█Gerçek Gazetesi
Türkiye, dünyada ve Aydın"da kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda da en sık ölüme neden olan kanser türü olan meme kanserine yönelik olarak Ekim ayı içerisinde bilinçlendirme faaliyetlerine devam ediliyor.
Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Konsültan Hekimi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Niyazi Kocakaplan, meme kanserinin ileri yaş hastalığı olmasına rağmen çok genç yaşlarda da ortaya çıkabildiğini söyledi. Türkiye"de meme kanseri görülme yaşının bir çok batı ülkesine göre daha erken yaşta olduğuna işaret eden Kocakaplan, “Ortalama riske sahip bir kadın için yaşam boyunca meme kanserine yakalanma riski yüzde 7.8"dir. Erkeklerde de görülmekle beraber tüm meme kanserlerinin ancak yüzde 1"ini oluşturmaktadır. Sigara kullanan kadınlarda meme kanseri riskinin arttığı yönünde bulgular vardır. Toksik hava kirletici olarak tanımlanan çevresel Tütün dumanı maruziyetinin özellikle genç kadınlarda meme kanserinde yüzde 70"e varan oranda artışa yol açtığını gösteren çalışmalar vardır. Ayrıca ilk doğumun ileri yaşta olması, hiç doğum yapmamış olmak, erken adet görüp geç menopoza girmek, kontrolsüz hormon ilacı kullanmak, 1.derece akrabalarında meme kanseri olması, obezite ve menopoz sonrası aşırı kilo almak meme kanseri riskini arttırabilmektedir. Meme kanserinde genellikle ağrısız kitle, nadiren ağrı, meme başı akıntısı, meme başının içeri çekilmesi, meme derisinde kalınlaşma, kızarıklık, meme ucunda kabuklanma, kaşıntı, memede portakal kabuğu görünümü önemli belirtilerdendir” dedi.
Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser olmasına rağmen erken tanı konabilen ve tedavi ile düzelme şansı olan bir kanser türü olduğuna işaret eden Kocakaplan, “Erken tanı hayat kurtarır. Meme kanseri, erken tanı ile memenin tamamının alınmasına gerek kalmadan, meme koruyucu yöntemlerle tedavi olabilen bir kanserdir. Bazı vakalarda hastalık belirtileri oluştuğunda kanser ileri evrede olabilir bu nedenle belirtiler oluşmadan vakaların erken dönemde yakalanabilmesi için Tarama Programları oldukça önemlidir. Meme kanseri ile mücadelede erken tanı için, kadınların meme kanserinin farkında olması ve kendi kendine meme muayenesi yapmaları, klinik muayene ve tarama mamografisi gereklidir. Bunları birbirinden ayırmak mümkün değildir. Mamografi, meme kanserini kitlenin ele gelmediği erken dönemde yakalayabilmek için başvurulan bir yöntemdir. Mamografi; memenin yağ ve bez yapılarını inceleyen, hem tarama hem de tanı amacıyla kullanılan en önemli yumuşak doku radyografi tekniğidir. Ultrasonografi ise; bazı olgularda mamografiye önemli bir destek oluşturur ve 35-40 yaş altı kadınlarda öncelikli görüntüleme yöntemi olarak kullanılmaktadır” diye konuştu.
Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Şenol Okur, kanserle mücadelede erken teşhisin ve kansere neden olan risk faktörlerinden korunmanın önemli olduğunu belirterek, “Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak Ekim ayında ve yıl boyunca meme kanseri konusunda halk eğitimleri, sağlık personeline yönelik hizmet içi eğitimler ve stand çalışmaları gibi etkinlikler düzenliyoruz. Kanserin erken yakalanmasında, kişilerin henüz hastalık belirti ve bulguları ortaya çıkmadan sağlık kuruluşlarına başvurmaları ve kendilerine uygun tarama programlarına dahil olmalarının gereklidir” dedi.
(iha)