█ Gerçek Gazetesi
Aydın İl Müftülüğü tarafından 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla düzenlenen konferans büyük ilgi gördü.
Aydın İl Müftülüğü tarafından 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla "Çanakkale Zaferi" konulu konferans düzenlendi. Aydın Kültür Merkezi"nde düzenlenen konferansa Vali Kerem Al, Aydın Garnizon Komutanı Tuğgeneral Salih Karataş, AK Parti Aydın Milletvekilleri Mehmet Erdem ve Semiha Öyüş, Aydın İl Müftüsü Ömer Kocaoğul ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı"nın okunması ile başlayan konferans Aydın Merkez Beycami Müezzin Kayyımı Güven Kemer"in Kur"an-ı Kerim tilavetiyle devam etti.
Konferansın açılışında konuşan İl Müftüsü Ömer Kocaoğul, Çanakkale Zaferi"nin bir cihan devletinin destanı olduğunu belirterek, 18 Mart 1915"te denizin tutuştuğu gündür. Çanakkale, mananın maddeye olan zaferidir. Çanakkale kalem tutan ellerle saban tutan ellerin kucaklaştığı yerdir. Çanakkale ruhu, Kuvayi Milliye ruhuna inkılap etmiştir. Çanakkale"de, "Vatan kaç defa kurtuldu" diye soracak olursanız. Bir kere kurtuldu fakat ebediyen kurtuldu. Çanakkale, çağlar üzere destanların özüdür. Çanakkale yeni Türkiye"nin önsözüdür. Çanakkale"de Rabbim istedi, Resulü yardıma koştu, himmet etti, hem sular büklüm büklüm oldu hem de bulutlar ve rüzgarlar destek verdi dedi.
Çanakkale Zaferi konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Fırat Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk de, sunumunda 1. Dünya Savaşı"nda düşmanların Çanakkale"den geçerek Osmanlı"yı tasfiye etmek istediklerini söyledi. Savaşın en önemli cephesinin Çanakkale Cephesi olduğuna işaret eden Öztürk, Çanakkale çıkartmasındaki asık hedef İstanbul idi. İngiliz, Fransız ve diğer küçük devletlerin oluşturduğu düşman donanması, Çanakkale"den çok rahat bir şekilde geçilebileceği düşünüyordu. Akşamüzeri orada çay bile içileceği söyleniliyordu. O güne kadar kurulmamış muazzam bir donanmanın önünde durabilecek gücü bile tahmin etmiyorlardı. Donanma kendinden emin bir şekilde Çanakkale"ye girmeye başladı. Bizim durumumuz zannedildiği kadar, çokta yoksul değildik, özellikle Almanlardan daha önce alınmış olan Sultaniye Kaleleri ve diğer tabyalar ayaktaydı. Almanlardan satın alınan uzun menzilli toplar tahkim edilmişti. 1915 Şubat"ın da başlayan şiddetli çarpışmalar 18 Mart 1915"e kadar devam etti. Donanmanın büyük gemileri, Nusret Mayın Gemisi"nin döşediği mayınlar ve atışlarla bertaraf edildi şeklinde konuştu.
Çanakkale Cephesi"ni küçümseyenlerin beklemedikleri bir zaferler karşılaştıklarının altını çizen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: Kara hareketinde o kadar yoğun çatılmalar oldu ki, beşer, onar metre siperlerde savaşılmıştır. O kadar yoğun bombardıman yapılmıştır ki, metre kareye 5 bin veya 6 bin mermi düşmüştür. Havada dahi mermilerin çarpıştığına şahit olunmuştur. Müzelerde vardır bunlar. Havadan yapılan bombardımanlar ile büyük zayiatlar verilmiştir. Denizdeki donanmalarda, ateş kusan toplar ile kara harekâtına destek vermiştir. Esas destansı şeyler o tarihte başlamıştır. Mustafa Kemal, "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" sözlerini burada söylemiştir. Mustafa Kemal, hatırlarında, "Bir dakika sonra öleceklerini biliyorlardı. Kur"an bilenler Kur"an okuyor. Bilmeyenler ise bildikleri dualar ile ileriye atılıyorlar. Asla tereddüt yoktu, işte Çanakkale"yi kurtaran bu ruhtur" der. Bu ruh Çanakkale"yi Çanakkale yapmıştır
Fırat Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk"ün Çanakkale Zaferi ile iligi anıları anlattığı konferansta duygusal anlar yaşandı. Yaklaşık 2 saat süren konferans, büyük bir beğeni ile dinlendi.
(iha)