Gerçek Gazetesi
Hamdi AKGÜL
Aydın"da Aydın Teknik Elemanlar Derneği (AYTED), Aydın Kalkındırma ve Eğitim Derneği (AYKED), Aydın Memurlar Derneği (AYMEDER) ve Aydın Çalışanlar Derneği (AYÇED) "in oluşturduğu Aydın Eğitimi Destekleme ve Geliştirme Platformu, dershanelerin kapatılmasının yanlış olduğunu açıkladı. Dershanelerin bir tehdit olarak görülmesinin yanlış olduğunu belirten Platform Basın Sözcüsü, Atakan Aslan, Dershaneleri kapatmak, hem iç hukuka hem uluslararası hukuka aykırıdır. Dershaneleri bir tehdit olarak görmemek lazım. Dershaneler sebep değil, sonuçtur. Bir tamamlayıcı olarak bunlara bakmak lazım.1980 yılında Güney Kore'de darbe yönetimi dershanelere kapattı ve mağdur olan yine halk oldu, çünkü zenginler çocuklarına en iyi eğitimi özel dersle vermeye devam ettiler. Yedi yıl sonra bu yanlıştan dönüldü ancak kaybolan yedi yılı kimse geri getiremedi. Umuyorum ki bu yanlıştan hemen dönülür. Yanlıştan dönmek küçüklük değil, erdemdir dedi.
AYMEDER binasında düzenlenen basın açıklamasına Aydın Teknik Elemanlar Derneği (AYTED) sözcüsü Atakan Aslan, Aydın Kalkındırma ve Eğitim Derneği (AYKED) Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Hilmi Maraş, Aydın Memurlar Derneği (AYMEDER) sözcüsü Nurullah Öztürk ve Aydın Çalışanlar Derneği /AYÇED) yönetim kurulu üyesi Ökkeş Üçgün'ün katıldığı basın açılamasında hükümeti yanlıştan dönmeye davet eden Aydın Milli Eğitimi Destekleme ve Geliştirme Platformu Basın Sözcüsü Atakan Aslan, "Dershaneler bizce eğitim sistemimizin önemli bir parçasıdır. Okulda eksik kalan taraflarımızı dolduran, çocuklarımıza katkısı yadsınamaz kurumlardır. Amaçları eğitim ve öğretim olan dershanelerin, çocuklarımız için sosyal ortam olduğunu da düşünüyoruz. Eğer çocuklarımız hafta sonu dershaneye gitmeseler, parklarda, oyun salonlarında, internet kafelerde zaman kaybederek ilimden uzak kalacak. Ayrıca bu ortamlarda uygunsuz arkadaş ve kötü kişilerle karşılaşma riski artacaktır. Dershaneler kapatılırsa ekonomik gücü düşük olan aileler, çocuklarını üniversiteye hazırlamakta güçlük çekeceklerdir. Zengin aileler çocuklarını özel hocalarla sınava hazırlarken orta direk aileler böyle imkânları olmadığı için eğitimin fırsat eşitliği ilkesinden mahrum kalacaklardır. Dershaneleri kapatmak isteyen zihniyet öncelikle sınavları kaldırmalı, eğitimi düzeltmeli, daha sonra da bu kararı halkına bırakmalıdır. Zira dershaneye gitmek zorunlu değildir. Derneği ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, dershaneler kapatılmasın diyoruz. Yanlıştan dönmek erdemdir, kimse eğitim ve öğretim halkından yoksun bırakılamaz. Bu hak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 42. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde de herkesin eğitim hakkına sahip olduğu belirtilmektedir. Anne babalar, çocuklarına verilecek eğitimi seçmede öncelikli hakka sahiptir. Milli Eğitim Bakanlığımızın hazırlamış olduğu dershane ve etüt merkezlerinin kapatılması ile ilgili kanun tasarısı halen sınav sistemiyle lise ve üniversitelere öğrenci yerleştiren eğitim sistemimizde, bakanlığımızın kendisiyle bir çelişkisi olarak görmekteyiz. Dershaneler, ülkemizdeki mevcut eğitim sisteminde okullarımızın temel eğitimine katkıda bulunarak, bir çocuğu ilköğretimden üniversiteye kadar olan eğitim sürecinde geleceğe hazırlayan en hayati destek eğitim kurumlarımızdır. Bu nedenle toplumumuzun her kesimini ilgilendiren dershanelerimizin, çocuklarımızın eğitimi ve geleceği adına çok önemlidir. Bir ihtiyaçtan dolayı, eğitim sorunlarının sebebi değil, sonucu olarak ortaya çıkan dershanelerin iyice düşünülmeden, bir oldu bittiye getirilerek kapatılmak istenmesi anlaşılır gibi değildir. Bu ihtiyacı ortadan kaldırdığınızda, kapatacağız demeye gerek olmadan dershaneler kendiliğinden kapanacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre, 'Herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır. Bizler sivil toplum kuruluşları olarak bu yanlıştan bir an önce dönülmesini umuyoruz dedi.
Ülkemizde henüz devlet eliyle sağlanamayan eğitimdeki fırsat eşitliği ve eğitim özgürlüğünün büyük oranda dershaneler ve etüt merkezlerinde sağlandığını açıklayan Aslan, Bu kurumların kapatılmasıyla halkın özgür eğitim alma hakkı da sonlandırılmış olacaktır. Aynı zamanda devletin kişi hak ve hürriyetlerinin koruyucusu olduğu inancına büyük bir darbe vurmaktadır. Faaliyet alanlarından biri de kız çocuklarının okuması ve eğitimine destek vermek olan derneği olarak bizler, dershanelerin ve özellikle kızların okuma oranının düşük olduğu bölgelerde faaliyet gösteren ücretsiz okuma salonu ve etüt merkezlerinin kapısına kilit vurulacak olmasından derin üzüntü duymaktayız. Bu kurumların eğitim sistemimize artı değer kattığını düşünüyor ve kapatılmalarına şiddetle karşı çıkıyoruz. Eğitim sisteminin bir ürünü olan eğitim kurumlarını mantık çerçevesinde hiçbir neden gösterilmeksizin, sistemdeki eksiklikleri hiçe sayarak ani bir kararla kapatmaya teşebbüs etmeyi, ülkemiz gençliği ve bilakis zaten dezavantajlı grup olan kız öğrencilerin geleceği adına elim ve vahim bir durum olarak değerlendiriyor ve bu taslağın uygulamaya geçmemesi gerektiğini vurguluyoruz. Dershanelere olan talebi ortadan kaldıracak alternatif yollar, yöntemler oluşturulmadan kapatılması içinden çıkılmayacak sosyal ve ekonomik etkiler doğuracağından, kapatılma yerine eğitim sistemindeki olumsuzlukların giderilmesi yönünde adımlar atılmasının çözüm olacağına inanıyoruz. dedi.