Öğretmenlere yönelik şiddeti kınadılar

Öğretmenlere yönelik şiddeti kınadılar

Öğretmenlere yönelik şiddeti kınadılar


█ Gerçek Gazetesi
Hamdi AKGÜL
Söke Eğitim Sen ve Söke Eğitim İş Sendikaları geçtiğimiz Köprübaşı'nda ortak toplu basın açıklaması düzenlediler. Geçtiğimiz Pazartesi günü saat 17.30 da, Söke Eğitim Sen Başkanı Ersin Altunyay ve Söke Eğitim İş Başkanı Yavuz Uludağ'ın ortak imzaları bulunan toplu basın açıklamasında; "Kamu çalışanlarına ve öğretmenlerimize yönelik saldırılar son günlerde hız kazanmıştır. Hemen her gün öğretmenlere yönelik şiddet ile ilgili haberler basına yansımaktadır. Öğrencilerin, velilerin fiziki ve sözlü saldırılarına uğrayan öğretmenlerimiz can güvenliğinden yoksun olarak görevlerini yapmaktadır" denildi.
Gaziantep'te bir doktorun öldürülmesi, Kütahya, İstanbul, Samsun ve Sakarya'da yapılan saldırılarla öğretmenlere yönelik şiddetin hız kazandığı, yaşanan bu üzücü olaylar karşısında, kamu yararına hizmet üretenlerin yaşam hakkını korumak için hiç bir adım atılmadığı, bunun Milli eğitim camiası olarak büyük bir felaket gördüklerini ve Milli Eğitim Bakanınının yapılan bu şiddete karşı kılını bile kıpırdatmadığı iddia edildi.
Söke Eğitim Sen Temsilcilik Başkanı Ersin Altunyay tarafından okunan toplu basın açıklamasında; "Öğretmenlerin çalışma saatleri konusunda yanlış bilgiler vererek, kamuoyunu yanıltan, açıklamalarıyla öğretmenleri rencide eden, onların haklarını korumak yerine, haklarını tırpanlayan Bakan Dinçer'in bugüne kadar sergilediği öğretmen düşmanı tutum daha ne kadar sürecek? Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer öğretmenlere yönelik şiddete karşı ne zaman harekete geçecek? Öğrenci ve velilerin öğretmenlere yönelik uyguladığı şiddet dalga dalga yayılırken, Bakan daha ne kadar seyredecek? Sayın Dinçer eğitim çalışanlarına sahip çıktığını, onları önemsediğini ne zaman gösterecek?" diye soruldu.
Ersin Altunyay tarafından okunan toplu basın açıklamasının devamında; "Öğretmenlere yönelik şiddetin sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığı'nı yönetenlerdir. O koltukları işgal edenler öğretmenleri yoksullaştırarak, güvencesiz hale getirerek, etkisizleştirerek, yetkisizleştirerek, değersizleştirerek bugünkü tablonun ortaya çıkmasına zemin hazırlanıştır. Kısacası öğrenciyi müşterileştiren; öğretmeni de müşterilerin beklenti ve isteklerini karşılamak zorunda olan bir köle haline getiren politikalar, hatane ya da okul fark etmeden, her yerde şiddeti üretmektedir. Yaşanan bu şiddetin önlenebilmesi, söz konusu politikaların değişmesinden, kamu çalışanlarını hedef haline getiren politikalara ve açıklamalara son verilmesinden geçmektedir. Öğretmenlerimize yapılan şiddet olaylarını bir kez daha kınıyor, şiddete uğrayan tüm meslektaşlarımıza geçmiş olsun diliyoruz" denildi.
VELİLERİMİZİ DUYARLI OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ
Basın açıklamasının son bölümünde velileri duyarlı olmaya çağıran Ersin Altunyay, "Öğretmenlerin bağlı olduğu sendikanın kararları doğrultusunda göreve gelmemelerinin sendikal faaliyetler kapsamında olduğu, bu nedenle hukuksal açıdan hiç bir disiplin suçu teşkil etmediğinden şimdi bazı okullarımızda farklı şekilde soruşturma çalışmaları yürütülmektedir ve bunu da öğrenciler üzerinden öğretmenleri hakkında çeşitli sorular sorarak sürdürmektedirler. Şu unutulmamalıdır ki; psikolojik danışman kullanmadan yapılan bu soruşturmalar bu yaştaki çocuklarda kişilik gelişimlerinde derin izler bırakabilir. Eğitimciler olarak öğrenciler üzerinde yürütülen bu çalışmalardan derhal vazgeçilmesini, aksi takdirde bu sürecin hukuksal takipçisi olacağımızı belirtir, okul idarecilerimizi ve velilerimizi bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.