Çeşitli ziyaret ve toplantılara katılmak üzere Afyonkarahisar’a gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, Afyonkarahisar Baro Başkanı Av. Turgay Şahin’i ziyaret etti. Feyzioğlu, avukatlara yönelik yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Mesleki anlamda avukatlık sınavında ısrarcı olduklarını ifade eden Fevzioğlu, sınavın avukatların nitelik ve ekonomik güvenliği için gerekli olduğunu belirtti. Afyonkarahisar Baro Başkanı Turgay Şahin’in günün anısına bir tabak hediye ettiği Fevzioğlu, daha sonra Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şubesi’ni ziyaret etti. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Feyzioğlu, “Konya’da 16 yaşındaki bir çocuğun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiası ile tutuklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz üzerine şu yanıtı verdi:

“Tam bir burun sürtme operasyonudur. Bu ülkede kimsenin Cumhurbaşkanı’na hakaret etme özgürlüğü yoktur. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nın da kimseye hakaret etme özgürlüğü yoktur. Galiba ben şu an Cumhuriyetin tanımını yaptım. Ben o çocuğun cumhurbaşkanına hakaret edip etmediği konusuna girmiyorum. Ettiyse yasalar çerçevesinde sorumluluğu neyse o yapılır. Fakat sadece bir hukukçu olarak değil aynı zamanda bir ceza hukuku profesörü olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki, o çocuğun tutuklanmasının şartları oluşmamıştır.

Kanuna aykırı yapılan bu tutuklama mevcut şartlar içerisinde cumhurbaşkanına hoş görünme çabası olarak algılanmaktadır bizim tarafımızdan. Bu da eşittir bir burnunu sürtelim de bunların bir daha hiç kimse başını kaldıramasın, ibret olsun yaklaşımıdır. Bunlar devam ettiği sürece, toplumun üzerinde baskı bu şekilde artarak sürdürüldüğü sürece bizim birliğimizi, beraberliğimizi sağlamamız daha zorlaşıyor. O yüzden herkesin aklını başına almasını mealen söylemek gerekirse kanun ne diyorsa hukuk ne diyorsa onu yapmasını bekliyoruz” diye konuştu.

“ANAYASAYA AYKIRILIKLARDA ISRAR ETMEMEK LAZIM”

Feyzioğlu, Yeni internet düzenlemesine ilişkin soru üzerine, “O zaman da tavrımızı çok açık koymuştuk. Sayın Cumhurbaşkanına (Abdullah Gül) bunları sakın onaylamayın demiştik. O zaman ki Cumhurbaşkanı evet bir takım sakıncalar anayasaya aykırılıklar var ama bunu anayasa mahkemesi düzeltir diye umut ediyorum diyerek kanunu yürürlüğe sokmuştur. O zaman da bizim açıklamamız cumhurbaşkanına bir kanunu yürürlüğe sokma yetkisi bir keyfi kullansın diye verilmemiştir. Anayasaya aykırı olduğunu gördüğü bir kanunu hiçbir şekilde yürürlüğe sokamaz, sokmamalıdır yanlış yapmıştır demiştik. Nitekim dediklerimiz gerçekleşti anayasa aykırılığı ortaya çıktı. Anayasaya aykırılıklarda ısrar etmemek lazım. Açıktır anayasaya aykırı olduğu böyle bir düzenlemenin. Özgürlüklerden korkmamak lazım. Türkiye’yi birleştirecek olan kucaklaştıracak olan özgürlüktür demokrasidir. Özgürlükle mücadele etmek akılla etmektir.

Sonunda özgürlük ve akıl daima kazanır çünkü insan doğası budur. İnsan doğasına aykırı hiçbir yönetim biçimi yürürlükte kalmaya devam edemez. Bizim endişemiz yargının bir öç alma mekanizması olarak çalışması çalıştırılması. Bu ülkede herkes iktidar da muhalefet de oldu, herkes bir ölçüde zalim de oldu bir ölçüde mazlum da oldu. Yani zalimler de mazlumlar da yer değiştirip durdu sürekli. Ama zulüm hiç gitmedi. Artık sanırım zaman herkes her pozisyonu gördükten sonra bu topraklardan zulmü söküp atma zamanıdır. Bunu yapmayı tüm milletimize el birliğiyle bunu teklif ediyordum” diye konuştu.