Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü.
1857 yılında New York"ta dokuma işçisi kadınların iş gücüne, fazla çalıştırılmaya, çocuk istismarına ve ayrımcılığa karşı başlattıkları mücadele o günden beri 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır. Temelinde şiddete, ayrımcılığa, eşitsizlik ve adaletsizliğe karşı, özgürlük mücadelesi vardır.
Bugün ülkemizde kadını, hâlâ ikinci sınıf sayan zihniyet, hâlâ kadını sokak ortasında öldürebiliyor, taciz ve tecavüz edebiliyor, töre cinayetlerine kurban verebiliyor. Ve devlet hâlâ kadını ve çocuğu koruyamıyor, köklü çözümler alamıyor.
Ve hâlâ kadınlar Parlamentoda eşit veya sayıları birbirine yakın temsil edilemiyor. Sadece bir cinsin egemen olduğu yerde, diğer cinsin sorunlarının çözümünde elbette aksaklıklar olacaktır.
Biz bu ülkenin kadınları olarak TBMM"de hakkımız olan yerde oturmak, kadın sorunlarına çare olacak politikalar üretmek istiyoruz. Tüm kadınlarımızın ve çocuklarımızın haklarının korunduğu, özgür, adil, huzurlu, demokrat ve güçlü Türkiye istiyoruz. Bunun yolu da TBMM"de eşit temsil edilmemizden geçiyor.
Bu vesileyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyorum.