* Önceki sayıdan devam
Özellikle genel başkan ve başbakan Süleyman Demirel, İsmet Sezgin, Nahit Menteşe, İskender Cenap Ege ve diğer parti kurmayları arasında bulunan zevatla çok iyi ilişkiler içindeydi. Çalışmaları başarılı olduğundan hem seviliyor hem de Ankarada sözü geçiyordu. 1950li yıllarda nasıl Söke Belediye Başkanı Ekrem Karakaşın ön ayak olması ile Didim Altınkum koyu plaj olmuşsa; 1970li yıllarda da Sayın Metin Çelikez ve İsmet Sezginin çabaları ile bölgenin yolları yapılmıştır. Kuşadası-Söke ve Söke-Didim karayolunun nasıl programa alınarak yapıldığını Söke Belediye Başkanı Metin Çelikezin yöre turizmine hizmetlerini kendi anılarından okuyalım. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isteyenlerin Cumhuriyetimizin 75. yılında Söke Belediyesi adlı yapıtını incelemelerini öneririz. Bu araştırmalar Yeni Söke ve Gerçek Gazetelerinde yayımlanmıştır. Ayrıca metnin tamamı benim arşivimde mevcuttur. Dileyene yardımcı olabiliriz.ÇELİKEZİN TURİZME HİZMETLERİ VE SÖKE-KUŞADASI YOLUNUN PROGRAMA ALDIRILMASI
12 Mart muhtırası verilmiş, hükümet istifa etmiş ve partiler üstü bir hükümet kurulmuştu. Kurulan bu hükümet partilerden de ılımlı kişilerden bakan alınmıştı. O tarihte sayın genel başkan Süleyman Demirelin müsaadesi ile Çanakkale senatörü olduğunu hatırladığım Sayın Ahmet İhsan Kırımlı, turizm ve tanıtma bakanı olmuştu.
Hayat devam ediyor. Belediye hizmetleri görülüp gidiyordu ama hepimizin içinde bir kırıklık ve burukluk vardı. Parti faaliyetleri durmuş herkes tedirgin beklemekteydi. Böyle günlerde Belediye Makam odamda otururken aniden içeriye Sayın İsmet Sezgin ağabeyimiz giriverdi. Şaşırdım aynı zamanda çok da sevindim. Ankaradan havadis dinleyecek ve dertleşecektik. Hoşbeşten sonra ertesi gün Turizm Bakanının Sökeye geleceğini ona göre bir isteğim varsa hazırlıklı olmamı, Kardeşi Mukadder Sezginin de bakana müsteşar olduğunu söyledi. Mukadder Sezgin Bey, Fransada büyükelçilikte görevliydi. Hükümet değişikliğinden sonra demek ki yurda dönmüş ve Turizm ve Tanıtma Bakanlığında müsteşar olmuştu. Bu havadise ve bakan beyin gelecek olmasına çok sevindim. Ben ve bütün arkadaşlarımız, meclis üyelerimiz Sökenin turizm yatırımlarından ve bakanlık yardımlarından istifade etmesi için 1. derecede Turizm bölgesi olarak kabul edilmesini arzu ediyordu.
Öyle ya Priene, Milet ve Didim gibi (o tarihte Didim ilçe olmamıştı. Sökeye bağlı beldeydi) üç önemli tarihi şehri bünyesinde barındıran Kuşadasına ve konumu itibariyle Selçuk ve Meryem Anaya ulaşacak merkezi bir yerde olan Sökenin turistik bir ilçe hüviyeti kazanmasını istememiz hakkımızdı. O tarihlerde şimdiki Güllübahçe, Atburgazı, Akyeniköy, ova yolu henüz yapılmamıştı. Bu yol turizm bakanlığını ve karayollarının müşterek yatırım programı ile ihale edilmişti. Dolgu yapılmaktaydı henüz açılmamıştı. Açıldığı zaman dünyanın ilk planlı şehir harabesi olan Priene harabelerini ziyaret eden turistler aynı yola devam ederek Milet harabelerini görecek ve oradan Didim harabelerine ve Apollon Mabedine ulaşacaklardı.
Bu yolun yapım gayesi bu düşünceydi. Bu açıklamalardan sonra gelelim Sayın İsmet Sezginin ziyaret sonrasına. Yukarıda da izah ettiğim gibi ziyaretten dolayı sevinmiştim. Bu sevinçle belki de biraz kapris yaptım bilmiyorum. İsmet ağabey şu bakanı bugün çağıralım Sökeye bugün gelsin Sökeye diye ısrar ettim. Oğlum sen delirdin mi? Yarın gelecek ne istersen o zaman söylersin. Sayın bakanın programı var. Şu anda Çeşmede diye beni ikna etmeye çalıştı. Ama şu anda bilmediğim o günkü haletiruhiye içinde ben ısrarıma devam ettim. Zaten morallerimiz bozuk çoktandır bakan görmedik. Bugün gelmesini istiyorum diye tutturdum. Neticede İsmet ağabeyimiz beni kıramadı. Çeşmeye telefon etti ve sayın bakanı yemekte buldu. Benim isteğimi, programını kısa kesmesi mümkünse keserek bugün Sökeye gelmesini rica etti. Hayret ettim Sayın bakan kabul etti ve saat 15:00de Selçukta buluşmak üzere randevulaştılar. Ben hemen partili birkaç arkadaşa haber verdim. Sayın İsmet Sezgin, Hasan Erden, İsmet Bakan, Tuncay Azbazdar hatırladığım kadarı ile Muzaffer İşkelle birlikte Sayın Gümrük Bakanı Haydar Özalpin bir yıl önce 16 kuruşluk pul bedeli ile gümrüğe terk edilmiş Ford Galaxy marka otoyu belediyemize tahsis etmesi ile kavuştuğumuz makam otosuna binerek saat 14:00da Selçuk kazasının yolunu tuttuk. Tam saat 15:00da sayın turizm bakanımız Ahmet İhsan Kırımlı escortlar öncülüğünde Selçuk girişine ulaştı. Hep beraber karşıladık. Selçuk Kaymakamı ve devlet erkanı program değişikliği ile bir hayli zor dakikalar yaşadı. Karşılama merasiminden sonra bizde bakanın konvoyuna dahil olarak Kuşadasının yolunu tuttuk.
Kuşadası-Selçuk arası da şimdiki Pine-Bay önünden geçen eski ve virajlı dar yol ile birbirine bağlıydı. Kuşadasında kaymakamlık makamında Allah rahmet eylesin İsmail Güzeliş Sayın Bakanı karşıladı. Bakanın yanında İsmet Sezginin kardeşi Mukadder Sezgin, Turizm Bankası Genel Müdürü İlhan Evliyaoğlu, Bakanlık yetkilileri, İzmir ili turizm müdürlüğü elemanları vs. yetkilileri vardı. Bakan bey kaymakamdan ilçenin sorunları hakkında bilgi aldı.
Rıhtım ve deniz kenarının tanzimi için Turizm bakanlığının yardımını istediler. Konuşmalar bitince Sayın Bakan bana dönerek Başkan Bey bak buraya geldik. Yarın Sökeden geçeceğiz ve sana uğrayacağız. Burada kalalım, Fransız Tatil Köyünü ziyaret edelim, akşam da hep beraber kervansarayda yemekte olalım dedi. Ben Sayın Bakanım sizi Sökeye götürüp getireceğim, gelince de sizi bir arkadaşımın gezi motoru ile denizden tatil köyüne götüreceğim diyerek ısrar ettim. Sağ olsun kabul etti.
O sıralarda şimdiki iskele girişinde şahıslara ait turizm yazıhaneleri vardı. Buradan Sisama geçip motorlarını organize ediyorlardı. Liman işletmesi ile bu yazı hanelerinin ihtilafı vardı. Arkadaşım olan Ünal Suluoğluda bu hususu sayın bakanımıza anlatmamı istemişti. Sökeye gidip geldikten sonra Fransız Tatil Köyüne gezi motoruyla gideceğimizi söylerken Ünal Suluoğlunun motorunu düşünmüştüm. Hem motor gezisi yapacak, hem de Sayın Bakana yazıhanelerin durumunu rahat rahat anlatabileceklerdi.