AKP kongresi nihayet yapıldı...

DURMUŞ TUNA

 

 



Söke kamuoyunun aylardır beklediği 2 Kasım tarihi geride kaldı. Bu tarihte AKP Söke 3. Olağan Kongresi yapılacaktı ve de yapıldı. Kongre gününe kadar çok şeyler söylendi, yazıldı, çizildi. Siyasi kulislerde konuşulan bazı senaryoları paylaşmak istiyorum.



1- Eski ilçe başkanlarından Kemal Özbek’in liste hazırlığı içerisinde olduğu, 2- Kemal Özbek’in ilçe başkanlığında ve Ali Güzelyağdöken’in de belediye başkan adaylığı konusunda anlaşıldığı, 3- Kemal Özbek ve eski ilçe başkanlarından Tanju Karaçancı’nın birlikte liste hazırlığı içerisinde oldukları, 4- Kemal Özbek ve Tanju Karaçancı’nın ortak listelerinin seçimi kazanması halinde belediye başkan adaylarının İbrahim Adalı olacağı, 5- Namık Yıldırım’ın kongrede 1 oy bile alacağını bilse yine de adaylıktan çekilmesinin mümkün olmadığı, 6- İşadamı Metin Yavuz ve eski belediye başkanı İbrahim Adalı’nın AKP’ye üye oldukları, kongre günü yakalarına AKP rozetinin takılacağı.



Bu söylemlerin hiçbirisinin gerçeklik payı yoktu ve de kongre salonunda tek liste ile seçime gidilmesiyle herkes tarafından görüldü.



Kemal Özbek günlerce esti, gürledi. Seçimi kazanması halinde belediye başkan adayının İbrahim Adalı olduğunu söyledi. Parti içindeki gücünden korkulduğu için, kongrede oy kullanma hakkı bulunan 400 kişilik delege isim listesini Ali Güzelyağdöken’in kendisine verdirtmediği yönünde basın-yayın kuruluşlarına beyanatlar verdi. Sonunda dağ fare doğurdu. “Eşim, hatta inşaatlarımda çalışan ustabaşım bile aday olmamı istemediler. Hatta ustabaşım, aday olmam halinde işi bırakacağı tehdidinde bulundu” dedi.



Ali Güzelyağdöken ve hatta Tanju Karaçancı ile ortak liste hazırlama konusunda anlaşmadığı da görüldü.



İbrahim Adalı ve Ali Güzelyağdöken’in Kemal Özbek’in ilçe başkanlığında AKP’nin belediye başkan adayı olacakları da senaryo olduğu görüldü. İbrahim Adalı kişilerin değil, ancak partinin adayı olabilirdi. Bunu atladı. Ali Güzelyağdöken’in de partinin birinci adamı olması ve parti içindeki gücü nedeniyle böyle bir anlaşmaya girmesi düşünülemezdi. Delege isim listesinin verilmediği iddiası da Ali Güzelyağdöken tarafından yalanlandı. “Başka aday adayları delege isim listesini partinin sekreteryasından temin ettiler, Kemal Özbek’te isteseydi alabilirdi” dedi.



Sonuçta, Kemal Özbek ve Tanju Karaçancı sıradan partili gibi tiribünden kongreyi takip ettiler.



Namık Yıldırım’ın gerek kendisine gerekse listesinde yer vermeyi düşündüğü isimlere yoğun baskılar üzerine çekildiği konuşuluyor. Kendisi değil ama yanında görmek istediği isimlerin tedirginliği çekilmesinde en büyük etken olsa gerek. Nitekim, kongre salonunda gönderdiği çelenk vardı ama kendisi yoktu. Cep telefonu da kapalıydı, kendisine ulaşılamadı.



Buradan da anlaşılacağı gibi, baskılar sonucunda çekilmişti ve kırgınlığı sözkonusuydu.



Metin Yavuz ve İbrahim Adalı’yı da kongre salonunda göremedik. İddia edildiği gibi yakalarına AKP rozeti de takılamadı. Tabii ki bu takılmayacak anlamı taşımaz.



Kongre öncesi yapılan dedikodular ve kongrede yaşanan iddiaların gerçek olmadığını gördük. Gerçek olan şu ki AKP’de de CHP’de olduğu gibi bölünmüşlük ve gruplaşmalar hakim. Uyguntüzel-Güzelyağdöken, Özbek, Karaçancı, Yıldırım AKP’de etkinliği olan isimler ve dört başlı bir görüntü sergiliyorlar. 2009 yerel seçimine bu şekilde girilmesi halinde nasıl başarılı olunacağını anlamak zor.






SİYASİ KULİSLERDE, METİN YAVUZ’un AKP’den ADAYLIĞI KONUŞULUYOR



29 Mart 2009 yerel seçimlerine 4 ay kaldı. Siyasi partilerde aday adayları ya da adaylar hâlâ belli değil.



Mevcut belediye başkanı CHP’li Necdet Özekmekçi, Kurban Bayramı’nda adaylığı konusunda bilgi vereceğini 09 TV’den Yılmaz Ölmez’e açıkladı. Çekilebileceği iddiaları var. Böyle bir olasılıkta; iki dönem belediye başkanlığı ve milletvekilliği yapmış olan Mehmet Semerci, yeğeni CHP Aydın İl Yöneticisi Yılmaz Semerci, iki dönem Mehmet Semerci’nin başkan yardımcılığı görevinde bulunan Haluk Ertürk’ün ismi başkan adayları olarak yorumlanıyor.



DSP’de Levent Tuna, İbrahim Adalı, Turgut Türkoğlu, Süleyman Toyran isimleri gündemde.



MHP’de de Kerime İskeleli Desticioğlu, Yusuf Kerevit, Metin Yavuz, İbrahim Adalı ismi konuşuluyor.



AKP’de Metin Yavuz ve İbrahim Adalı ismine sıcak bakılıyor. Eski ilçe başkanı Ali Güzelyağdöken AKP’ye üye olması yönünde İbrahim Adalı’ya defalarca teklifte bulundu. “Gel partiye üye ol, anketlerde ismin yer alsın. Anketlerden ismin çıkarsa senin belediye başkan adaylığında seçime katılalım.” şeklindeki öneride bulunuldu. İbrahim Adalı’nın ismi AKP, MHP, DSP’den anıldı. Yapılacak anketlerden İbrahim Adalı’nın isminin çıkacağını herkes gibi Ali Güzelyağdöken’de çok iyi biliyor. Buna rağmen partiye üye olması şartı aranmasına anlam veremiyor. “Madem ki AKP Söke’de seçimi kazanacak bir isimle katılmak istiyor, bu kişinin de ben olduğum söyleniyor, neden arayış içerisindeler?” sorusunu kendi kendine soruyor ve bu işte bir samimiyetsizlik sezinliyor. Her rakip parti gibi AKP için de çekinilen bir isim olduğu için ekarte edilmeye çalışıldığını düşünüyor. AKP’ye üye olması halinde DSP veya MHP’den adaylığının imkansız olacağını ve ortada kalacağını biliyor. İbrahim Adalı bugüne kadar akıllı bir taktik geliştirdi. Sessizliğini korudu. Gönlü AKP’den yana olduğu halde kendisine garanti verilmeden (Bakan Said Yazıcıoğlu’nun sözü) AKP saflarına katılmadı. AKP kurmaylarının Metin Yavuz filörtünü bildiği için de hep temkinli davrandı. 2004 seçimlerinde belediye başkanı iken adaylık teklifinde bulunulduğu ve bu teklifi geri çevirdiği için AKP Genel Merkezi’nin kendisine sıcak bakmadığını hesaplıyor. Kurnaz ve aktıllı bir siyasetçi olan İbrahim Adalı, AKP kendisini isteseydi nikahın çoktan kıyılması gerektiğini görebiliyor. O’nu oyalayanları o da oyalıyor. Bence başka denizlere yelken açmış durumda.



MHP formülü çok zayıf bir ihtimal.



DSP’ye göz kırpıyor. DSP’de Levent Tuna ile birlikte güçlerini birleştirmeleri halinde çok şanslılar. Bu formül tutar mı tutar.



Metin Yavuz’un ismi AKP’nin yanısıra MHP’den de anılıyor. Metin Yavuz’un MHP’ye karşı tavrı “Bana ihtiyaç varsa göreve talip olurum” yönünde oldu. MHP’de aday adayı olarak isimleri geçen avukat Kerime İskeleli Desticioğlu ve öğretmen Yusuf kerevit ile ön seçim yarışına girmeyi düşünmediği için AKP’ye yakınlaştı. Özellikle Yusuf Kerevit’in çok istekli olması nedeniyle gölge etmek istemedi ve parti içinde huzursuzluğa meydan vermedi. Olası aday adaylarının Metin Yavuz lehine çekilmesi ve partililerin onayı halinde MHP’den adaylığı düşünülebilir.



Tabii ki atı alan Üsküdar’ı geçmediyse...



AKP’nin Metin Yavuz konusunda da istekli olduğu biliniyor. Ali Güzelyağdöken AKP’nin Söke’de iktidarı ele geçirmesi uğruna her türlü özveriye hazır. İllâki “ben” demiyor ve koltuk sevdalısı değil. AKP’nin Söke’de seçimi alabileceğini biliyor ve bu fırsatı kaçırmak istemiyor. Söke’de belediyenin kazanılmasında en büyük paya sahip isim olarak tarihe geçmek istiyor. AKP Genel Merkezi’ne seçimin neden kaybedildiğinin hesabını vermek istemiyor. Sanıyorum, Metin Yavuz’un MHP’den aday olması halinde sağ oyların bölüneceğini ve kendisiyle girilen seçimden AKP’nin mağlubiyetle ayrılacağı ihtimalini gözardı edemedi. Kongre salonunda 09 TV’den Yılmaz Ölmez’e yaptığı açıklamada, “Bugüne kadar aday adayıyım demedim.” şeklindeki açıklaması yabana atılmamalı. Metin Yavuz ismiyle seçimin alınabileceği görülmüş olacak ki, hem Ali Güzelyağdöken hem de Mehmet Uyguntüzel Yılmaz Ölmez’in mikrofonuna yaptıkları açıklamalarda Metin Yavuz ismini zikrettiler. Yani; yapılacak anket ve sonrasında da adaylarla AKP Genel Merkezi’nde yapılacak mülâkatlar formalite gibi. Bu arada Metin Yavuz’un da kongre sonrası apar topar Ankara'ya gitmesi AKP’nin Metin Yavuz’u aday çıkaracağı söylentilerinin yapılmasına neden oldu.



Bakalım, başkan adayını anket sonucu mu yoksa AKP Genel Merkezi mi belirleyecek...