Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran, çay üstü dükkanların yıkımı ile ilgili Milletvekili Mehmet Erdem’in yaptığı açıklamaya cevap vermiş ve net konuşmuştu.

AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem’in kendisini çok iyi tanıyan biri olarak yaptığı açıklamaları yadırgadığını belirten Başkan Toyran; “Ticaret Odası Başkanlığı yaptığım dönemde odaya her gelişinde layık olduğu gibi karşılandı, biz ne zaman Ankara’ya gitsek önümüze düştü bize yardımcı oldu. Sayın Vekilimizin benim neyi yapıp, yapamayacağımı çok iyi bildiğini düşünüyorum” demişti.

AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem'in, Kurban Bayramı'nın 2. gününde Söke'ye yaptığı ziyarette Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran için övücü sözler kullanması dikkatlerden kaçmazken, "Başkan Toyran, Milletvekili Erdem'e kendisini sonunda tanıttı" şeklinde alaycı yorumlara neden oldu. 

Milletvekili Erdem, bayramlaşmak için geldiği Söke'de partililerin ve basının önünde yaptığı konuşmasında, "…Süleyman Bey benim bildiğim kadarıyle, tanıdığım kadarıyla merttir, bu konuda net tavrını ortaya koyar, dedim. Sağolsun, tebrik ediyorum Süleyman Bey'i. Dediki, evet! Ben bu projeyi gerçekleştirmek istiyorum ve bu dükkanları da kaldıracağız. Şimdi de süre vermiş, demişki, işte falanca zamana kadar. Bir takım süreler vermiş basından takip ettiğim kadarıyla." şeklindeki ifadeleri aynı zamanda da Başkan Toyran'dan özür dilemek olarak değerlendirildi.

Milletvekili Erdem’in kendisini çok iyi tanıyan biri olarak yaptığı açıklamaları yadırgadığını belirten Başkan Toyran'ın kararlı yaklaşımının Milletvekili Erdem'in kendisini tanımasında en önemli etken olduğu siyasi kulislerde konuşuluyor.

Milletvekili Erdem'in sorumluluk bilincinden uzak açıklamalarının aksine Belediye Başkanı Toyran'ın yasa ve kanunları örnek göstererek kendisini tanıttığı görülmüştü.

Yargı kararlarının uygulamasında keyfiyete yer olmadığını belirten Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran; Milletvekili Erdem'e cevaben, “Sayın Milletvekili bize DSİ’den tehlike olmadığına dair yada hukuk kararlarının uygulamasının keyfiyete dayalı olabileceğine dair yazı getirsin. Ben çay üstü dükkanların yıkımını bir daha ağzıma almayayım. Bakıyoruz son iki-üç dönemdir belediye başkanlığına soyunan herkesin projelerinde Söke Çayı Islahı ve Çevre Düzenlemeleri var. Buna Ak Parti Belediye Başkan Adayı da dahil olmak üzere. Herkesin gündeminde olan bir konu için halk oylamasına gidilmesinin mantığını anlayamadım” şeklinde açıklamasıyle de adeta ders vermişti.

Konuyla ilgili DSİ’nin, bilirkişilerin raporları olduğunu belirten Toyran, "En önemlisi 2006 yılında o dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasının olduğu dere yatakları ile ilgili genelge var. Bu genelgede 4. Madde şöyle diyor; 'Kamu kurum ve kuruluşlarınca, köprü altındaki su akış kesitinin daralmasına sebebiyet veren ve su akışını engelleyen yapılar yapılmayacaktır. Özel ve tüzel kişilerce yapılmak ve yaptırılmak istenen bu tür yapılara da kesinlikle izin ve ruhsat verilmeyecektir. İlgili kurumlarca yapılan denetimler neticesinde su akış kesitinin daralmasına sebebiyet verdiği tespit edilen yapılar, imar mevzuatına göre mülki amirlerin sorumluluğunda yetkili belediye veya özel idare tarafından derhal kaldırılacaktır'. Bir milletvekilimizin bunu bilmiyor olabileceğine ihtimal vermiyorum. Alınan kararların uygulamasının keyfiyete dayalı olabileceğini söylemesine anlam veremiyorum." diyerekte Milletvekili Erdem'in gerçekleri görmesini sağlamıştı.

Belediye Başkanı Toyran, "Sadece son seçimdeki adayların vaatlerine baksanız bile, projelerde o çay üstü dükkanlar görülmüyor. Bu dükkanlar ve otoparklar kaldırılmadan Söke’nin belli bir yapıya kavuşması ve nefes alması mümkün görünmüyor. Şimdi biz bunu yapacağız diyoruz. Bu konuda önümüze engel çıkarılmaya çalışılıyor. Asliye Hukuk Mahkemesi 2004 yılında verdiği kararda 106 adet dükkanın tahliye ve yıkımına karar vermiş. Bu açık ve net bir karar. Yine dönemin kaymakamından belediyeye gelen bir yazı var. DSİ tarafından gönderilen yazıda; 'Dere üzerine dükkan ve otopark inşası için kurumumuz kayıtlarında yazışmaya rastlanmamış, tam tersi bu tür taleplere olumsuz yanıtlar verilmiştir. Dolayısıyla bu dükkanların idaremiz görüşü dışında yapıldığı anlaşılmıştır' deniliyor. Sayın Milletvekilimiz; ‘DSİ ile biz bu konuda anlaşabiliriz, süre de verebiliriz. Bu dükkanların kalmasını sağlayabiliriz’ diyor. Bu yazılara bakıldığında bu mümkün değil. Bilirkişi yine raporunda ere yatağının üzerinin açık olması gerektiği yönünde görüş bildirmiş. Mal Müdürlüğü Hazine Avukatlığından gelen son yazıda da 2. Asliye Hukuk Mahkemesince 6.6.2006 tarihli karar ile yıkıma karar verildiği ve bu karar gereği infazın Söke Belediyesi tarafından yapılacağı açıkça belirtilmektedir” şeklindeki açıklamalarıyle de Milletvekili Erdem'e adeta hukuk dersi vermişti. 

Söke Çayı ve Çevre Düzenlemesi projesi kapsamında Söke Belediyesi olarak sorumluluk almaktan kaçmayacaklarını da üzerine basa basa belirten Belediye Başkanı Süleyman Toyran; “Söke Çayı, Söke’nin kanayan yarasıdır. Herkes maden ocaklarının suyundan bahsediyor ama aslında o dükkanların altında büyük bir kirlilik tehlikesi var. Biz ilaçlama için o dükkanların altına giremedik. Uygulamaya geçildiğinde o dükkanların altındaki kirliliği herkes görecek” diyerekte projenin neden önemli olduğunu, bu projede ucuz siyaset yapılamayacağını Milletvekili Erdem'e anlatmıştı.