2004 yılında su tesisat malzemesi alımı ihalesine fesat karıştırıldığı iddiaları üzerine, 2005 yılında yaptığımız haber sonrası Söke Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. Cumhuriyet Savcısının kovuşturmaya yer olmadığını dair karar vermesinin nedeni, Söke Belediyesi"nin CHP"li yönetiminin hilesiymiş
Durmuş TUNA
Gerçek Gazetesi
2004 yılı mahalli yerel seçimlerinden başarıyla ayrılan ve Söke Belediyesi"ni devralan Necdet Özekmekçi başkanlığındaki CHP yönetiminin su tesisat malzemesi alımlarında dikkatli olmadığını 2005 yılının Mayıs ayında duyurmuştuk. Yayın yoluyla yaptığımız ihbar niteliği taşıyan haber sonrası Söke Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. Haberde, “Soruyoruz?” başlığını kullanarak, teklif usulü yapılan alımlara dikkat edilmediğini belirtmiştik. Çünkü, su tesisat malzemesi alımıyla ilgili olarak Söke"de faaliyetini sürdürmekte olan Serçinli Yapı Malzemeleri Ltd. Şti. yetkilisine üç adet teklif mektubu bırakılmıştı. Firma yetkilisi de, Söke Belediyesi su arıza personeli tarafından önceden ihtiyaç duyuldukça teslim alınan malzemeler için formaliteden istenen teklif mektuplarını hazırlatmıştı. Ancak, firma yetkilisinin gözünden kaçan bir hata inceleme komisyonununda görev yapan CHP"li bir meclis üyesinin dikkatinden kaçmadı ve hazırladığı raporunda formalite teklif mektubu alımını belirtti. Raporda alımların usule uygun olarak yapılmadığı belirtilerken, hazırlanan formalite teklif mektuplarını imzalayan firmaların su tesisat malzemesi alım işiyle iştigâl etmedikleri görülmüştü. Elektrik işiyle iştigâl eden ve kurulumunda çiçekçilik de bulunan iki işletmenin yetkililerinin hatır için doldurdukları ve imzaladıkları teklif mektupları Söke"de günün konusu olmuştu.
Gerçek Gazetesi İmtiyaz Sahibi Durmuş Tuna, iddiaları Söke Belediye Başkan Yardımcısı Enver Helvacı"ya yöneltmiş ve açıklama istemişti. Enver Helvacı"dan iddiaların gerçek olmadığı cevabını alınca da iddiaları Söke Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi ile paylaşmıştı. Alım işiyle direkt sorumlu olan Enver Helvacı başta olmak üzere ilgilileri makamına çağırıp bilgi alan Necdet Özekmekçi, ihmali görülen yetkilileri azarlamıştı. Durmuş Tuna"nın da bulunduğu ortamda Enver Helvacı"ya, “Nasıl teklif alıyorsunuz? Bu firmanın elektrik işiyle iştigâl ettiğini, ........ amcanın elektrikçi olduğunu nasıl bilmezsiniz? İhale dosyasını nasıl imzaladınız?” diyerek tepki göstermişti. Durmuş Tuna"nın talebiyle de tekrar piyasa araştırması yapılması için talimatta bulunmuştu. Başkan Özekmekçi"nin bizzat kendisinin ilgileneceği ve ilgili firmanın yüksek fiyatla malzeme sattığı tespit edilirse de bir daha Söke Belediyesi"nin kapısından içeriye giremeyeceğinin sözünü vermişti. Piyasa araştırması için altı firmadan teklişer toplanmış ve bir firma bazı malzemeleri fiyatlandırmadığı için verdiği teklif mektubu dikkate alınmamıştı. Bir Cumartesi günü Durmuş Tuna"yı makamına çağıran Söke Belediye Başkan Necdet Özekmekçi, Enver Helvecı"nın ve diğer yetkililerinde hazır bulunduğu ortamda piyasa araştırmasını yaptıklarını ve yüksek fiyat görmediklerini belirtmişti. 2005 yılında yaşanan bu olayda şeffaşık ve açıklık görüntüsü çizen Söke Belediyesi yönetiminin, iş Söke Cumhuriyet Başsavcılığı"na ihale dosyasını göndermeye gelince pes dedirten bir uygulama içerisine girmişler. İhale dosyası gönderilirken şark kurnazlığı yapılmış ve yüce yargı yanıltılmış. Daha önce 3 firmadan formalite teklif alınmış olmasına rağmen, sonradan alınan 5 teklif mektubu da ihale dosyasına ilave edilmiş. Söke Belediyesi yönetiminin bu küçük (!) hilesiyle Söke Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiş.
Soruşturma evrakının incelenmesi sonrasında savcı özetle şu görüşlere yer vermiş: “...Belirtilen tespitler karşısında teklif mektubu alımında ihbar eden beyanı nedeniyle belediye görevlilerinin gerekli özeni göstermediği kanaatine varılmakla birlikte, alımların niteliği ve miktarı itibariyle doğrudan alım yapılabileceği açıkken teklif mektubu alma suretiyle piyasa araştırması yapılması yoluna gidilmesi, sonuçta kamuyu zarara uğratacak bir suç kastı ve idaresiyle hareket edildiğine dair tespit bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır...”
Söke Cumhuriyet Başsavcılığı"nın karar yazısında, belediye görevlilerinin gerekli özeni göstermediği kanaatine varıldığı belirtilmektedir. Doğrudan temin yoluyla alım yapılabilecekken, ihale dosyasına 5 adet teklif mektubu ilave edilip, 8 firmadan teklif alınmış izlenimi verildiği için de doğal olarak kovuşturmaya gerek görülmemiş.
17 Mayıs 2005 tarihli Gerçek Gazetesi"nde konuyla ilgili olarak yapılan haberde, “...Başkan Özekmekçi"nin bizzat ilgilenerek tekrar aldırdığı fiyatlar Söke Belediyesi"nin zarara uğratılıp, uğratılmadığını ortaya koyacaktır. Fahiş fiyatla alım olmamışsa, sadece bir firmanın kayırıldığı gibi bir durum söz konusudur. «Aksi durum görülürse!» diye sorma gereği duyduk. O zaman sorumlulardan hesap sorulacak mı? Böyle bir idda ile bilgisine başvurduğumuz ve iddiaları yalanlayan sorumlu ceketini alıp gidecek mi? Yoksa işi pişkinliğe vurup, «Gözümden kaçmış!!!» mı diyecekler? Soralım dedik.” şeklinde ifadelere yer verilmişti. “Pes!” dedirten gelişme üzerine bir kez daha sormak istiyoruz.
Yüce yargıyı yanılttığınız için ceketinizi alıp gidecek misiniz? Yoksa işi pişkinliğe vurup devam mı edeceksiniz???
Soralım dedik.