FARUK HAKSAL
KÜLTÜRÜN KIYISINA GELMEK
Akbük Belediyesi Başkanlığı belediye personeli üzerinde bazı tespitler yapmış
Yapılan tespitler sonrasında ortaya çıkan durum vaziyeti bazı talimatları çalışanlara bildirme zaruretini doğurmuş
Bu zaruri talimatlara göre, artık Akbük Belediyesi çalışanları masalarında zıp otaracaklar, zıp kalkacaklar.
Başkan çalıştıkları odaya mı girdi?
- Esas duruş! Dikkat
Derhal işe ara verilecek, ayağa kalkılacak, ön iliklenecek, içeri giren büyük kişi hürmetle selamlanacak ve görev beklenecek
Böylelikle Akbük Belediyesinin saygınlığı da pekiştirilmiş olacak!..
Biz uydurmuyoruz bu sözleri: Aynıyla vaki
Belediye Başkanlığının çalışanlara bir üst yazı ile bildirdiği talimatlarda aynen bunlar yazıyor.
Yani, bir başka deyişle, çalışanların böyle davranması artık zaruri
Ve bu zaruret doğrultusunda da saygınlık pekiştirilmiş olacaktır.
Ancak sanıyoruz bu talimatların içeriğinde düşünülmemiş bir şeyler var.
Örneğin, Akbük Belediyesinin 9 Meclis üyesi var. Bir de başkan etti 10
Ya belediye çalışanların işlerin gördükleri mekânlar kaç odadan ibaret?
Sanıyoruz, 5 oda
Bir Meclis üyesi hesap işlerine girdi. Eldeki işler bırakılacak, tüm çalışanlar ayağa kalkacak
Önler iliklenecek, selama durulacak ve görev beklenecek.
İyi güzel, aferin: Saygınlık bir ölçüde tazelendi. Gönül rahatlığı ile çıktı gitti Meclis üyesi.
Derken bir yenisi girdi içeriye
- Destur!..
Eldeki işler derhal bırakılacak, tüm çalışanlar ayağa kalkacak
Önler iliklenecek, selama durulacak ve bir başka görev beklenecek.
İyi güzel, yine aferin: Saygınlık bir kez daha tazelendi. O Meclis üyesi de gönül rahatlığına ulaştı, rahatladı, tatmin oldu
Ve şimdi sıra Başkandadır
Sonra?..
Sonra yine bir başka Meclis üyesi.
Peki, en sonra sıra kimde ve nerede?
Bizce, aydınlık Türkiyeye artık sıra gelmelidir.
Çalışanını köle olarak görmeyen ve Onu; verdiği hizmeti, harcadığı emeği özgür ve eşitlikçi bir düzlemde işverene kiralayan, yetkin ve onuru zedelenmemiş saygın bir kişi olarak tanıyan bir kültür ortamı sosyal yaşamımıza egemen kılınmalıdır
Hiç değilse [artık] yavaş yavaş da olsa, burjuva kültürünün kıyısına gelinmelidir.
O kültürü aşmak için önümüze çıkan her fırında [birkaç somun ekmek alabilmek için] kuyruğa girilmelidir.
Ve günde birçok kez ayağa kalkıp oturan, işini bırakıp yeniden ona yoğunlaşmaya çalışan, önünü ilikleyip sonra [yerine otururken] tekrar açan ve böyyük kişiler önünde selama durduktan sonra yeniden olağan haline geri dönmeye çalışan ve bütün bu çabaları gösterirken ayrıca ve ek olarak oldukça büyük bir mesai harcayan belediye çalışanlarına yorgunluklarını gidermek için ekstradan izinler verilmeli, fazla mesai bedelleri tahakkuk ettirilip, taksitle de olsa, ama mutlaka ödenmeli
Ve Akbük Belediyesi böylece söz konusu talimatlar gereğince pekiştirilmiş bulunan saygınlığı ile baş başa kalıp, mahalle olmayı içine sindirebilmeli
Çünkü, sindirilmiş bir kültürde vatan bir bütündür.
Mahallesi, köyü ya da ilçesi birbirlerinden farklı değildir. Fark eden sadece koltukların hacmi, kutru, çerçevesi, yüksekliği ve yumuşaklığıdır: Hepsi bu kadar!