FARUK HAKSAL
SEÇME ve KARAR VERME YETKİSİNİN DEVRİ
Hitler mi suçluydu?
Yoksa Alman halkı mı?..
Sorumluluğu kendileri dışındaki bir otoriteye ciro eden yurttaşlar yaratır diktatörleri
Seçme ve karar alma yetkisinin bir kişi için vazgeçilemez, devredilemez ve ertelenemez bir hak olduğunu unutan [ya da] bu nitelikteki bir sorumluluktan kaçan insan toplulukları bir çoban tarafından güdülmeye mahkûmdurlar
Ya da müstahaktırlar!
Veya layıktırlar
Türkiye halkı Adalet ve Kalkınma Partisini tek başına iktidara getirmiştir
İktidara getirmekle kalmamış, o mevkide kalmalarına izin ve onay vermiştir.
Türkiye insanı, memleketin en karlı, en kıymetli varlıklarının haraç mezat yabancılara satılmasına da izin vermiştir, onay vermiştir
Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları Türkiye Cumhuriyetinin en temel esaslarının göz göre göre yozlaştırıldığını görmüş ve sesini çıkartmamıştır.
Bu noktada oturup, düşünmenin zamanıdır.
Ortaya çıkacak sonuçlar acı da olsa, gerçekleri görmenin büyük bir yararı vardır.
Sorumluluğu üstlenmek zor zanaattır
Güç ister.
Bilinç ister.
Çelik gibi bir irade ister.
İnsanın kendi hayatını düzenlemesi, karar ve seçme yeteneğini geliştirmesi için hayatının sorumluluğunu üstlenecek bir yeterliliğe ulaşması gerekir.
Bu yeterliliğin adı yetkinliktir!..
Yetkin insan, aynı zamanda kendi dışındaki sosyal ve ahlaki sorumlukları da üstlenmesini bilen ve kaçamaklara sapmadan gerçekleri görmeye cesaret edebilen bir kişilik taşır.
Karar ve seçme yetkisini kendi dışındaki güçlere ve kişilere sınırsız bir biçimde devreden kişilerin oluşturduğu toplumun uzun sürede demokratik olabilmesi de mümkün değildir.
Çünkü gerçek demokrasi, ancak yetkin insanlardan oluşan bir rejimdir.
Yetkin insanların nitelikli sosyal kültürüdür
Bir toplumu demokrasi yönetimine yetkin insanlar ulaştırır.
Diktatörlükleri ise, yetkin insanlarını bertaraf etmiş topluluklar üretir
Seçme ve karar verme yetkilerini vazgeçilmez bir hak olarak yaşayan toplumlarda diktatörlük, tarihinde derinliklerinde kalmış [yazısız] bir karikatürden başka bir şey değildir.
Dolayısıyla Hitlerin varlığı, Alman halkının tarihin belirli bir aşamasında yetkin olmayan insanlardan oluşan bir toplum olmasından kaynaklanmaktadır.
Başbakan Tayip Erdoğan, önümüzdeki süreçte Türkiyede bir diktatörlük kurabilecek midir?..
Evet Bu yazının gerçek konusu budur.
Türkiye toplumu yetkin insanların çoğunluğundan mı oluşmaktadır?
Yoksa, yetkin olmayan bir acube topluluk mudur?
12 Haziran seçimlerinden başlayarak yaşanılacak olan sürecin en temel ve yakıcı sorunu budur