E. TURGUT TEKİN
Milletvekilimiz Mehmet Erdemin Söke ziyaretleri
22 Ağustos 2008 Cuma günü Ak Parti Aydın Milletvekillerinden Sayın Mehmet Erdem Sökeyi ziyaret ettiler. Programında basın kuruluşlarını da ziyaret etmek plânı vardı. Bazı kurum ve kuruluşlarda fazla zaman harcandığından Söke Gerçek Gazetesine sıra gelmedi. Normal programda saat 17:00 randevusu verilmişti. Biz de gazete yazarları olarak gidip 19:30a kadar bekledik. Tam o saatlerde Ak Parti İlçe Merkezinden bir telefon geldi. Telefondaki arkadaşımız, Zamanın daraldığını Sayın Milletvekilimizin gazeteyi başka bir gün ziyaret edeceğini bildirdi. Biz de dağıldık.
Sayın Mehmet Erdem gazetemize gelse idi, hazırlamış olduğum şu yazılı soruları kendisine Söke Halkı adına iletecektim. Sorular benim kişisel problemlerimi içermiyor. Söke gibi Türkiye genelini ilgilendiriyor. Bazı konularda vatandaşlarımız hem mağdur, hem de şikayetçi. Bizim amacımız da Sayın Milletvekilimize halkımızı mağdur eden konularda bilgi vermek ve ondan bu konuları mecliste ve hükümette seslendirmesini rica etmekti. Gelmediği için bu soruları kendisine takdim edemedim. Ama köşemden yazarak bilgilerine arz ediyorum.
Ona vermek istediğim sorular ve problemler şunlardan ibaretti:
1) Yerel basın gündemde olan resmi ilânların özetle verilmesi konusundan rahatsız. Eğer bu durum gerçekleşirse gazeteler maddi açıdan felç olup işas edeceklerdir. Oysa Büyük Atatürk şöyle demişti: Basın Halkın Müşterek Sesidir Eğer basın olmazsa halkın sesi yükselemez ve ilgili makamlara ulaştırılamaz. Büyük Önderimiz bunu bildiği için ilân yoluyla gazetelerin çıkmasına hem zemin hazırlamış ve hem de finans kaynağı yaratmıştır. Özellikle yerel basın bu kaynaktan yoksun bırakıldığı taktirde ölecektir. Böylece hem iktidarın ve hem de muhalefetin sesi de susacak. Devletin 4. gücü denen basın-yayın hayatı felç olacak ve demokrasimiz bundan büyük yaralar alacaktır. Bundan başka, her gazete personelini azaltma yoluna gidecek ve en az 3 veya 4 kişi çıkarmak zorunda kalacaktır. Söke de 3 gazeteden 9 kişi çıkardığınızda ve bunu Türkiye genelinde uyguladığınızda çok önemli boyutlara varan bir işsizlik oranı yaratmış olacaksınız. Halbuki bugün yerel basın bazında binlerce insan iş sahibi olmuş ve bu bağdan çoluk-çocuğuna ekmek yedirmektedir. Bu açığı nasıl kapatacaksınız? Zaten işsizlik hat safhada olan bir ülkede birde siz ikinci bir işsizler ordusu mu yaratacaksınız?
2) Esnaf-Kefalet Kooperatifine borcu olan bir yığın insan vardır. Faizlerin yüksek olması nedeniyle borçlar anaparayı on kat aşmış. Vatandaşın bu paraları ödeme gücü tükenmiş. Çoğu işas etmiş. Bir çoğunu da icra bağlamış. Bu nedenle ödeyemediği gibi ödemek istese de gücü yetmiyor. Hiç değilse anaparaları yeniden yapılandırılarak taksitlendirilmeli ve gecikme faizlerinden doğan yüksek meblağlar affedilmelidir. Partinizin temel felsefesinde faize karşı olunmasına rağmen 5 yıllık uygulamalarınıza da bu yönde hiç değilse Avrupa Topluluğu düzeyinde makul bir faiz uygulamasına gitmeniz gerekirdi. Oysa her nedense hem bankalarda hem de kredi kooperatişerinde ve devlet vergi dairelerinde bu yüksek faizi kullanarak halkımızın mağdur olmasına, günden güne fakirleşmesine, borçlarını ödeyemez hale gelmesine zemin hazırlamaktasınız. Bunları ben söylemiyorum. Sökede esnaşık yapan binlerce insan bana telefonla, Bu konuları yaz diye ricada bulunuyorlar. Bende esnafın ve çiftçinin mağduriyetini çok iyi anlayan ve bilen bir milletvekilimiz olarak sizlerden bu konuları meclis de ve hükümette dile getirmenizi özellikle rica ediyorum.
3) Sökede herkesin muzdarip olduğu bir trafik sorunu vardır. Sökenin 2007 adrese dayalı nüfus sayımına göre merkez nüfusu 72.000 civarındadır. Bilindiği gibi nüfusu 50.000nin üzerinde olan kentlerde kent içi trafiğini belediyelerin kuracağı trafik zabıtası düzenlemektedir. Söke Belediyesi elindeki mevcut personelle trafik zabıtasını kuramamaktadır. Hükümetten kadro ve mali destek gerekiyor. Aydında olduğu gibi Sökede de bu trafik sorununun çözümüne de milletvekilimiz olarak sizden yardım ve destek bekliyoruz. Çünkü kent içinde gerçekten büyük bir trafik karmaşası yaşanmaktadır. Hemen hemen her gün Söke içinde birkaç trafik problemi olmaktadır. Zaten dar olan caddeleri otomobillerin park edilmesiyle daha da daralıyor ve esnaşa sürücüler arasında tatsız olaylar yaşanıyor. Halbuki trafik kuralları uygulandığı takdirde Sökede yeteri kadar otopark alanı vardır. Ayrıca belediyemizce yapılmış olan pazar yeri Çarşamba günleri hariç ideal bir üstü kapalı otopark durumundadır. Ne yazık ki bu kaynaklarımız işletme yoluyla değerlendirilemiyor ve sokaklarımız, caddelerimiz düzensiz işgallerden kurtulamıyor. Sizden özellikle Söke halkı adına ricam bu konuya eğilerek bu problemi çözme yolunda gayret göstermenizdir. Çünkü sizi en az 10 yıldan beri bir gazeteci olarak gözlemiş ve bunu yapmaya muktedir olduğunuzu anlamışımdır.
4) Bilindiği gibi Koçarlı, Germencik, Ortaklar, Söke, Bağarası, Sarıkemer, Güllübahçe, Balat Ovalarının ve Büyük Menderes Deltası ile Bafa Gölü sulak alanlarının geleceği Çine Barajına bağlıdır. Bu baraj 2009 Sulama Sezonuna yetişecek mi? fiu anda görüntülere göre, yetişemeyeceği söylentileri mevcuttur. Özelleştirme geliri kaynaklarından yüklü fonların GAP Bölgesine aktığını biliyoruz. Yıllardan beri Aydınımızda su sıkıntıları ve kavgaları yaşanırken her nedense bizim politikacılarımız bu konuya yeterince mecliste sahip çıkamıyorlar. Hükümet nezdinde konuyu dillendiremiyorlar. Bu söylem benden çok zat-i alinize aittir. Çünkü Ak Parti İl Başkanı olduğunuz dönemlerde bu konu üzerine giden şahıslardan biri idiniz. fiimdi ise iktidar partisinden Aydın Milletvekilisiniz. Milletvekili olmadığınız dönemlerdeki bu konu ile ilgili hassasiyetinizi milletvekili olduğunuz bu dönemde daha etkili olarak kullanacağınızdan eminim. fiimdi sizden ricam bu konuda hükümetin kapısını sık sık çalarak Aydının suya olan ihtiyacını devamlı gündemde tutmanızdır.
Sayın milletvekiline bu soruları yazılı olarak iletip ondan bu konular üzerine eğilmesini rica edecektim. fiimdi ise köşemden saygılarımla arz ediyorum. Çünkü hepimizin amacı gelecekte çocuklarımıza daha iyi ve yaşanılır bir ülke bırakmak. Bunun dışında benim kişisel bir talebim yoktur. Sökemiz son yıllarda çok fakir düştü. Yatırımlar durdu. Esnaf ve çiftçi boğazına kadar borç içinde. Söke Organize Sanayi Bölgesi ise bir yılan hikayesine dönüştü. Neden hiçbir ilerleme görmüyoruz? Turizmden nasibini alamayan Söke hiç değilse bu sanayi hamlesiyle bir kalkınma dönemine girecekti. Ne yazık ki gelen iktidarlar buraya hız kazandıracak bir enerji rüzgarı vermedi. Biz sizi bir Sökeli olarak bağrımıza bastık ve özellikle Sökenin sorunlarına eğilmenizi bekledik. Bazı yaklaşımlarınızla bu konularda umut da verdiniz. Ama ne yazık ki şu anda star yıldızların parlaklığı bize ulaşmıyor.
Sökede yazılacak çok şeyler var. Ama bana ayrılan köşemde yer yok. İnşallah başka bir makalemde daha güzel şeyler yazmayı arzu ederim. Bu yazı benim değil Söke Halkının TBMMye bir dilekçesidir. Gereğini saygılarımla arz ederim.