FARUK HAKSAL
NAYLON GÜNDEM ve AYDIN SORUMLULUĞU
İçinde bulunduğumuz süreçte Türkiyenin gündemi, CHP lideri Deniz Baykalın istifası haberine çakılıp kaldı
Ancak bu aynı zaman süresi içinde [Maliye Bakanlığı] verilerine göre, cari açık tam YÜZDE 371 arttı
Laik Türkiye Cumhuriyetinin temel düzenini yerinden oynatan Anayasa değişikliği taslağı Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçti.
Yoksulluk bir kat daha arttı.
İşsizlik bir kat daha arttı.
Borsa tavan yaptı.
Hapishaneler bir kat daha doldu
Ama Türkiyenin gündemi, düzmece olduğu ileri sürülen CDnin peşine takılmış, porno görüntülerden kalkarak istifa manevralarına doğru atılan kıvrak çalımların arasına sıkıştırıldı.
Toplumsal muhalefetin en kalabalık siyasi örgütü olan Cumhuriyet Halk Partisi, halkın ilgisini böylesi bir gündem içinde çalkalama ve canlı tutma siyasetini benimsemiş görünmektedir.
Bu arada CHPnin [şimdilik] genel başkanlığı koltuğuna oturmayan kedim lideri Deniz Baykal, giderek muhalefet stratejisini geliştirmekte ve Fettullah Hoca Efendiye gönderdiği ince mesajlar yolu ile, AKP ile arasındaki iç çelişkiyi derinleştirmek istediğini ileri sürebilmektedir
Gündemin baş/köşesine kurulmuş bulunan porno CD, gerçektir, düzmecedir ya da tümü ile sahtedir Bu konu ayrı bir meseledir.
Anca bu konuda üzerinde durulması gereken iki temel nokta bulunmaktadır:
1.- İnsanların özel hayatlarına hukuk dışı yöntemlerle hoyratça girilebilmekte ve Türkiyeyi yönetip yönlendiren siyasi kadro, bu hukuk dışılığın altını çizmek yerine, söz konusu provokasyonun yarattığı ortamı verimli bir siyaset malzemesi olarak kullanmayı sürdürmektedir.
2.- Bu konu Türkiyenin gerçek gündemini gölgede bırakan naylon bir balondan ibarettir.
Türkiye halkı, işte bu iki temel noktanın arasına sıkıştırılan Türkiye ortamı içinde debelenmektedir.
Bizce temel mesele budur
Bu debelenme sürecine son verilmesi yönünde çalışmak her Türk vatandaşının ve özellikle de her sorumlu aydının ertelenmesi mümkün olmayan görevidir.
Çünkü aydın kişi, edebiyatı, sanatı ve felsefeyi, toplumun sorunlarından soyutlayan bir anlayışın temsilcisi [asla] olamaz
Çünkü bizce gerçek anlamda aydın kişi, somut gerçeğin ve o somut gerçeğin sorgulanmasından doğan düşünce ve duyarlılığın peşine düşmüş olan sorumlu insan kimliğidir
Ve yine çünkü aydınlanma olgusu, yaşanan somut gerçeğin içinde kendi var/oluşunu yapılandırmaya çalışan ve akıp geçen hayatın peşinde bu var/oluşun pratiğini deneyen bireyler topluluğunun ürünü olabilir..
Ve işte onun için sitemizin adı, soruyu sormak