ÖĞRENCİLERİN MAĞDUR OLACAĞKUYRUKLU BİR YALANDIR

 

 

ÖĞRENCİLERİN MAĞDUR OLACAĞKUYRUKLU BİR YALANDIR

 

Danıştay’ın katsayı  kararı, şimdilerde “yandaş” medyanın birinci gündem maddesi…

Döne döne tekrarlanan kandırmaca şu:

• Öğrenciler mağdur edilmiştir…

Hayır, öğrenciler mağdur edilmemiştir…

Mağdur edilen “öğrenciler” değildir.

Danıştay sadece, Meslek Liseleri’ni bitiren öğrencilerin üniversitelere girişlerinde belirli bir katsayı uygulaması ile ilgili usulün, eskiden olduğu gibi sürdürülmesine karar vermiştir.

Yani ortada bir mağduriyet varsa, bu sadece, belirli bir öğrenci gurubu ile ilgilidir.

Danıştay, verdiği karar ile üniversiteye girecek öğrenci sayısını azaltmamıştır…

Üniversitelere geçen yıl kaç öğrenci girdiyse, bu yıl da aynı sayıda öğrenci girecektir.

Geçen yıl üniversitelere girişte meslek lisesi mezunlarına hangi katsayı uygulandıysa, bu yıl da aynı katsayı uygulanacaktır.

Neo/liberal ılımlı İslam bayraktarı 2. Cumhuriyet medyası, olanı/biteni saptırmakta, olmayanı gerçeğin içine karıştırarak, çalkalamaktadır…

Meslek Lisesi mezunlarına uygulanan katsayının önemli nedenleri vardır.

Danıştay’ın yaptığı  ise, bu nedenlerin altını çizmek ve aksi yönde yapılmak istenen değişikliğe izin vermemekten ibarettir.

Bu katsayı uygulanmadığı  zaman, üniversiteye meslek lisesi mezunlarından daha çok kişi girme imkânına kavuşacaktır; bu doğru…

Ancak, normal liseleri bitiren aynı miktarda öğrenci de bu nedenle üniversiteye giremeyecektir.

Bu gerçek, basit bir aritmetik işleminin sonucudur.

Başka bir deyişle, katsayı uygulanması Danıştay tarafından iptal edilseydi, üniversitelere daha fazla öğrenci girmeyecekti...

İşte sahnelenen istismar bu noktadadır…

Ayrıca meselenin “meslek liseleri” olarak gündeme getirilmesi de ayrı bir istismarın konusudur…

Aslında hedef alınan ve omuz verilen kitle imam hatip okulu mezunlarıdır…

Dertleri tasaları,  üniversite gençliği içindeki imam hatip kökenli kişileri çoğaltmaktır.

Elde edilecek bu yoğunluktan siyasi bir örgütlenme biçimi üretmek ve ileriki hedefleri açısından siyasal bir basamağı daha ele geçirmektir…

Açıklıkla görüleceği üzere, işleri güçleri örgütlenmek, ele geçirilen alanlara iyice yerleşmek ve sürekli olarak tırmanmak, tırmandırmaktır…

Siyasetin ve sosyal ortamın her alanında ortaya çıkan bu manzara karşısında Cumhuriyet güçlerinin yapması gereken tek şey, Cumhuriyet devrimlerinin, milli devletin ve hukuk devletinin korunması yönünde acilen örgütlenmektir.

Örgütsüz toplum, organize güçler karşısında her zaman başını eğmek zorunda kalmıştır.

Ne kadar haklı  olursanız olun, ne ölçüde çağdaş, insancıl, adil ve özverili olursanız olun, bu ilke ve ideallerin etrafından örgütlenmediğiniz takdirde, başarı şansınız yoktur. Ve hiçbir zaman da olmayacaktır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar