Akıllı olun

 

Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir,, yaptığı basın açıklamalarında “Savaş istiyorsanız, hodri meydan” diyerek savaş çığırtganlığı yaptı.

Karşılığında sayın Başbakan Erdoğan’da şu cevabı verdi.

"Bizim muhatabımız şu partili, bu partili belediye değil, halkımızdır, o ildir. Laf değil iş üret”

Yani “akıllı ol, bazı çevrelerin poh pohlarıyla yanlış çıkışlar  yapma, akıllı ol” demek istedi isim vermeden.

Peki bu güne kadar neler oldu da, sonunda iş “şavaşsa şavaş, hodri meydan”a döndü.

PKK’ya terör örgütü diyemeyiz diyen DTP Başkanı Ahmet Türk gurup konuşmasında bakın kimlere ve nasıl mesajlar veriyor.

"Türkiye'nin bütünlüğünü tartışmaya açmadan, üniter devlet yapısı içinde, birlik, beraberlik ve kardeşliği esas alan bir anlayışla çözüm arıyoruz. Yaşananların herkesin, hepimizin ortak acısı olduğu gerçeğinden hareket ediyoruz. Adını ne koyarsak koyalım, hepimizi ilgilendiren önemli bir sorunumuz var. Ayrıca bugünkü iktidarın üzerinde emanet oylarımız var"???..dedi.

2- SİİRT'te öldürülen 2 PKK’lı teröristin cenazelerinin ailesine verilmemesine tepki gösteren DTP'li bir grubun yaptığı gösteri kimin işareti ile olduğunu gayet net bir şekilde açıklıyor. DTP Şanlıurfa İl Başkanı Mustafa Demir, ‘şehit’ olarak nitelendirdiği teröristlerin cenazeleri için bundan sonra gıyaplarında tören düzenleyeceklerini söyledi. Arkasından kendini bilmez topluluk arasına karışan vatan hainlerininde baskısı ile;

“Katil Erdoğan’, ‘Canımızı sıkma, bizi dağa çıkarma’, ‘İmralı sen bizim her şeyimizsin’ gibi sloganların atılması düşündürücü idi. Sloganları attı.

3- PKK'lı  elebaşısı terörist Abdullah Öcalan'ın, avukatlarıyla 22 Ağustos günü yaptığı görüşmede, "Diyarbakır, Erdoğan'a yanıt verecek" dediği ortaya çıktı. Öcalan'ın bu tavrından sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı DTP'li Osman Baydemir'in, ulu orta televizyonların karşısına geçerek  Başbakan Erdoğan'a “hodri meydan”  demesi, Türkiye Cumhuriyetine yapılan bir meydan okuma gibi algılanmalıdır.

Bu davranışlar, bu kişilere karşı gösterilen hoşgörülerin sonucunda meydana çıkan ihanetten başka bir şey olamaz.

Peki bu olaylar karşısında Türk parlamentosundan ne karşılıklar geldi. İşte alıntılar.

·  Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı: "O kişiyi muhatap almam. 22 Temmuz'da cevap verildi."

·  Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen: "Türkiye tek bayrak, tek devlettir. Tek vatan var. Bütün dünya terörü kabul etti. Bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen herkes terörü kabul edecek, terör lafını kullanacak. 'Terör örgütü demem' anlayışıyla yaklaşmak mümkün değil."

·  AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat: "Seçmen cevabı 22 Temmuz'da verdi. Biz belediye başkanlarına değil, halkımıza bakarız."

·  AKP Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu: "Yanlış söylüyor hoş değil. "

·  AKP Diyarbakır Milletvekili Osman Aslan: "Önce belediye başkanlığı görevini yapsın. Diyarbakır'ın temizliğini bile yapmayan bir belediye başkanı. Yerel seçimleri kazanamayacağını anladı.”

·  CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek: Hükümet bütün olanakları Ankara, İstanbul belediyelerine aktarıyor. Ama, CHP'li İzmir ve diğer belediyelere destek göremiyoruz. Bu açıdan haklı. Ama, Diyarbakır'ın Türkiye dışında bir il olarak sunulması yanlış bir politik yaklaşım. Yerel seçime giderken, 'Kürt halkının haklarını savunuyoruz' gibi bir yaklaşım, belediyelerin işi değil."

·  MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır: "Suç işlemektedir. Haddini aşmaktadır. Hukuk gereğini yapmalıdır. Başbakan'ın beyanları bölücülere cesaret veriyor. 'Kürt sorununu tanıyorum, bunu demokrasi içinde siyaset üreterek çözeceğim' sözleri Erdoğan'a aittir. Tüm olumsuzlukların sorumlusu siyasi iktidardır."

İyi de şahısların sarf ettikleri sözlere yalnızca adalet mi bakacak.?

Cezaevinden çıkartarak milletvekili yaptıklarımızı da adalet mi salıverdi?

Peki bu güne kadar bir çok eleştirilere kalemlerini bitiren köşe yazarlarımız, aydınlarımız neredeler?

Bu günkü gazete sütunlarında okuduğum kadar;  Milliyet gazetesinde iki, hürriyet gazetesinde 2, Tercüman gazetesinde 1, sabah gazetesinde 1 yazarımız bu konulara değinmişler.

Ben isterdim ki, bütün gazete köşe yazarlarımız, bu kişilere akıllı olun mesajı verecek şekilde, bir günlük sayfalarını ayırarak yapılan bu yanlış ve hain açıklamaları protesto etsinler.

Beyler uyanalım artık. Uyanın artık. Kardeşlik, dostluk, birlik, beraberlik diyenler, her gün üç, beş askerimizi şehit ediyorlar, bir de utanmadan biz barıştan yanayız diyorlar.

Adamlar bir takım  yerlerden koparttıkları tavizlerle sinsi emellerine yavaş yavaş yaklaşıyorlar. Bütün dünya ülkelerinin terörist olarak kabul ettiği PKK terör örgütünün ölen hainlerine şehit muamelesi yapanlara, cenazelerini devletin taşıtları ile taşıyanlara, “kızdırmayın bizi dağa çıkarız” diyecek kadar  ihanet içine girmiş olanlara ,daha ne kadar sevgi ellerinizi uzatacaksınız. Bir İran kadar olamayacak mıyız? Hele hele bir İsrail kadar olamayacak mıyız?  Duble yollara verdiğimiz paralarımızı pek ala beton duvarlara da verebiliriz. Bu millet bunu yapabilecek kadar vefakardı, bilesiniz. Dağa gelince; akıllı adamlar dağa çıkmaz. Ama, can boğaza geldiğinde düz ovada da gerekli cevapla pek ala verilir.

Dün Ankara’da her türlü yardıma varız diyen Irak başbakanının iki yüzlülüğünü görmeyecek kadar kör mü olduk, Allah aşkına. Ya Bush efendiye ne demeli.

Akıllı olalım akıllı. Bu memleketi bir daha bulamayız.