Kuşadası’nın Kentsel Gelişimi ve Yeniden Yapılanması masaya yatırıldığı çalıştayda bir konuşma yapan Kayalı, “Ben gövdemi taşın altına koydum, herkesin en azından serçe parmağını koymasını bekliyorum” dedi. 

Kuşadası Belediyesi, Kent Meclisi ile Mimarlar Odası Kuşadası Temsilciliğinin düzenlediği “Kuşadası’nın Kentsel Gelişimi ve Yeniden Yapılanma” çalıştayı Kuşadası Ticaret Odası salonunda yapıldı. 4 Ayrı oturumda Kuşadası masaya yatırıldı. Rant baskısının kart artışı ve çarpık yapılaşmayı beraberinde getirdiğini söyleyen konuşmacılar, önlem alınmaması halinde planlama açısından yeni sorunların ortaya çıkacağı uyarısı yaptı. 

Kayalı’dan çağrı

Çalıştay açılışında konuşan Belediye Başkanı Özer Kayalı,” Ne tarlamıza imar almaya, ne kasamıza para, ne de Kuşadası’nın geleceğini çalmaya  geldik. Herkesin içi rahat olsun biz burada olması gereken şeyi yapmak için varız. Biz görevimizi yapmaya, sorumluluğumuzu yerine getirmeye geldik” dedi. Başkan Kayalı; Sivil Toplum Örgütlerinin desteğini beklediklerini söyleyerek, “Hep diyoruz ya önce suçluyu belirleyelim. ‘Hepimiz suçluyuz’ demek asıl suçluları gizliyor, o da doğru. Ama bizim belediye olarak ilk görevimiz, bütün STK’lar ile birlikte kentlilik bilincini, daha doğrusu bu tür olaylara duyarlılığı arttırmaktır. Bunu başarırsak arkasından hepsi gelir. Hepimize görev düşüyor, sadece bana değil. Bizi yalnız bırakmayın, kendi başımıza kalırsak bilmeden yanlış yapabiliriz. Ben gövdemi taşın altına koydum, herkesin en azından serçe konusunu da artık kapatalım istiyorum, tamam oldu var. Ama artık bunu üzerinden edebiyat yapmayalım. Neden? Düzelteceğiz bu işi. Necati hocamız da bu konuda bize destek olacak. Hiç umudunuzu yitirmeyin. Çünkü, ben hiç yitirmedim”dedi. Ümit Acar “Kent sahipsiz kalmış” Birinci günü Kuşadası’nın gezilmesi ve gözlemlenmesiyle başlayan çalıştayın ilk sunumunu Mimarlar Odası Kuşadası Temsilcisi Ümit acar yaptı. Kuşadası’nın Kentsel Gelişim sürecini anlatan Acar, “Yerel yönetimlerin ve ilgili birimlerinin kurumsallığını tamamlayamaması, imar ve ruhsat avantajı elde etmek için oluşan ikili ilişkiler, ucuza proje elde etme gibi etkenler, kentte mimari özelliklerden yoksun, kimliksiz yapıların çoğalmasına neden oldu. Çoğu imar plan tadilatlarının ortak yanı, yapı haklarını artırıcı olmasıdır. Bunun devamında ilave yoğunluğun gerektirdiği altyapı ve sosyal donatı alanları sağlanamadı. Plan ve uygulamalar, sivil inisiyatifin ve katılımın olamadığı ortamda disiplinini yitirmiş, şeffaflık gerçekleşmediği içinde denetimi mümkün olmamış, kent sahipsiz kalmıştır. Yıllarca görüş ve raporlarımız dikkate alınmamış, rant kaygılarına yönelik planlama ve uygulamalar her zaman ön plana çıkmıştır” diyerek ilçenin bu gün bir çok sorun ve yapılanma ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Geçmiş dönemlerde Kuşadası’nda İmar Komisyonu başkanlığı yapmış Mine Şavkay ile Yahşi Karamollaoğlu, Kuşadası’nın imardaki gelişim sürecini anlattı. Mimarlar Odası İzmir Temsilcisi Hasan Topal’ın yönettiği oturumda, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) öğretim üyesi  Prof.Dr. Sezai GÖKSU ile Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, 

Kuşadası ile ilgili görüşlerini dile getirdi. Göksü,”Planlı merkezi otorite şart” Yerel yönetimlerin ileriye yönelik planlar yapması, sorunların üstesinden gelmesi için planlı bir merkezi otoritenin olması gerektiğini söyleyen DEÜ öğretim üyesi  Prof.Dr. Sezai Göksu, “Bir belediye ve bürokratlarının ileriye yönelik planlama yapması için planlı bir merkezi otoritenin olması gerekir. Başbakanın helikopterle havaalanı yeri belirlediği bir yerde bunu başaramazsınız, ileriye yönelik planlama yapamazsınız. Piyasaya hiçbir şeyin bırakılmadığı, bırakılsa bile planlandığı bir ortamda başarılı olursunuz” dedi. Uyar, Rant baskısı, kat artışı getiriyor” Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar, kentsel rantı ellerinde tutan güçlerle mücadelenin kolay olmadığını söyleyerek başladığı konuşmasında, “Sorunların kaynağında güçlü bir rant baskısı, teknik ekonomik ve yetki açısından güçsüz bir belediye yatıyor. Rant baskısı, kat artışını beraberinde getiriyor. Kentsel rantı ellerinde tutan güçlerle mücadele etmek kolay değil. ” dedi. Uyar, 80’li yıllarda marka kent olan Kuşadası’nın bu gün, marka değerini kaybettiğini kaydederek, özetle şunları söyledi: “Her gelen belediye yönetimi kendi imar planını yapmış. Kendinden sonraki yönetime karmaşa bırakmış. Kuşadası’nda önümüzdeki süreçte yeni sorunlar ortaya çıkacak. Kuşadası’nı ikiye bölen Çevre yolu nedeniyle bir çok binaya girilemiyor. Bu vahşi bir planlamanın sonucudur.  İkincil konutlar bir sonraki nesille birlikte ya elden çıkarılacak veya kullanılmayacak. İsmi, ünü markası ile gündeme gelen Kuşadası’nda, konut fiyatları ona göre değerli değil. Bunun için yeni alanlar açarak değer düşürmektense, kısıtlama yaparak değerini arttırmak daha doğru olacaktır. Kuşadası’nda geçmiş dönemlerde yaşananların bir daha tekrarlanmaması için toplumsal sahiplenmeyi yapacak mekanizma oluşturulmalı. Sivil tepki gösterecek dinamikler canlı tutulmalı, Kuşadası’na sahip çıkacak olan yerel yönetime destek hazır olmalı. ”Çalıştay, izleyicilerin uzmanlara yönelttiği sorular ile görüşlerini dile getirmeleriyle son buldu.