında çevreye ve kültürel miraslarımıza verdikleri zararlar yanında insan sağlığına da ciddi zararlar vermektedir” ” diyerek sorunun hem tarih hem de sağlık açısından ciddi boyutlara ulaşmak üzere olduğunu iddia etti.
Aydın Tabip Odası olarak bu madenlerin çevreye, doğal yaşama ve insan sağlığına yaptığı etkileri yerinde saptamak için bölgeye incele amaçlı ziyarette bulunduklarını ifade eden Başkan Metin Aydın, “Maden kamyonlarının geçiş güzergahındaki köylerde kamyonlardan kaynaklanan tozlara bağlı nefes darlığı hastalıkları,tansiyon ve kalp hastalıkları,arı ölümlerinin arttığı köylülerce ifade edildi. Köylüler sürekli toz altında kalmaktan dolayı halk nefes alırken sıkıntı yaşamakta, sular kirlenmekte, gürültü nedeni ile uyuyamamakta. Su ve hava kirliliğin artması nedeni ile köyde ölenlerin %80’nin kansere bağlı öldüğü ifade edilmekte.
Bu kanser vakalarının artışındaki diğer bir neden de 1950’li yıllarda bu bölgelerde işletilen uranyum madenlerinin usulüne uygun kapatılmaması, bunların halen etrafa normal sınırların 500 katı fazlasını bulan radyasyon yaymasıdır. Bölgedeki tüm köylerde maden ocaklarından kaynaklanan ciddi sıkıntılar var. Koçarlı, Çine ve Karpuzlu’ya bağlı bir çok köyde yaşanan bu sorunun çözümü için çok geç kalınmadan gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz” dedi.
Türkiye’de 12 Ocak 1994 ile 16 Mayıs 2013 yılları arasında açılan 2990 işletmeden ancak yüzde 1’ne ÇED olumsuz raporu verildiğini ve bu durumun yönetim makamlarında bulunan kişilerin uygulamalarına açıklık getiren diğer bir gösterge olduğunu ifade eden Dr. Metin Aydın “Aydın Beşparmak Dağları’nda bir gün gelecek madenler bitecek.
Fakat bu işletim, yönetim ve kontrol uygulamaları devam ederse Aydın’da geriye ne doğa ne tarih nede yaşayan insanlar kalacak” diyerek tüm yetkilileri, kurumları ve Aydın halkını duyarlılığa davet etti.