“Aşırı yağmurlar nedeniyle Büyük Menderes Nehri taştı ve Söke Ovası’nda binlerce dönüm arazi sular altında kaldı. Menderes Nehri’nin taşkın vermesiyle sel suları karayollarını da tehdit eder hale geldi. Sel suları nedeniyle Söke-Bağarası karayolu zaman zaman trafiğe kapatılırken, araç sürücüleri Menderes Nehri’nin karşısına geçebilmek için İncirliova’dan dolaşmak zorunda kaldılar. Arazilerde su yüksekliği 5 metreye ulaştı. Pamuk ziraatının yapıldığı tarlalarda çiftçi balık avına çıktı. Teknelerle balık avına çıkan çiftçilerin bu kareleri Söke’ye bağlı Akçakaya Ovası’ndan objektiflere yansıdı ve Çine Barajı’nın önemine dikkat çekildi” Fakat bu haber gazete sayfalarına tam 2 yıl önce bu şekilde yansımıştı. Söke Ziraat Odası Başkanı Muhsin Örnek, “Çine Barajı en azından su tutma seviyesine getirilmiş olsaydı bu sel baskını yaşanmayacaktı” diyerek, başkent Ankara’nın dikkatini Çine barajına çekmeye çalışmıştı. Muhsin Örnek’in bu açıklamalarının üzerinden sadece 2 yıl geçti ve mevsim kurak ve yağışsız geçmesine rağmen dikkatler bir kez daha Çine Barajı’na çevrildi. Muhsin Örnek, “Şayet Çine Barajı su tutma seviyesine getirilmiş olsaydı 2 yıl önce yaşanan sel felaketi yaşanmayacaktı Yine Çine barajı su tutma aşamasına getirilmiş olsaydı, son aylarda yaşanan su sıkıntısı da yaşanmayacaktı. Çine barajı Aydın, İncirliova, Koçarlı ve Söke Ovaları’na su sağlanması ve sel baskınlarının önüne geçilmesi için inşa edilen bir baraj. Burada sorun belli. Sorunun çözümü de Çine Barajı. Mevsimler kurak ve yağışsız geçiyor. Su kaynaklarımızı bilinçli ve idareli kullanmamız gerekiyor. Fakat Çine Barajı tamamlanamadığı için aşırı yağmurlar kadar kurak geçen mevsimlerde de mağdur oluyoruz” dedi. Yılmaz ÖLMEZ