E. TURGUT TEKİN
KAVAS DEDE İLE İLGİLİ YAZIMIZ SES GETİRDİ..! (3)
(Dünden Devam)
Koca Albay Korkut Efe, bu uzun şiirin son bölümünde, arkadaşlarından ayrı ve geri kalmanın acısıyla Allaha şöyle seslenerek, çaresizliğini dile getiriyor. İnsanlar üzerinde manevi yönü olan bu bölümü de şiirin mühteva ve havasını bozmadan kısmen sadeleştirerek vereceğim. Çünkü hayat bir şaka değil. Takdir-i ilahi asla bozulmaz. Ol Alem-i Cemala intikal bir gerçektir. Bu yolculuk saati gelip, tren kalkarken, bileti kesilmiş herkes bu trene binmek zorundadır. Ezelden bu gerçek Levh-i Mahfuzda böyle yazılmıştır. Kalu Beladan beri bu hep böyle. Artık ne yazsak, ne söylesek boş. Elden bir şey gelmiyor. Yüce Allah Kuranda şöyle buyuruyor: Bilmez misin ki, göklerin ve yerlerin hükümranlığı yalnız Allahındır. Dilediğine azap eder, dilediğini bağışlar. Allahın her şeye gücü yeter. (Maide Suresi 40. Ayet)
Ey Müslüman kardeşim; Koca alaylara hükmetmiş, emekli olmuş, yaşarken yakın arkadaşlarını bir bir kaybederek yalnız kalmış bir insanın ömrünün son günlerindeki yaşadığı fırtınalı hayatı nasıl anlattığını birlikte okuyup ibret alalım. Yüce Allah hepimizi önce Yüce Peygamber Hz. Muhammedin, sonra da bütün velilerin, Kavas Dedenin, Adalı Mustafanın şefaatlerine nail eylesin, amin
YA RABBİ
Ya Rabbi, ben şu an neredeyim, onlar nerede,
Beraberce dolaştık ne vakit, hangi yer de?..
Hani Reşat Balkır ve nerede Ahmet Bozdoğan?
Bir şey göremiyorum, her taraf koyu duman
Nerde Kaya, denize girdiğimiz yer nerede?
Hepsi bırakıp gitti beni yalnız bu yerde
Bana neler oluyor Hayırdır inşallah
Acep, bu halet nedir böyle Fesuphanallah
Gecenin bu vaktinde uyur, uyanık mıyım,
Meyhane köşesinde sarhoş mu, uyanık mıyım?
Yoksa bu, karihamca kurduğum hayal midir,
Ya da, bu bir beynen-nevm vel yakaza hal midir?
Aklım, sen olsun bari beni sarpsız ikaz et:
Hayal alemindesin, kendine gel!.. de!.. Evet,
Maateessüf Heyhat, öyle hayal etmişim,
Masal olan dünlere mebhut dalıp gitmişim..!
Oysa, artık ne Reşat, ne de Kocazeybek var,
Son nefesime kadar sürecek bu İnkisar
Gönlümde kapanamaz, bu Hicranın Yarası,
Bundan böyle, Onlarsız o Bizim Kuşadası
Onlardan bana miras hazin hatıra ancak,
Ömür boyu onların Vediası kalacak..!
Evet, maalesef o hayal yahu rüyada,
Silinip gitti Gerçek ayan-beyan ortada;
Anlaşıldı beyan ortada, lamı-cimi yok bunun:
Reşat Balkırdan sonra, bugün de Kocazeybek,
Ahmet Bozdoğan ansız dünyadan el çekerek
Veda etmek ne gezer, birden alel acele,
Helalleşmeden de teslim oldu ecele
Artık ne söylesek boş, bir şey gelmiyor elden,
Levh-i Mahfuzda böyle yazılmıştır ezelden
Kalu Beladan beri bu hep böyle şüphesiz:
Şu Alem-i enaya gelmiş olan her nefis
Er veya geç o Mevti behemehal tadıyor,
Tanrı: Sonunda bana döneceksiniz diyor!...
Çünkü, bu Fani Dünya bir Muvakkathanedir;
Elmas-ı madudeyle misafiriz dünyada
Vade, ne bir saniye öne alınır, ya da
Ne bir saniye daha Tahir eylemek mümkün
Tagyiri kabil değil kata Layezal Hükmün!..
Bu İlahi Takdire boynumuz kıldan ince,
O tecelli eyliyor Vakt-ı merhun gelince
Demek, Kocazeybeğin nefes sahibi ancak,,
Bu kadarmış ki, b ugün dolmuş vade olarak!..
Be demektir ki artık yirmi seneden beri,
Reşatımıza: Ne yaptın.. diyemediğim gibi
Kocazeybeğime de: Bu ne eda, ne geliş,
Bu nasıl çalım, bu ne cak, afili reviş
Dediğimde len ölü üstüne mi geliyon?
Diyemeyeceğim Ve mayıstaki gibi son
Ahmetin terasından, mektep arkadaşlarım,
Senelerdir özlenen candan gönüldaşlarım
Hasan Demirtürk, Metin Şefik Arslan ve diğer
Uzaktan gelenlerle sohbet edip beraber
Guruba karşı kadeh kaldırdığımız gibi,
Bir daha hemdem olmak mümkün değil demek ki..!
Keza, Ali Karasu Dostun o meskenimiz
Otelin lobisi, Badema, artık sensiz
Bu da bana kaderin mevhel cilvesi demek..!
Dedim ya, sular durur Vakt-i Merhun gelince
Takdir-i İlahiye boynumuz kıldan ince
Evet, Kocazeybeğim Şaka değilmiş, heyhat,
Ol Alem-i Cemale intikalin hakikat..!
Lakin, ben buna hâlâ inanamıyorum, bil,
Benim için bu cevre tahammül kolay değil
Bu onulmaz acıya dayanabilmek zor,
Dünyamı saran keder yüreğimi yakıyor..!
Bu hicranın zahmıyla canevim pare pare
Neyleyim ki, bu davet Yüce Haktan ne çare..!
Güle güle Ahmetim, Yiğit Kocazeybeğim
Seni yarlıgasın O Ulu Rahmannirrahim..!
Rabbın gufranı sonsuz, yoldaşın iman olsun,
Aziz ruhun şad, Firdevs-i Ala Mekan olsun
Cenab-ı Hak bizleri yanıltmaktan korusun..!
Korkut Efe
Aralık 18-19/1994
ANKARA
Evet Yüce Rabbim, bizleri yanılmaktan korusun. Ben Kavas Dedenin mezarı başında her sabah şu duayı okuyorum: Önce selam veriyor, Sübhaneke, Fatiha, üç ihlas, bir Ayetel kürsü okuduktan sonra diyorum ki:
Yarabbi okuduğum bu ayetleri önce Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafanın ruhuna hibe ettim sen ulaştır. Hz. Ademden Hz. Muhammede kadar göndermiş olduğun Peygamberlerin de ruhlarına bağışladım sen ulaştır. Sana inanmış, senin ödülüne kavuşup veliullah olmuş evliyaların ruhlarına da bağışladım sen ulaştır. Bu kabristanda yatarken kabirleri sökülüp tarumar edilmiş ata ve analarımızın, sana inanıp iman etmiş kulların ruhlarına bağışladım sen ulaştır. Dedelerimin, ninelerimin, aile ve akrabalarımın ruhlarına bağışladım sen ulaştır. Allahım, bütün insanlık senin eserin ve onlar senin kulların. Hem bu dünyada ve hem o dünyada onlara rahmet ve merhametinle yardım et. Asla gazap etme. Bütün canlıların ruhlarını şad, ölülerin makamlarını cennet et. Allahım bütün insanlığa sağlıklı yaşam, barış içinde huzurlu yıllar nasip et. İşsizlere iş, açlara ekmek ve aş, hastalara şifa, borçlulara borçlarını ödeme kolaylığı nasip et. Bedirden bu güne kadar yurdumuz ve vatanımız ve dinimiz uğrunda savaş alanlarında canlarını veren mübarek şehitlerimizin, gazilerimizin ruhlarını şad et. Başta vatanımızın kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin ve Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve onun erden mareşala kadar olan silah arkadaşlarının ruhlarına bağışladım sen ulaştır. Allahım, senin rahmetin boldur, insanlığı ve dünyamızı, gezegenlerimizi her türlü felaketten koru. AMİN.
(BİTTİ)