Ölü toprağını atmalıyız
Söke'yi şöyle bir gözlem altına alıyorum da kişi ve kuruluşlar olarak sanki üzerimize ölü toprağı atılmış gibi sessiz, çaresiz, kaderimize razı olmuş gibi görüyorum hepimizi.
Bir genel seçim yaşadık, yeni parlamenterlerimiz cumartesi günü yemin ederek görevlerine başladılar. Yeni hükümet kurulma çalışmaları bugün yarın başlar, bakalım yeni hükümette Aydınlı Bakanımız sayın Atlla Koç Bakan olarak kalacak mı? Ya da Meclis'te kaç Egeli Bakanımız olacak?
Aydın ve Söke sivil toplum kuruluşları olarak Aydınlı ve Egeli Bakanların kurulacak yeni hükümette yeralması için çalışmalar yapmalı, girişimlerde bulunmalıyız.
Yerele dönüyorum, seçim bitti siyasi partilerimizin sesleri çıkmıyor, geçtiğimiz hafta Söke Demokrat Parti yönetiminden istifalar olduğu haberini yazdık, ilçe yöneticilerinin bazıları istifa haberini yalanlamak istediler ama bir türlü ciddi bir açıklama yapılmadı.
Sonra Demokrat Parti ile birleşme kararı alan Anavatan Partisi Genel Merkezi'nin nasıl bir birleşme olacağı konusunda sessizliği sürerken, Söke İlçe Teşkilatı yönetimi de sessizliğe bürünmüş durumda. Bu partiye gönül veren, üye olanlar kendilerini sahipsiz hissetmeye başladılar bile.
Genel seçimlerden ilçemizde AKP her ne kadar ikinci parti olarak çıktığı için kendini başarılı görse de Söke'de MHP'nin birinci parti olarak çıktığını kimse inkar edemez ama ondan da ses seda çıkmıyor. CHP Söke İlçe Örgütü'nde de durum pek farklı değil. Yaşanılan seçimlerin ardından Söke'de hiçbir partimizin seçimlerin bir değerlendirmesini yaptığını, niçin bu sonuçları elde ettiklerini görüşüp tartıştıklarını sanmıyorum...
Dönüyorum sivil toplum kuruluşlarına bugünlerde Ziraat Odası ve Sulama Birliği'nin sulama suyu mücadelesi dışında hiçbirinin sesi-soluğu çıkmıyor.
Söke Genç İşadamları Derneği'nin 30 Ağustos 6 Eylül tarihleri arasında açılacak Söke Tarım Alet ve Makinaları Panayırı hazırlıklarına başladığını duyuyoruz. Bunun dışında kayda değer bir gelişme yok.
Seçimlerden önce Söke'ye bir fakülte kurulması konusunu konuşuyorduk, bugünlerde o konuda da kimseden ses-seda yok. Sonra İş-Kur eski binasına gençlik merkezi kurulması projeleri vardı, öyle kaldı. Gelin şöyle hep birlikte daha fazla geç kalmadan üstümüzdeki ölü toprağını atıp, Söke'nin kaderini, bizlerin kaderini değiştirecek adımlar atmaya başlayalım.
Yoksa kaybetmeye devam ederiz, ama unutmayalım ki;
Gidecek başka bir Söke'miz yok...