AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİNE GÖREV DÜŞÜYOR...

DURMUŞ TUNA

Refikimiz Yeni Söke Gazetesi yönetimi, 26 Ocak tarihli web sayfasında, "SÖKE SAĞLIK YÜKSEK OKULU KAPANIYOR MU?" başlıklı bir habere yer vermişti.
Söke’de büyük umutlarla açılan 4 yıllık Söke Sağlık Yüksek Okulu’nun önümüzdeki günlerde kapanabileceği yönünde bir haber yapılmıştı. Haberde; Adnan Menderes Üniversitesi Rektörlüğü’nün, Aydın Sağlık Yüksek Okulu ve Söke Sağlık Yüksek Okulu'nu birleştirip, tek bir Hemşirelik Fakültesi haline getireceğinden bahsedilmişti.
Kardeş yayın kuruluşumuz Yeni Söke haklıydı ve Adnan Menderes Üniversitesi Senatosu, Aydın’da Hemşirelik Fakültesi açılması süreci kapsamında Aydın Sağlık Yüksek Okulu ve Söke Sağlık Yüksek Okulu'nun kapatılarak yerine Adnan Menderes Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nin açılmasını plânlıyordu.

***

Şimdi tam da bu noktada, "Hemşirelik Fakültesi Söke’de açılsın!" diyenler olabilir. Ancak, bu istem yasa gereği mümkün değil. Bunun önü kapalı. Hemşirelik Fakültesi ADÜ Araştırma ve Eğitim Hastanesi'nin bulunduğu yerde açılması gerekiyor.

***

Söke olarak oynanan oyunun farkında mıyız?
Söke’de hizmet veren Sağlık Yüksek Okulu’nun kapanması an meselesi ve bizler bu oyuna karşı ne yapıyoruz?
Daha doğrusu neden bir şey yapmıyoruz da sadece seyrediyoruz?
Sağlık Yüksek Okulu'nun kapanmasıyla 400'den fazla öğrencinin Aydın Hemşirelik Fakültesine geçiş yapması bekleniyor.
Bu gelişme, Söke için hiç bir şey ifade etmiyor mu?
400 öğrencinin Aydın'a geçişi sonrası yaşanacak öğrenci kaybının telafisi için, Söke İşletme Fakültesi'ne yeni programlar açılacak olması Söke için yeterli mi olmalıdır?
Söke için önemli olan, 400 öğrencinin yerinin bir şekilde doldurulması mıdır?
Yaklaşık 4500 üniversite öğrencisi Söke'de eğitim ve öğretim görüyor.
Yani şöyle mi düşünüyoruz?
4500 rakamı korunsun, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Yönetimi ne yaparsa yapsın!
ADÜ Rektörü Cavit Bircan bu oyunun baş aktörü!
Yönetmeni!
Yazarı!
Herşeyi...

Oyunun sahne almasını sağladı ve şimdi de galasına hazırlanıyor!
Rektör Bircan’ın sinsi bir plânı uygulamaya koyduğu iddia ediliyor. Böyle bir ihtimali hepimiz görüyoruz ama dut yemiş bülbül gibiyiz!
Söke’de hizmet veren Sağlık Yüksek Okulu’nun kapanması an meselesi ve bizler bu oyunu en ön sıradan izleyenleriyiz. Sinsi plânı bildiğimiz halde bu berbat oyunu sessizliğe büründük ve alkış tutuyoruz. Rektör Bircan; gerçekten de konuyu unutturarak yani sessiz-sedasız bir şekilde plânı yaşama geçirmek mi istiyor.
Bu plânı hazırlayanlar; hedeflerine büyük oranda ulaştı!
Söke olarak afyonlanmış haldeyiz. Sağlık Yüksek Okulu'nun kapanacak olması bizi ilgilendirmiyor ki! Bizi ilgilendiren konu varsa-yoksa 4500 öğrenci sayısında azalma olup, olmayacağıdır. Bu konuda da garanti verildiğine göre; varsın Sağlık Yüksek Okulu Aydın'a kaydırılsın!
Öğrenci sayısında azalma olmayacağı için, Söke'yi yönetenlerde ne gam ne de keder! Hiç tasalanmıyorlar!

***

Plânını başarıyla yaşama geçirmek isteyen ADÜ Yönetimi; bir dizi olumsuzluğu da sıralamaktan kaçınmamış.

Neymiş efendim!
Söke’de okuyan Sağlık Yüksek Okulu öğrencileri eziyet çekiyormuş. Staj için hergün Aydın’a gitmek durumundalarmış...

İşin güzel taraflarını da sunmuş ADÜ Yönetimi!
Deniliyor ki!
Söke Sağlık Yüksek Okulu kapanırsa kapansın! Hiç problem değil! Bu durum Söke Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu'nu zerre kadar olumsuz etki yapmayacak!
Oh, ne güzel!
Hiç olmazsa Söke Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu’nu kurtardık. 4 yıllık eğitim ve öğretim gitse ne yazar! 2 yıllık olan eğitim öğretim bize yeter de artar!

İşin gerçeği şudur!
Hemşirelik Fakültesi'nin açılması demek, Söke Sağlık Yüksek Okulu'na bay bay demektir.
Bir önceki dönem ADÜ Rektörü hemşehrimiz Mustafa Birincioğlu'ndan sonra göreve getirilen ADÜ Rektörü Cavit Bircan’ın Söke'ye olumsuz bir bakışa sahip olduğu iddiaları var!
Sökeli olan Rektör Birincioğlu döneminde Söke'nin kayırıldığını ve Bircan'ın bu konudaki hoşnutsuzluğunu bazı ortamlarda dillendirdiği konuşuluyor!
Bu olumsuz bakışın yansımalarının başlangıcı olarak ta böyle bir adım atılmış olabileceği endişesi Söke kamuoyunda hakim!
Dileriz, böyle bir durum söz konusu değildir!
Dileriz, böyle bir duruma başta iktidar milletvekilleri izin vermez!

Dileriz, 2014 yerel seçimlerinde AKP'yi tercih etmeyen Söke halkı rektör değişikliğiyle cezalandırılmamıştır!

Dileriz, bu rektöre Söke'yi cezalandırma görevi bahşedilmemiştir!

Bu bağlamda; AKP Aydın Milletvekillerine görev düşüyor!

Endişelerimizin yersiz olduğunu atacakları adımla göstermelidirler. 

Sağlık Yüksek Okulu'nun Söke'den alınmasına müsaade etmemelidirler. Aynı zamanda  Söke Milletvekili olduklarını göstermeli hatta ıspat etmelidirler.
***
Söke Ticaret Odası Başkanı rahmetli Reşat Anya ile yaptığımız bir sohbet aklıma geldi.
Tehlikeyi farketmiş ve "Önlem almalıyız, bu oyunu bozmalıyız. Sağlık Yüksek Okulu'nun Söke'den alınmasına izin vermemeliyiz. Sökeli'lik bilinciyle hareket etmeliyiz. Bugün; Sağlık Yüksek Okulu'na göz dikenler yarın da bir başka kazanımımızı bizden koparırlar." demişti.
Evet, rahmetli Reşat Anya tehlikeyi görmüş ve bu yöndeki mücadelesinde gelecek günlerde basından destek isteyeceğini söylemişti. Ömrü vefa etseydi kapsamlı bir mücadele içerisine girecektik.
Söke'nin değerleri konusunda hassastı ve bu tavrını Söke sivil toplum örgütleri olarak Ak Parti'ye ziyaretinde de görmüştük. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun Söke ziyaretinde bir dizi taleplerde bulunmuş ve Akp Aydın eski milletvekillerinden Gültekin Kılınç'ın yersiz çıkışıyla karşılaşmıştı. Kılınç'ın Soylu'ya yaranma girişimini Sökeli'lik bilinciyle püskürtmüştü.
Hem Kılınç'a haddini bildirmiş hem de Söke'nin sorunlarını ve taleplerini bir bir sıralamış ve de çözümü konusunda Ak Parti Hükümeti'ni göreve çağırmıştı.
Ben derim ki; rahmetli Söke Ticaret Odası Başkanımız Reşat Anya ağabeyimiz mezarında rahat uyusun. O'nun için, Sağlık Yüksek Okulu'nun Söke'de kalması için örgütlenelim. Birlik ve beraberliğimizi tesis edelim. Söke'nin ortak müşterekleri konusunda nasıl kenetlendiğimizi başta ADÜ Rektörü Bircan olmak üzere bu oyunu tezgahlayanlara gösterelim. AKP-CHP ve MHP Aydın Milletvekillerini uyaralım. Bizden bir çakıl taşı alınırsa neler yapacağımızı gösterelim. Söke'deki siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, basın-yayın ve halk birlikteliğiyle Sağlık Yüksek Okulu'muza sahip çıkalım.
Haydi Söke!
Gün birlik ve beraberlik günüdür...
Söke'nin kazanımına sahip çıkma günüdür...
Söke üzerinde oynanmak istenen oyuna 'dur!' deme günüdür...

Çocuklarımızın bizlere emaneti olan Sağlık Yüksek Okulu'nun Söke'den kaçırılması girişimini hep birlikte baş kaldırmalıyız!
Aksi taktirde bunun hesabını yarın çocuklarımıza veremeyiz...