Bu yazımı; 9 Ağustos tarihinde sosyal medya hesabımdan paylaşmıştım.
Aradan 3 ay geçti ve paylaşımıma muhatap bulamadığım için dolayısıyla cevap da gelmedi!
Yazımı bir de yazılı basından paylaşıyorum.
Görmeyen gözler görsün, duymayan kulaklar duysun ki; konuşmayan dudaklar konuşsun istiyorum.
9 Ağustos tarihli paylaşımım şu şekildeydi!
“Söke Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu'na sormak istiyorum!
Terörist başı Fetullah'ın yönettiği Gülen Cemaati; 17/25 Aralık 2013 tarihi itibariyle terör örgütü ilân edildiği halde!
Terörist başı Fetullah'ın yönettiği Gülen Cemaati; Paralel Devlet yapılanması olduğu ilân edildiği halde!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk halkını ve başta Devletin temsilcisi konumundaki kaymakamları ve valileri Gülen Cemaati mensupları konusunda net bir dille uyardığı halde!
Gülen Cemaati'nin Söke'deki lideri ve FETÖ/PDY şüphelisi hatta firari durumdaki Şahin İlgi'yi, sahibi olduğu İLGİ Tarım'da Devletin hangi temsilcisi ziyaret etti?
Şahin İlgi'nin, müsait olmadığı gerekçesiyle, Devletin o temsilcisini kabul etmediği ve görüşmediği doğru mu?
Devletin temsilcisi konumundaki o kişinin; Şahin İlgi yerine, FETÖ/PDY şüphelisi hatta ağabeyi gibi firari durumdaki Murat İlgi ile görüştüğü doğru mu?
Şahin İlgi'nin kim olduğu bilinmesine rağmen, Devletin temsilcisi olan kişi, ziyareti gerçekleştirmemesi yönünde uyarıldığı halde ziyaret konusunda neden ısrarcı davranmış olabilir?
Şimdi sorsam!
Bu ziyaretin amacı neydi? diye...
Alacağım cevap!
Klâsik olacaktır!
Söke Fakültesi'ne bağış istemeye gittik! denilecektir...
Farzedelim ki; Devletin temsilcisi olan kişinin ziyareti sebebi, Söke Fakültesi'ne bağış istemek olsun.
Söke Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu'na sormak istiyorum!
Bu ziyaret neticesinde kaç lira bağış alındı?
Allah kabul eylesin.
Günahları varsa arınsın.
Söke Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu'nun hac görevini yerine getirmek için kutsal topraklara gittiği duyumunu aldım.
Bu durumda, Kaymakam Kurtbeyoğlu'nun Söke'ye dönüşü uzun süreceğe benziyor ve sorumun cevabını da kendim vereceğim.
Bir kuruş bağış alınmadı.
Bir kuruşluk bile bağış makbuzu kesilmedi.
O vakit!
Devletin o temsilcisinin ziyareti sebebi ne olabilir?
Bir de!
Kimdi o?
17/25 Aralık 2013 tarihini hiçe sayan Devletin temsilcisi kimdi?
Sayın Kaymakamım!
Hac farizenizi Allah kabul eylesin.”
9 Ağustos tarihli paylaşımım aynen bu şekilde ve sosyal medya hesabımda mevcut!
Ota, çöpe cevap veren Kaymakam Kurtbeyoğlu acaba neden böylesi önemli bir paylaşımı görmezden, duymazdan gelir ve açıklama yapma gereği duymaz!?
“Durmuş Tuna’nın dile getirdiği konu çok önemli ve derhal üzerine gidilmeli” diyerek, yargı merciini harekete geçirmesi gerekmez miydi?
Ya da “Durmuş Tuna sen ne demek istiyorsun?
Kimi işaret ediyorsun?
Dilinin altındaki baklayı çıkar!
İma ettiğin Devletin üst düzey yetkilisi kim?
Ağzından çıkanları kulağın duysun ve haddini bil!
Hakkında işlem başlattırıyorum!” diyerek, yargı merciini harekete geçirmesi gerekmez miydi?
Devletin yetkili kişisiyle birlikte Şahin İlgi’yi ziyarete gidenlerden birisi de 10 Kasım Atatürk’ü Anma Törenini provoke eden Söke eski İlçe Tarım Müdürü Seyit Yıldız idi…
Kaymakam Kurtbeyoğlu’nun provakosyon sonrası basın mensuplarının sorusuna verdiği cevap dikkat çekici idi!
Kurtbeyoğlu; “Sıkıntı yok! İnsanlar zaman zaman farklı şeyler konuşabilir! Problem yok, ortada bir sıkıntı yok! Bugün Atatürk’ü anma günü ve dolayısıyla ona layık bir şekilde bu günü geçirmemiz gerek. Hiç bir sorun yok!” dedi…
Kaymakam Kurtbeyoğlu bu açklamasıyla Seyit Yıldız’ı kolladı, gözetti, korudu!
Acaba neden?
“Var mıydı İlçe Tarım Müdürünün bir sıkıntısı?” şeklindeki soruyu ise; duymazdan geldi, geçiştirdi ve cevap vermedi!
Acaba neden?