Kuşadası’nı, Kuşadası yapan elbetteki denizdir. Deniz olmasa, sıradan bir ilçeden farkı yoktur. Ben ilk geldiğimde, beş bin nüfuslu, mütevazi bir küçük kasaba gibiyken, şimdi büyük fakat temiz olmayan bir kent oldu. Bugünkü yazımda Kadınlar Plajı ile, Davutlar Siteleri’nin sivrisinek rezaletinden söz edeceğim. Belki sayın belediye başkanları alınacak ama varsın alınsınlar. 21 Temmuz 2008 Pazar günü, Kuşadası Kadınlar Plajı'na gittim. Niyetim denize girmekti. Pazar olması nedeniyle plaj çok erken saatlerde tıklım tıklımdı. Böyle olmasına sevindim. Hem yerli ve hem de yabancı binlerce insan yazın tam ortasında bu sıcak günlerde serinlemeye çalışıyor ve birde güneşleniyorlar. Kumsal iyi, şemsiyeler, şezlonglarda var. Ama deniz çok pis. Kıyıya simsiyah yosun birikmiş ve sıcakta kokuyor. İnsan denize girerken ürperiyor. Belediye Başkanı sayın Dr. Fuat Akdoğan, buradan denize girmiyorsa ve bu rezaleti görmüyorsa, sözüm yok. Ama giriyor ve görüyorsa, bir doktor olarak insan sağlığına hiç mi değer ve önem vermiyor? Yazık böyle bir kaynak, bu kadar basit kirlilikle rezil edilir mi?

Orada denize girmedim. Girmemde mümkün değildi. Hem kalabalık ve hemde kirlilik. Davutlar Sitelerine geldim. Orada, kıyı biraz daha temiz, deniz suyu güzel sayılır. Şükür burada denize girdim. Pek iyi olmasa da, yine de sağlık açısından sakınca yaratmıyordu. Denizden çıktıktan sonra, Sökeliler Gazinosunda oturuyordum. Yanıma Sökeli tanıdık arkadaşlar geldiler. Çay içtik sohbet ettik. Yazlıklarının iyi olduğunu, geçen yıl belediyenin sivrisinek mücadelesini bir şirkete yaptırdığını, şirketin iki günde bir ilaçladığını ve sivrisinek olmadığını, bu yıl ise belediyenin şirkete vermeyip, kendi ilaçladığını ve haftada ancak bir kere ilaçladıklarını, bu yüzden siteleri akşamları sivrisineklerin işgal ettiklerini söylediler. O akşam bende kaldım. Gerçekten sivrisinekten uyuyamadım. Yüzde ellisi avrupadan gelmiş olan bu yazlıkçılar diyorlar ki:

-Davutlar Belediyesi, bizden vergi alıyor. Bakım niye yapmıyor? Bu kadar insan, bir aylığına dinlenmeye geliyor, fakat dinlenecek yerde rezil olup gidiyoruz. Sayın Davutlar Belediye Başkanı'ndan sivrisinekle, keneyle ve böceklerle mücadele etmesini istiyoruz. Çöpler zamanında alınmıyor. Alınmadığı için siteler leş gibi kokuyor. Bir de her bölgede, küçük çapta da olsa semt pazarlarımız vardı. Belediye bunları kaldırıp, Davutlara taşıdı. Biz, bir pazar için Davutlara gitmek zorunda mıyız? Pazarlarımızı geri istiyoruz, diyorlar. Onlar anlattı bizler yazdık. Umarız ki, Kuşadası Belediyesi, Kadınlar Plajını temizler. Davutlar Belediyesi de sitelerdeki sivri sineklerin kökünü keser.

Bu yazılarımı okuyan Belediye Başkanları belki bana kızacaklardır. Ama bana kızmadan önce, şu burnumuzun dibindeki Rodos'a bir gitsinler, orayı incelesinler, geldikten sonra bana kızsınlar. O zaman isteselerde kızamıyacaklar. Çünkü gördükleri manzara ve temizlik karşısında şaşırıp kalacaklardır. Bizdeki doğa ve deniz, onlarınkinden daha iyi iken, bizimkiler niye pislik içinde. Ondan sonra da diyoruz ki,"Bize turist niye gelmiyor?" Böyle olunca turist gelir mi? Ben kendi ülkemin denizine giremiyorsam, çekiniyorsam, başkasına gir diye bilirmiyim?

Kuşadası'na Türkiye'nin her yerinden para aktı ve yatırımlar yapıldı.

Nedeni şuydu: Ülkemize turistler gelsin, döviz getirsinler. Ama belediyeler bunları baltalıyacaklarsa bu yürümez. Belediye, yatırım yapan ve memlekete para döken insanlara yardımcı olmak, onları desteklemek zorundadır. Eğer köstekliyorsa, Kadınlar denizi gibi plajı temiz tutmuyorsa, bu iş olmaz. Turist Kuşadası'na deniz ve güneş için geliyor. Söke'ye, Aydın'a, Karacasu'ya ise antik miras için geliyor. Siz bunları keserseniz, işletemezseniz turist gelmez. Sayın Başkanından ricam, Kadınlar Plajı gibi, tanrının bir lütfu olan kıymete sahip çıksın. Plajı Rodos'ta olduğu gibi modern hale getirsin. Diğer hizmetler kör ve topal olup gider de, plaj gibi turist çeken bir kaynak, turizmde önemli yaralar açar. Bugün Antalya'yı tercih edenler hep bu amaçla oraya gidiyorlar. Yoksa bizim havamız, suyumuz, doğal kaynaklarımız, antik kentlerimiz, orada yoktur. Efes gibi, Milet gibi, Prien gibi, Didim gibi, Afrodisyas gibi tarihi orada bulmak zordur. Aman Başkan, ben konuğum yerli ve yabancıları Kadınlar Denizi'ne sokamadım. Hepsi yazık bu varlığa, buranın sahibi yok mu? Nasıl belediye ki, bu plajı böyle ilkel bırakmış? diyerek girmediler ve bende Milli Parka götürmek zorunda kaldım. Yazık değil mi? Böyle kaynaklarımız niye rezalet içinde olsunlar? Yoksa belediyenin temizlemeye gücü mü yetmiyor? Parası mı yoktur?