Metin Feyzioğlu siyasete mi giriyor?
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, siyasete girip girmeyeceğine ilişkin, 'Sayın Süleyman Demirel’in çok sevdiğim bir cümlesi var: Siyasete girilmez siyasete sürüklenilir' dedi.
Elazığ’a gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Elazığ Baro Başkanı Adnan Demir’i ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerinde bulundu. Türkiye Barolar Birliği çatısı altında 79 baro içerisinde çok farklı dünya görüşleri, siyasi görüşleri olanların kuşkusuz olduğundan bahseden Feyzioğlu, "İnsanlar tek renkli ve tek şapkalı değildir. Fakat Anayasa’nın ilk 3 maddesi ve ülkenin bölünmez bütünlüğü olduğunda kimseye söz söyletmeyiz. Konu meslek olduğunda hiç kuşkusuz kocaman bir aileyiz. Mesleğimizin sorunları dağ gibi büyümüştür. Bu sorunların en başında kaynakta yeterli kalitenin bir türlü sağlanamaması vardır. Yüzün üzerinde hukuk fakültesi ve hali hazırda okumakta olan 48 bin öğrenci vardır. Fakat yeterli akademisyenden, öğretmenden alt yapıdan mahrum fakülteler. Hukukçu kalitesini dolayısı ile hukukun kalitesini inanılmaz şekilde aşındırır noktaya gelmiştir. Dünyada kendisine çağdaş deyip de avukatlık sınavına sahip olmayan tek ülkeyiz. Hâl böyle iken bizim 79 baronun ortak talebi yıllardır ve yıllardır avukatlık sınavının getirilmesidir. Sayıları size şöyle vereyim.
Bir günlükten 65 yıllığa kadar 85 bin avukatız. 5 yıl içerisinde avukat olacağını tahmin ettiğimiz 43 bin öğrenci var. 48 bin öğrencinin 5 bini hakim olsa 43 bin yeni avukat geliyor. Oran yüzde 50’dir. hangi meslek yüzde 50 artışla devam edebilir, yaşayabilir. Türkiye ekonomisi yüzde 50 büyümeyecektir. Dolayısı ile avukatlara gelecek iş sayısı yüzde 50 artmayacaktır ama nüfusumuz yüzde 50 artacaktır. Şu halde avukatlık sınavı gelmesi mesleğin devamı için vazgeçilmezdir. Biz bunun takipçisi olduk. 2009 senesinde Anayasa Mahkemesi’nin avukatlık sınavını kaldıran kanunu iptal ederek, avukatlığın sınavsız olduğu bir ülkede hukuk devleti olmaz gerekçeli kararını ısrarla takip ettik. Fakat meclis avukatlık sınavını getirmeye yanaşmıyor. Hatta üzülerek ve dehşetle ifade ediyorum. Adalet bakanının yaklaşımı, iyiyi, kötüyü piyasa ayıklasın. Beyin cerrahlarını piyasa ayıklıyor mu, kulak burun boğazcıları piyasa ayıklıyor mu? Piyasa ayıklasın ne demektir. İnsanların malları, canları namusları üzerinde bir ayıklama yapılsın demektir. Bu cümleyi eleştirmek herhalde, bu mesleğe saygısı olan herkesin boynunun borcudur" dedi.
“POPÜLİST YAKLAŞIM ANA MUHALEFET PARTİSİNDE DE VAR”
Avukatlık sınavının getirilmeyeceğini anladıklarında yönetmelikte bir değişlik yaptıklarını hazırlatan Feyzioğlu, "Biz de avukat adaylarına stajı başarı ile yapıp yapmadığına dair merkezi değerlendirmeyle karar veririz dedik. Emsal kararda koyduk Danıştay’a. Maalesef iktidar o kadar kararlı ki, hiçbir değerlendirme olmadan her gelenin isteyenin, denetimsiz avukat yapılmasına torba kanununa, plan bütçe komisyonunda hem de çok ilgisiz bir komisyonda bir madde koydu. Türkiye Barolar Birliği yönetmelikle böyle bir düzenleme yapamaz diye. Ana muhalefet partisine dilekçe yazdık götürdük. Anayasaya aykırı kanunlara iptal davası açma zorunluluğunuz var. Maalesef aynı popülist yaklaşım iktidar partisinde olduğu gibi ana muhalefet partisinde de var. İptal davası açmadılar. Ben bunları söylediğimde siyaset yapıyorsam vallahi yapıyorum. Ama kimin siyasetini yapıyorum. Mesleğin siyasetini yapıyorum, hukukun üstünlüğünün siyasetini yapıyorum. Tabi ki herkes istediği yerden duyabilir tavrımız nettir. Biz her zaman hukukun üstünlüğü tarafındayız" şeklinde konuştu.
“STANDARTLARA UYMAYAN HUKUK FAKÜLTELERİNİ İLAN EDECEĞİZ”
Yeni ve çok önemli bir adım attıklarının altını çizen Feyzioğlu, "Hukuk fakültesi dekanlarını Ankara’ya davet ettik. 37 dekan da davetimize icabet etti. Biz bir hukuk fakültesinin barolara staj yetiştirebilmek için asgari hangi standartları taşıyacağını belirleyeceğiz. Bu standartları ilan edeceğiz. Bu standartlara uymayan hukuk fakültelerini de tanıyacağımız sürenin sonunda kamuoyuna duyuracağız. Bu anne, babalar, aileler, bu fakültelere çocuklarınızı sakın ola göndermeyin. Çünkü yeterli eğitimi alamayacaklar diye duyuracağız. Bu bizim görevimizdir. Bu millet için, halkımız için çalışıyoruz. Çünkü kaliteli avukatlar olmaz, iyi hukukçular yetişmezse zararı görecek olan topyekun milletimizdir" diye konuştu.
“YÜZDE 10 BARAJINA KARŞIYIZ”
Seçimlerde uygulanan yüzde 10 barajına kesinlikle karşı olduklarını da vurgulayan Feyzioğlu şöyle devam etti:
"Bu baraja şiddetle karşı olduğumuzu bugün ya da dün değil yıllardır söylüyoruz. Şimdi baraj öncelikle milletvekillerine oy veren seçmenin örneğin Elazığ seçmeninin ciddiye alınmamasına neden oluyor. Ne için biliyor musunuz? Kimi koyarsam seçilir mantığıyla yaklaşan siyasi parti üst yönetimleri yörelerin ihtiyaçlarını değil kendi genel merkezlerinin koridorlarının çekişmelerini ve menfaat dengelerini listelere yansıtıyor. Yüzde 10 barajı dünyanın hiçbir demokratik devletinde yok. Ben siyasi iktidarın da bu barajı savunacağını pek sanmıyorum. Çünkü kendileri ile büyük çelişkiye düşerler. 12 Eylülün barajıdır bu, kendileri getirmediler ki."
“SİYASETE GİRİLMEZ, SİYASETE SÜRÜKLENİLİR”
“Siyasete girecek misiniz?” sorusuna da yanıt veren Feyzioğlu, "Ben görevimin başındayım. Bunlar da düşünülecek hususlar değildir. Allah selamet versin biran önce sağlığına kavuştursun, Sayın Süleyman Demirel’in çok sevdiğim bir cümlesi var: Siyasete girilmez siyasete sürüklenilir. Dolayısıyla siyasete girmeyi düşünüyor musunuz sorularını bizler gibi önemli görevlere teveccüh buyrulup seçilmiş isimlere sormak çok doğru değil" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.