█GerçekGazetesi
Aydın İl Milliği Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Doğayı Seviyorum, Sağlıklı Büyüyorum” projesi kapsamında özel çocuklar doğa için buluşuyor.
Zorunlu eğitim çağındaki hafif düzey zihinsel yetersizliği bulunan çocuklara yönelik olan “Doğayı Seviyorum, Sağlıklı Büyüyorum” projesi Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü Strateji Geliştirme Bölümü tarafından yönetilecek ve projenin koordinasyonu Rehberlik Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı ve İl Özel Eğitim Hizmetleri Kurul Üyesi Mustafa Ural, tarafından sağlanacak. Proje kapsamında yapılacak harcamalar, projeye katılacak olan kurum ve kuruluşlarca karşılanacak.
Mustafa Ural, yaptığı açıklamada; “İnsan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal yapısını koruyan çevreye doğa denir. Tüm canlıların yaşamak için doğanın birer parçası olan toprağa, suya, havaya ve enerjiye ihtiyacı var. Bu enerji taşıyan maddeleri oluşturan besin zincirleri doğada içiçe geçmiş şekildedir. Bu besin zincirlerinin tümü besin ağını oluşturur. Su, hava, toprak ve iklim bu besinlerin yetişmesinde önemli rol oynamaktadır. İncecik bir atmosfer tabakası altında yaşam bulan milyarlarca insan ve canlı türün devamlılığı, küresel evimize yani dünyamızın sağlıklı ekosistemlerinin olmasına bağlıdır. Doğa mutluluk ve refahımızın temelidir. Doğal zenginliklerimiz her geçen gün azalmaktadır. Sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunlukları, çevre sorunlarının artmasına sebep olmuştur. Bütün ülkelerin ortak sorunu haline gelen çevre kirlenmesi, günümüzde insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Günümüzde küresel ısınma ile iklim farklılıkları meydana gelmeye başlamıştır. Bu kirlenmeler sonucunda canlı türleri tükeniyor, ormanlar azalıyor, denizler ve akarsular kirleniyor. Çevre kirlenmesini, insanın doğaya verdiği zarar olarak da tanımlayabiliriz. Yurdumuzda doğal olarak bulunan 9 bin bitki türünden, yalnız ülkemizde yetişen 3 bin türün endemik olduğu ve ülkemizde yaşayan hayvan türü sayısının tüm Avrupa kıtasında yaşayan hayvan türlerinin 1,5 katı olduğu düşünüldüğünde doğal güzellikler açısından ne kadar şanslı olduğumuz yadsınamaz bir gerçektir. Bu zenginliklere sahip olmak aynı zamanda bizlere ciddi sorumluluklar yüklemektedir” dedi.
WWF"nin iki yılda bir yayımladığı ve en son 2012 yılında 9"uncusu yayımlanan Yaşayan Gezegen Raporu"nda artan nüfus ve aşırı tüketim nedeniyle insanoğlunun doğal kaynaklara yönelik talebinin sürekli büyüdüğünün ortaya konduğuna değinen Ural, “Bu büyümenin ise yaşamsal doğal kaynaklarımız ve biyolojik çeşitlilik üzerinde muazzam bir sonucu var. Gezegenimiz bir yıl içinde tüketilen doğal kaynakları üretmek ve yenilemekiçin 1,5 yıla ihtiyaç duyuyor. Yaşamımızda ve iş yapma biçimlerimizi bugünkü gibi devam ettirdiğimiz takdirde 2030 yılında 2 gezegen bile yetmeyecek. Çözüm ise, doğayı korumayı yaşamımızın merkezine oturtarak, dünyamız için daha sağlıklı seçimler yapmaktan geçiyor. Doğa, sadece yeşil ve orman demek değildir. Her biri kendine has yaşam örgülerine sahip tüm ekosistemler önemlidir. Bu ekosistemlerdeki ekolojik ilişkiler ve canlı türlerinin zarar görmemesi doğal yaşamın korunması dolayısıyla insan yaşamı için vazgeçilmezdir. İnsan türünün gezegeni başka canlılar ile paylaştığından hareketle insanın bu dünyanın efendisi değil diğerleri arasında bir tür olduğundan hareketle İnsanlara tanınan tüm haklardan (ahlaki ve hukuki olarak) hayvanların da yararlanma hakkı vardır. Hayvanların deney konusu olmamalı, hayvanların kürkleri için yetiştirilmeleri, petshoplarda satılmaları, avlanmaları, ticaret konusu olmaları, sportif avcılığa ve türlerinin sona ermesine yol açacak bir kıyıma tabi tutulmaları, esir alınmaları ve esaret altında yaşatılmaları, kendi rızaları hilafına gösteri konusu olmalarına ve hangi nedenle olursa olsun kötü muameleye uğramaları hayvan dostlarımıza yapılan insanlık dışı muamelelerdir. İnsanların kendi yaşam alanlarını aynı gezegeni paylaştığı komşuları aleyhine genişletmesini, onların hayat alanlarını işgal etmesini ve kentleri birlikte paylaştığı ortaklarına karşı zulmetmesine kesinlikle izin vermemeliyiz. Özellikle kentlerde hayatı paylaştığımız sahipsiz hayvanların da gerekirse aşılanarak insanlarla birlikte yaşamalarına, sokaklarımızda sayıları tolerans limitleri dahilinde kalmak kaydı ile özgürce dolaşmalarına destek olmalıyız. Gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmalıyız. Ekolojik sisteminbozulmasını önlemek için üzerimize düşen görevleri mutlaka yapmalıyız. Her sağlıklı bireyin yapması gerektiği gibi zihinsel yetersizliği olan bireyler de toplumumuzun bir parçası olarak kendi kapasiteleri ölçüsünde doğanın ve hayvanların korunmasına katkı sağlamak durumundadır. Almış olduğu duyarlılık eğitimi faaliyetleri kapsamında doğanın korunması konusunda duyarlılık kazanmış engelli birey öncelikle kendisi doğaya zarar vermeyecek ardından yakın çevresindeki insanların zarar vermemeleri konusunda örnek teşkil edecektir” diye konuştu.
Projenin zorunlu eğitim çağındaki hafif düzey zihinsel yetersizliği bulunan çocuklara yönelik olduğunun altını çizen Ural, bu kapsamda proje Aydın merkezde ilkokul ve ortaokullar bünyesinde hafif düzey zihinsel yetersizliği bulunan çocuklara hizmet veren özel eğitim sınıfları ile özel eğitim kurumlarının katılımıyla gerçekleştirileceğini sözlerini ekledi.
PROJE FAALİYETLERİ
Proje kapsamında; hafif düzey zihinsel yetersizliği olan çocuklarla önceden belirlenecek olan parkur çerçevesinde doğa yürüyüşü yapılacak. Zihinsel yetersizliği olan çocuklar arasında “Doğa Sevgisi” konulu bir resim yarışması yapılacak. Adnan Menderes Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi"nde “Hayvan Dostlarımız ve Biz” adlı eğitim faaliyeti düzenlenecek. Adnan Menderes Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi"nde bulunan hayvan türleri gözlemlenecek, barınaklar gezilecek. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi"nde “Nasıl Doğa Dostu Olurum?” adlı eğitim faaliyeti düzenlenecek. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi" nde fidan dikme etkinliği yapılacak. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi"nde bulunan Uygulama ve Araştırma Çiftliği"nde bulunan değişik hayvan ve bitki türleri incelenecek.
Öğrencinin bulunduğu özel eğitim okulunda geri dönüşümü sağlamak amacıyla atık kağıtların biriktirilmesi için atık kağıt kutusu dağıtılacak. Poşet dağıtılan yerlerden haftada bir gün veya on beş günde bir atık kağıtlar araçla alınarak geçici depolama alanına götürülecek. Hafif düzey zihinsel yetersizliği olan çocuklarla doğanın korunması konusunda bilinçlendirme amacıyla orman içi temizlik faaliyeti yapılacak. Uçurtma şenliği, piknik düzenlenecek. (iha)