Isı, [eksi] 1
Yer İstanbul.
Şükrü Saraçoğlu Stadında 48 bin kadın ve çocuk birbirlerine kenetlenmiş.
Hep bir ağızdan söylenen marşın adı, Onuncu Yıldır!..
48 bin kadın hep bir ağızdan haykırmaktadır:
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan;
On yılda on beş milyon genç yarattık her yastan
İşte Cumhuriyet ruhu ve aydınlık bir bilinçle yaratılan insanlar söylüyor Onuncu Yıl Marşını:
Basta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;
Demir ağlarla ördük Ana yurdu dört bastan.
Türk'üz Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.
İnançla söylüyorlar, gözlerindeki ışıltıları ıslatarak haykırıyorlar
Televizyon ekranlarından onları seyreden milyonlarca genç, yaşlı, kadın erkek gözleri buğulanarak tekrarlıyor Onuncu Yıl Marşını
Yani o anda Türkiyenin her köşesinde milyonlarca insan hep bir ağızdan söylüyor Onuncu Yıl Marşını
Ve bugün Onuncu Yıl Marşını hep bir ağızdan söylemek her zamankinden daha anlamlıdır.
Ve Şükrü Saraçoğlu Stadını dolduran 48 bin kadın Onuncu Yıl Marşını, bu anlamı yükleyerek haykırıyorlar:
Bir hızla kötülüğü geriliği boğarız,
Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız..
Ve sonra ekliyorlar:
- Farkındayız
- Arkandayız!..
Neyin arkasındalar?
Cumhuriyetin.
Aydınlığın.
Çağdaş, uygar değerlerin.
Ve neyin karşısındalar?
Karanlığın.
Geriliğin.
Ve her türlü tertipçiliğin
İşte Aziz Yıldırım [yaşanılan koşullarında] bu yöndeki bilincin sembolü durumuna yükselmiştir.
Farkındayız, diyen kalabalıklar Memleket elden gidiyor, diyen başkanlarının ne demek istediğinin farkında olduklarını haykırmaktadırlar.
Cumhuriyet değerlerinin, aydınlık düşüncenin ve gerçek anlamdaki çağdaşlığın ne anlama geldiğini ve bunun değerini farkında olduklarını ilan etmektedirler.
İlanın muhatabı, Cumhuriyet değerlerinin karşısında olanlardır, aydınlık düşüncenin ve gerçek anlamdaki uygarlık değerlerinin önüne set çekmeye çalışanlardır.
Bir diğer muhatap, Türkiyede gözü olan yabancı güçlerdir.
Ve bu muhataplarla işbirliği/ güçbirliği/ kader ve çıkar birliği içinde olan tüm insanlardır, tüm şirketlerdir, tüm dernekler, hükümetler, birlikler, yerli ve yabancı odaklardır
Cumhuriyet Gazetesindeki Onuncu Köy isimli köşesinde Bekir Coşkun, şu anlamlı sözlerle özür diliyor 48 bin bilinçli Türk kadınından ve tüm Fenerbahçelilerden:
Yıllarca futbolu sevenlerin diğer ulusal meselelere ilgi duymayışına kızmış birisi olarak
Özür dilerim
Bu satırları karalayan Fenerbahçeli bir kişi ve yurtsever bir yurttaş olarak [ve de göğsüm kabararak] ;
- Özrün kabul edildi sevgili Bekir Coşkun, diyorum ben de Ona
Sıradaki gelsin!