Gerçek Gazetesi
Yılmaz ÖLMEZ
Mayıs ve haziran yağmurlarından dolayı tarlasını defalarca bozmak zorunda kalan pamuk üreticisi buna bağlı olarakta fazladan tohum ve mazot masrafı yaptı. Pamukçuya bir darbe de hasat döneminde geldi. Ekim ayının ilk çeyreğinde gelen ve sadece üç gün süren yağmurlar, pamuğu kozasında yakaladı. Üreticiler uzun süre tarlaya giremediği için de pamuk kalite kaybına uğradı. Rekolte ve kalite kaybının yanı sıra fiyatların maliyetinin altına düşmesi üreticiyi pamuk ektiğine de, ekeceğine de bin pişman etti. Zira pamuk geçen yıl iyi fiyat etmiş, bununla birlikte pamuk ekim alanları tüm ülke genelinde yüzde 30 düzeyinde artmıştı.
Pamukta bahar havası sadece 2 yıl sürdü. Bu yıl gerek olumsuz hava koşulları, gerekse fiyatların düşük seyretmesi nedeniyle de kafalarda, ”gelecek yıllarda üretici tekrar pamuk eker mi?” şeklinde soru işareti oluştu. Fakat üreticiler gibi tarım temsilcileri de karamsar bir tablo çiziyorlar.
Ulusal pamuk konseyi Başkanı Barış Kocagöz, ”Defalarca yaptığımız bölgesel toplantılarda pamuğun stratejik ürün ilan edilmesi için ortak fikir birliğine vardık. Pamukta bu sezon yaşanan fiyat istikrarsızlığı ve olumsuz hava koşulları üreticiyi önümüzdeki yıllar için karamsar hale sürüklemiştir. Biz 1 milyon ton pamuk üretimine ulaşmak istiyoruz. Pamuk çok yönlü bir üründür. Şayet pamuk stratejik ürün ilan edilmezse üreticilerimiz mağdur olmaya devam eder. Pamuk ekim alanlarının daralmasının önüne de kimse geçemez.” dedi.
Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı ise, ”Üreticinin tarlaya indiği bir dönemde bir bakıyorsunuz gübre ve mazot fiyatları yüzde yüz dolayında artmış. Bu artışlarla birlikte devletin mazot ve gübre destekleri bir anda değerini yitiriyor. İşte bu nedenle piyasa koşullarına göre devletin prim ayarı yapması gerekiyor” dedi.
Söke Ziraat Odası Başkanı Kemal Kocabaş, ”Pamuğun başkenti olarak adlandırılan Söke"de 3 yıl öncesine kadar pamuk ekim alanları oldukça daralmıştı. Fakat 2009 yılında yüksek rekolte, 2010 yılında da fiyatların yükselmesi 2011 yılında pamuk ekim alanlarının artmasına neden oldu. Ancak önce tohum ekim dönemi, ardından da hasat döneminde gelen yağmurlar hiç hesapta yoktu. Bununla birlikte bankalara olan borçlar ertelenmedi. Daha da kötüsü pamuk fiyatları 1 lira 50 kuruşluk maliyetinin altına gerileyerek 1 lira 20 kuruşu gördü. Pamuk stratejik ürün ilan edilmezse ve havza bazlı destek hayata geçirilmezse üretici yine uzun yıllar pamuğa sırt çevirecektir” dedi.
İncirliova Ziraat Odası Başkanı İhsan Ayaydın, ”Üretici bu sezon fazladan mazot ve gübre masrafı yapmıştır. Pamuk yağmurdan zarar gördü, kalite kaybı ile birlikte rekolte kaybı da yaşandı. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de fiyatlar düştü. Geçen yıl pamuk fiyat ettiği için binlerce üretici piyasalara ve bankalara borçlanarak pamuk ekti. Birçok üretici icar ve ortaklığına tarla kiraladı. Gelinen noktada herkes zarar etti. Hükümet 2012 bütçesini onaylamasına rağmen özel bir gündemle primi 50 kuruşa çıkarması gerekiyor. Aksi halde üretici bu primle borçlarından kurtulamaz” dedi.