PAMUK PRİM ÖDEMELERİ ÇOK GECİKTİ

 

Sökeli  pamuk üreticileri, hükümetin bir an önce pamuk primlerini ödemesini bekliyor. Ödemelerin bu kadar gecikeceği belliydi. Sezon başında çok küçük bir nedenden prim ödemeyi erteleyiverdiler.

Bakanlık dekarda 500 kilogramın üstüne prim verilmeyeceğini belirtirken, özellikle Söke’den büyük itirazlar yükseldi. “O zaman uydu üzerinden yapılan tespitlerden sonra primleri dağıtalım” dendi. Pamuk üretimi sonlanmış, uydu üzerinden neyin tespiti yapılacak? Boş arazilerin üzerinde dekarda ne kadar pamuk var diye inceleme yapılır mı?

Sonuçta pamuk üreticisi, yaşam umudunu pamuk primine bağlamışken, hükümetten hâlâ bir ses yok! Pamuk üreticileri ise, girdi masraflarını nasıl karşılayacağının telâşı içinde. Görünüşe bakılırsa Haziran ayında da pamuk primlerinin ödenmesi zor görünüyor. Çiftçi kesimi, borçlarını ödemek için pamuk primlerinden gelecek parayı bekliyordu. Ama bir türlü ödeme yapılmayınca daha büyük sıkıntı içine düştü. Pamuk çapası giderleri çiftçinin belini büküyor. Olmazsa olmaz bir işlemi hangi parayla yapacağının telâşı içine düştü. Ürün satışından elde ettiği gelirler masraflarını bile karşılayamamıştı. Alacakları primler borçları ödeyecek, gerisiyle yeni pamuk üretimi masraflarını karşılayacaklardı. Ama eskilerin deyimi ile, “Gelecek parayla borç ödenemeyeceğini” şimdi daha iyi anladılar.

EKONOMİDE DURUM

Pamuk primleri neden bu kadar gecikti? Kendi kendime sorduğum bu soruyu, yine kendim yanıtlayayım.

Nakit sıkıntısı olmazsa pamuk primleri çoktan ödenirdi. Devlet hazinesinin ağzına kadar döviz dolu olduğuna bakmayın. Sözü edilen para yabancı yatırımcıların Türkiye’ye getirdikleri dövizler. Sıcak para ne zaman gelir, ne zaman çıkar belli olmaz. Bu yüzden yabancı sermayenin muhtemel çıkışında sıkıntı yaşanmaması için sıcak paranın mevcudiyeti korunur. O zaman primler sıcak para ile değil, devletin kendi kaynaklarıyla ödenir. Yalnız pamuk primleri değil, ayçiçeği ve mısır üreticileri de, hükümetin bir an önce ödeme yapmasını bekliyor. Kısacası tarım kesimi umutlarını gelecek primlere bağladı. Bankalar, esnaflar alacakların bir an önce ödenmesini sabırsızlıkla beklemeye başladılar. Primler ödenirse ekonominin çarkları daha iyi çalışacak. Mesela Söke gibi bir kentte pamuk, ayçiçeği ve mısır ürünü prim ödemelerinden yaklaşık yüz trilyon lira girecek. Az para değil. Bir anda ilçenin ekonomisi canlanacak. Esnafın eli para görecek.

Temennim yıllardır üvey evlât muamelesi gören çiftçinin geciken primlerinin bir an önce ödenmesidir. Dehe de gecikmesi durumunda üreticilerin daha büyük sıkıntılara düşecekleri unutulmamalı! Zamanında gelmeyen paranın üreticiye bir faydası olmaz.

KEÇE SERGİSİ MAZİYİ HATIRLATTI

Söke Belediyesi tarafından açılan keçe kursu, bana geçmişi hatırlattı. Bundan yaklaşık 50 yıl önceye kadar çarşımızda keçe işi yapan 5-6 iş yeri vardı. Söke Ovası’nda koyunculuk yerini pamukçuluğa bırakınca, keçe üreten iş yerleri bir bir kapanmaya başladı. Çünkü keçenin ham maddesi yündü. Koyun olmayınca, keçe üretimi de olmuyordu.

Eski keçe üreticileri, koyunların kırkım zamanlarında daha yoğun olurlardı. Sürü sahipleri kırkılan yünleri yıkadıktan sonra keçecilere getirir ve ihtiyaçlarına göre, halıya benzer keçeden zemin örtüsü, kepenek, yolluk vb. ev eşyaları sipariş ederlerdi. Keçe ustaları, yerde yünleri dizleri ile döve döve keçe meydana getirirdi. Yünler preslerin yardımı ile değil, dizlerin darbeleri ile keçeye dönüşürdü. Ustalar keçelerin üzerine her türlü motifi yaparlardı.

Keçecilik sanatının Ödemiş ve Tire dolaylarında hâlâ devam ettiğini duyuyoruz. Eski ustalar, keçeciliği turistik eşya üreticiliği düzeyine getirdiklerini görürüz.

Eski kültürümüz keçenin el sanatları aracılığıyla günümüze yansıması güzel bir çalışma. Kurslara önümüzdeki süreçte de devam edilmesinde fayda var.

Önceki ve Sonraki Yazılar