FARUK HAKSAL
ÖZERKLİK, ÖCALAN ve KENT MECLİSLERİ
PKKnın parlamento içindeki taşeron örgütü DTPnin başlattığı özerklik talebine Öcalan karşı
Kürt ayrılıkçı hareketinin terörist lideri, yürütülen siyasetin zamanlamasına itiraz ediyor Ve aynen şöyle söylüyor:
- Özerklik politikasının gündeme getirilmesi için henüz koşullar oluşmamıştır. Benim Kent Meclisleri politikasını ortaya atmamın ve bu politikada ısrar etmemin nedeni üzerinde durulmalı ve bundan dersler çıkartılmalıdır
Nedir Kent Meclisleri?..
Öcalana göre, ayrılıkçı siyasetin önemli bir kilometre taşı
Ayrılıkçı siyasete giden yolda koşulların oluşturulması için ortaya atılmış önemli bir köşe başı
Ve tabii siyasetin gündemine bir demokrasi unsuru olarak yerleştirilmiş işlevsel bir araç
Bir ilde, bir ilçede, bir beldede yerel yönetimin belediye meclisi vardır. Belediye meclislerinin üyeleri bilindiği gibi halk tarafından seçilir.
Belediye meclisleri o yörenin yerel sorunlarını görüşür ve çözümler üretir ve karara bağlar.
Peki Kent Meclisi nedir ve ne yapar?..
Kent meclislerinin başı kaymakamdır.
Kent meclislerine halkın üye olması, kent meclisinin [halk tarafından seçilmeyen] yönetim organının kabulüne bağlıdır.
Halk meclisinin üyeleri, o yörenin demokratik kitle örgütlerinin temsilcileridir.
Peki kent meclisleri ne iş yapar?..
Kent meclisleri, [teorik olarak] bulundukları bölgenin yerel sorunlarını görüşür. Ve eğer varsa, çözüm önerilerini birer öneri olarak belediye meclisine iletir.
Dışarıdan bakıldığı zaman demokratik bir halk örgütlenmesi gibiymiş izlenimi verilen bu yapılanma, gerçekte egemen gücün kendine özgü bir yeniden örgütlenmesidir.
Hedef, yerel ortamda merkezi yönetim örgütlenmesine paralel ikinci bir egemenlik alanı yaratmaktır
Kent meclisleri, halkın doğrudan doğruya ve dolaysız olarak katıldığı ve kendi sorunlarını dile getirerek, kendisini ifade imkanını bulduğu gerçekten demokratik bir platform olsa, bu yapılanmayı desteklememek mümkün değildir.
Ancak, İçişleri Bakanlığının bir tebliği ile kurularak, Avrupa Birliği siyasetinin yereldeki bir uzantısı olma işlevini üstlenmiş olan özel nitelikli bu oluşuma dikkatli gözlerle yaklaşmak gerekmektedir.
Bu politikanın arkasında Sorosçu bir uygulama olan TESEV vardır.
Emperyalizmin modern uygulamalarından birisi olan Yerel Gündem 21 siyaseti vardır.
Avrupa Birliği zaten bu işin en başta gelen mimarlarından birisidir.
Ve anlı şanlı Hükümetimizin bu işin kenarında kalmasını düşünmek büyük bir saf dillik olur.
Peki geriye kim kalmıştır?..
Bittabi PKK lideri Abdullah Öcalan!..
Ama görünen odur ki, Öcalanın PKK liderliği de tehlikededir, örgütü yönetme güç ve yeteneği de
Ama hazretin ifadelerine bakılacak olursa, ayrılıkçı siyaseti belirleme noktasındaki egemenliği de sallantıdadır
Öcalan, akıllı olunmasını öğütlemektedir
Koşulların olgunlaşmasının sabırla beklenmesini önermektedir.
Kent meclislerinin işlevini hatırlatmakta ve ülkenin yerelinde örgütlenen bu ikinci egemenlik alanının açtığı patikadan yürünmesi gerektiğini ısrarla savunmaktadır
Bu tablo ve deşifre olan bu strateji kent meclisi çevresinde kümelenen tüm aydınlarımıza ithaf olunur