Gerçek (haber)
Küresel ısınma sonucu meydana gelen kuraklık yüzünden Azap Gölü'nde toplu balık ölümleri başladı.
Büyük Menderes Deltası ve Bafa Gölü'nden sonra 3. büyük sulak alan olan Aydın-Muşla il sınırındaki Azap Gölü'nde çok değil bir yıl öncesine kadar binlerce su kuşu, birçok sualtı canlısı ve yaban hayvanı hayatını devam ettiriyordu. Ancak bugün su kuşlarının çoktan terk ettiği Azap Gölü'nde kuraklık yüzünden toplu halde balık ölümleri yaşanıyor. Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği'nin (EKODOSD) davetlisi olarak Türkiye'de bulunan Sırbistan Niş Ekoloji Derneği üyeleri Jelena Sibinoviç ve Dusan Zutunic, EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ve dernek üyesi Arzu Sandal ile birlikte son günlerde kuraklığın en çok vurduğu ve suyun hemen hemen kalmadığı Azap Gölü'nde incelemelerde bulundu. Azap Gölü'nde suyun içinde olması gereken pinterlerin, artık karada kalmasını hayretle izleyen Sırbistanlı doğa sevenler "Dünyada yaşanan küresel ısınma sonucunda, sulak alanların önemi çok artmaya başlamıştır. Sulak alanlar bulunmuş olduğu bölgenin iklimini etkilemekte, buradaki yaban hayatına bir canlılık vermektedir. O nedenle ilgililerin sulak alanlarla ilgili mutlaka iyileştirme çalışmaları yapmaları gerekir" dediler.
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, kuraklıktan büyük ölçüde etkilenen Azap Gölü'nde meydana gelen toplu balık ölümlerinin büyük bir tehlikenin habercisini olduğunu söyledi. Sırbistanlı doğa sevenlerin de yaptıkları incelemelerde bu tehlikeye dikkat çektiğini kaydeden Sürücü, "Geçtiğimiz yıl bulunmuş olduğumuz bu yerde, tekneyle dolaştığımızı anlattık. İnanmak istemediler. Kuraklık sonucunda balıkların nasıl telef olduğunu gösterdik. Sular çekildiği için ölen binlerce balığı gören misafirler çok üzüldüler.
Bu durumun sadece Türkiye'nin sorunu olmadığını, tüm dünyada buna benzer olayların meydana geldiğini ve bilim adamlarının, ülkelerin yöneticileriyle oturup dünyanın geleceği için mutlaka çareler aramalarını söylediler. Biz de dernek olarak bu tür sorunları kamuoyunun dikkatine çektiğimizi, ilgilileri uyardığımızı ve bilim adamlarıyla da ortak çalışmalar yaptığımızı belirttik. Önümüzdeki hafta içinde de, Süleyman Demirel Üniversitesi'nden (SDÜ) 5 bilim adamının bölgeye gelerek, Doğa koruma ve milli parklar ve derneğimizle birlikte ortak bir çalışma yürüteceklerini söyledik. Sırbistanlı misafirler çok farklı bir gün geçirdiklerini, bu günün tatillerine zenginlik kattığını, farklı bir coğrafyayı, kültürü gördüklerini, aslında bölgenin çok güzel doğal ve kültürel değerlerinin olduğunu söyledi. Siz olmasanız biz tüm bu güzellikleri görmeden gidecektik, buranın tanıtılması için kendi ülkemizde biz de uğraş vereceğiz" şeklinde konuştu. (iha)