Dile kolay... 600 yıllık bir Osmanlı geleneği var uslarımızda/bilinçaltımızda. Daha ilköğretimden itibaren beynimize kazınan. Bu durum bile başlı başına bir asimilasyon değil de ne ki? Böyle bir ümmet/teba toplumundan aklen ve fikren hür bireyler yetiştirmek öyle 80 yıl da mümkün mü? Baksanıza halen daha padişahların haremlerine eleştirel gözle bakmayı bile kabul edemeyen kesimler var. Ve bu kesimler öyle az da değil ve hatta içlerinde öğretim elemanları, okumuş yazmış insanlarımız bile var. Ama ne acıdır ki Osmanlı sarayında haremler de vardı cariyeler de.

Zaten padişahların haremine, cariyelerine laf söylemek mümkün müydü? “Tez kellesi vurula” denildiğinde koca imparatorlukta kaçacak delik bulamazdınız. Doğru da yapsa, yanlışta yapsa tebanın haşa padişahı eleştirmesi ne mümkün. Efendi yaptı ise eleştirmek kimseye düşmezdi.

İmparatorluktan demokrasiye, ümmetten özgür akıla, tebadan düşünen bireye kolay geçilmiyor. Ki bizim demokrasimizde halen daha geçemediğimiz anlaşılmaktadır.

Sayın Başbakan yardımcısı Bülent Arınç seçimlerin yaklaştığı bu dönemde askeri hedef alması ne kadar inandırıcıdır. AY referandurumunda 12 Eylül yargılanacak dediler, binlerce şikayet dilekçesini hasır altı ettiler. Yaptığımız şikayet dilekçelerimizin akıbetinin ne olduğu belirsiz.

Kültür Bakanı sayın Ertuğrul Günay, kendi başbakanınca yalanlandı. Başbakanına sitem edeceğine CHP liderine saldırıyor. Kardeşim başbakan ucube demedi diyen sensin. Başbakan hayır ucube dedim diyorsa milletin suçu ne? Sen Kültür Bakanısın. Madem başbakan seni yalanlıyor o zaman istifa et. Demek ki sayın Kültür Bakanı olarak sanattan ve sanatçıdan anlamıyorsunuz, bari koltuğu bırakın da anlayan biri geçsin.

Sayın Başbakan, devamlı gittiği ve bir kısım ödüller bile aldığı  demokrasileri olmayan ve genelde diktalarla yada tek adamlarla yönetilen arap/ortadoğu ülkelerinden etkilenmiş olsa gerek, Galatasarayın yeni stadının açılışında kendisinin protesto edilmesine çok kızmış olacak ki, stadın henüz daha Galatasaraya verilmediğini belirterek, aba altıdan sopasını göstermiştir.

Sayın Başbakan ne istiyor? Her gittiği yerde Padişahım çok yaşa, padişahım çok yaşa, padişahım çok yaşa denilmesini mi?

Bir de gençleri alkolden ve kötü alışkanlıklardan koruyoruz diyorlar ya. En yandığımda bu söylem. Kardeşim gençleri korumak istiyorsan asıl onları açlıktan, yoksulluktan, işsizlikten koru.

Batının bir çok ülkesinde insanlar su gibi bira içiyorlar, hepsi alkolik mi? Ama batıda insanların gençlerin gelecek kaygıları minumum düzeyde, işleri ve aşları var. Batıda insanlar içki içiyorlar ama ne hikmetse batı da suç oranı artmıyor oysa bizim ülkemizde ileri demokraside suç oranları öylesine artıyor ki, artık cezaevleri yetersiz kalıyor.

Tüm bunlara rağmen ne dememiz gerekiyor, Padişahım Çok Yaşa mı!?