Gazetemizin 9 Ocak 2008 çarşamba tarihli baskısında "İŞTE TAŞ, SOK ELİNİ ALTINA SENDE" başlıklı bir yazı benim adımla yayınlandı. Nedenini bilmediğim bu yazı bana aİt değildir. Bir yanlışlıkla yayınlanmış olacak. Ben daha bu yazıyı okumadan, değerli okuyucularımdan telefon geldi. Bana "Hocam, üslup mu değiştirdiniz, yoksa parti mi?" diye soranlar ve şaka yollu takılanlar oldu. Ama çoğunluğu benim kalemimden çıkmadığını anlamış. Bunun için teşekkür, yayında hata yaptığımız içinde özür dilerim. Bu yazı öyle sanıyorumki, Nevzat Seçen arkadaşımıza ait olmalı. Her neyse çok güzel bir yazı. Sorularına gelince, ben hiçbir partinin üyesi değilim. Nedenişudur;

İnsan bir partiye bağlandığı zaman yazılarını objektif yazamıyor. Duygusal kalıyor. Ben,bu hataya düşmernek için, yazdığım sürece yansız kalacağım.

DP’ye gelince, DYP ve ANAP'ın birleşmesinden, güçlü bir tabana dayalı merkez sağın oluşmasından yanayım. Aslında bu birleşmeyi rahmetli Özal ile sayın Demirel'in yapması gerekiyordu. Ama, iktidar hırsı mı, yoksa sen ben çekişmelerimi adına her ne derseniz deyin bu birleşme olmadı. Tansu Çiller ile Mesut Yılmaz'ın inatlaşmaları, birleşmenin sağlanamaması bu ülkeye bu ulusa çok zararlar verdi. İstikrarlı, deneyimli, tabanın çoğunluğuna dayalı hükümetler kurulamadı. Demokrasi zaman zaman çalkalandı, Türkiye'nin yıllardan beri kilitlendiği Avrupa Topluluğu hedefi gecikti. Türkiye anlamsız oyunların kurbanı oldu ve olmaya da devam etmektedir. pkk, Hizbullah, El Kaide gibi terör örgütleri içte; Ermeni ve Rum lobileri dışta, ülkemiz aleyhine çalışmalara hala devam etmekteler. Türkiye istikrarlı bir iç ve dış politikaya sahip değil. Atatürk ilke ve inkilapları ile alay edercesine kıyafet canbazlığı yapanlar çoğaldı. Türklerin gelenek ve göreneklerine ters düşen kılık ve kıyafetler çoğaldı. Ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyenlerin sesi heryerde çıkmaya başladı. Kimin ülkesini, kimin halkını, kimin için bölmek istiyenlerin maceracı tutumları yüzünden ülkede kardeş kavgaları her geçen gün insanların yüreklerini yakıyor. Türkiye, toprakları, halkı ve her yönüyle bir bütündür. Bunu parçalamak istiyenlerin gerçek amaçları, Ermenilere, Türkiye'nin iç ve dış düşmanlarına hizmet etmekten başka birşey değildir.

Bugün bu terör olmasaydı, yıllardan beri terörle mücadelede harcanan paralar, GAP projelerinin tamamlanmasına ayrılsaydı ve Doğuya, Güneydoğuya yatırım olarak geri dönseydi, belki de bugünkü anlamsız olaylar yaşanmıyacaktı. İşte burada merkez sağ görüşe ve tabana ihtiyaç vardır. Türk halkının gerçek tabanın % 60'ı merkez sağdan yana olmasına rağmen bu taban birçok kere istenmesine rağmen gerçekleşmedi.

Bugünkü gelinen noktanın tek sorumluları, geçmişteki yapılan hatalardan kaynaklanmıştır. Bugün gerek sağdakiler ve gerekse soldakiler, tabanlarının istekleri doğruıtusunda değil, kendi burunlarının doğrultusunda giderek, Türkiye'deki ana tabanIarı parçaladılar. Hâlâ da bu parçalamaya devam ediyorlardır. Bu gördüğümüz zikzaklı politikalar, tutarsız ekonomiler, hedefsiz ve amaçsız yürümeler, ülkemizi yıpratmaktan, evlatlarımızı gurbete ve teröre kurban vermekten ötelere gidememiştir. Bence bu oyunlar, herkesin kendi burnunun doğruıtusunda gitmelere son vererek, gerçek demokrasi ve ülke çıkarları doğrultusunda birleşmeye çağırıyoruz. Gerek merkez sağ ve gerekse merkez sol yeniden derlenip toplanarak, yeni programlar ve motivasyonlar ortaya koyarak, ülkenin ve halkın yaralarını sarmalıdırlar. Bunu yapmadıkları taktirde, ülkede sükun ve istikrar zorlaşacak, karmaşa ve kaos devamlı yaşanacaktır.

Bugünkü mevcut partiler, Türkiye gerçeğine uygun olarak yeniden yapılanmak zorundadırlar. Türkiye gibi laik, demokrasiyi benimsemiş, Atatürk ilke ve devrimleri ile dünyadaki birçok ülkelere örnek ve önder olmuş bir devletin felsefesine ters düşmeyecek, onun ideal ve ideolojileri doğrultusunda icraat yapacak yeni görüşlere açık olacak partilere gerek vardır. Atatürk'ü ve Atatürkçü düşünceyi benimsemeyen, "Ben bunları benimsemeye mecbur değilim" diyen zihniyetIere karşı duracak politika ve politikacılara gerek vardır. Elbetteki biz DP'ye ve DP’nin yeni başkanına da bu yolda temenniler dileyip başarılar bekliyeceğiz. Artık şunun bunun çıkarı için halkımızın bölünüp parçalanmasını, evlatlarımızın anlamsız kişilerin peşinden giderek ölmesini istemiyoruz.