MEYDANLAR

Mısır'da meydana gelen toplumsal olayları izlerken, hep bir yer adında söz edildi.

Tahrir meydanı....

Kendime sordum. Meydanlar bu kadar çok önemli mi, diye... Olayların gelişmesine bakarsanız, evet çok önemliymiş.

Diktatörler hep meydanlarda pes ediyorlar....

Toplumlar, kendi yaşam alanlarını düzenlerken, sosyal ve kültürel düşünce yapısına göre düzenliyorlar, şekillendiriyorlar. Ya da öyle düzenlenmesi isteniyor.

Şöyle sizlerde bir bakın yaşadığınız yere... Gerçekten yeteri kadar meydanınız var mı diye?

Evet bizimde adıyla sanıyla meydanlarımız vardır. Biz bu meydanlarımızla övünüyoruz.

O meydanlara çıkıp  konuştuğumuz, karşılıklı görüş alış-verişinde bulunduğumuz geniş alanlarımız bunlar diye.

Var mı?

Biz meydanlarımızda insalarımızın toplanmasını istiyor muyuz? İstiyorsak, meydana ihtiyaç var demektir. İnsanlarımızın, bir araya gelerek toplanmasında sorun yoktur. Varsınlar sorunlarını meydanlarda konuşsunlar da, içlerini birbirlerine boşaltsınlar diyebiliyor muyuz?

Neden acaba ?

Demokrasiler meydanlarda gelişir. Toplumlar demokrasi kültürlerini meydanlarda olgunlaştırırlar. İnsanlar iktidar erkinden taleplerini meydanlarda dile getirdiklerinden, yönetenlerin olumlu ve olumsuzluklarını meydanlarda dillendirirler. İktidar erki de kendine verilen mesajları, doğru algılarsa toplumun huzuru için gerekli önlemleri alarak, saygınlığını korumuş olur.  

Ege Bölgesi çok eski yıllardan beri medeniyetlerin, kültürlerin beşiği olmuştur. Antik dönemde ve demorasinin geliştiği bu topraklarda kurulmuş şehirlere bakıldığında, hep toplantılarını meydanlarda gerçekleştirmişler. Toplumu ilgilendiren önemli kararlar meydanlarda alınmış. Halkın katılımı sağlanarak, alınan kararların halk tarafından savunulmasının önü açılmıştır.

Biz meydan düzenlemesini neden önemsemiyoruz ? Ya meydanlarımızı çeşitli  yol, köprü veya park-bahçe gibi düzenlemelerle daraltıyor, ya da yeni yerleşim yerleri açarak yok ediyoruz.

Demek ki meydanlara ihiyaçımız bulunmamaktadır.

Bazı  ülkeler de ise meydanlar büyük önem vermişler. Halkın meydanlara çıkmasını teşvik etmek için çok büyük meydanlar yapmışlar. Eve kapanan bir toplumun ne düşündüğünü ve alınan kararlardan memnun olup, olmadığını anlamak mümkün olmadığından, meydanları  önemsemişler ve gerekeni yapmışlardır.

Eskiden Ankara'da Kızılay Meydanı vardı. Kızılay Meydanı pek çok gösteri ve taleplerin dile geldiği bir yerdi. Geniş bir meydandı. Geçen gittiğimde gördüm. Nerede o eski meydan. Sadece yollar kalmış. Metro girişleri ve çeşitli büfeler tarafından işgal edilmiş durumda. İnsan hareketine dolayı dar gelen sıkışmış alanlar...

Demek ki bazı anlayışların gerçekleştirdiği düzenlemeler bunlar.

Meydanlardan korkmamak gerekiyor. Meydana çıkan insanı sadece potasiyel suçlu ilan etmek, demokrasi açısından en büyük yanlıştır. Bırakın düşündüklerini söylesin ki hepimiz anlayalım. Anlayalım ki sorunlara demokrasi içeriside kırmadan ve dökmeden çaresini bulup, gerekenleri yapalım.

Avrupada pek çok müzik grubu meydanlarda konser veriyor.

Meydanlarımızı çoğaltalım ki; halkımız eve kapanmaktan kurtulsun. Kendi haline kalmasın. Yalnızlaşmasın. Dertlerini birbirileriyle paylaşsın. Dayanışma içerisinde olsun..

Demokrasimiz gelişsin ve yerleşsin.....

Önceki ve Sonraki Yazılar